Çocuklar Neden Agresifleşir?
Bazen çocuklar agresifleşir ama neden? Birçok anne-baba kendilerine çocuklarının neden bu kadar saldırgan olduklarını soruyor, ama belki de cevap düşündüklerinden daha yakındır. Bazı çocuklarda şiddet gittikçe daha sık hale geliyor ve nedenini kendinize sormanız önemlidir.
Çocuklar ebeveynlerine, kardeşlerine, sınıf arkadaşlarına vb. karşı agresifleşir ve saldırgan olabilir. Bir çocuğun saldırgan olduğunu ve davranışlarından sorumlu olduğunu söylemeden önce, bir çocuğun neden saldırgan olabileceğinin nedenlerini anlamak önemlidir.
Bu şekilde, bu davranışları durdurmanıza yardımcı olabiliriz. Çocukların neden saldırgan olduklarını bilirsek, onların saldırganlık geliştirmelerini önlemek daha kolay olacaktır.
Çocuklar neden agresifleşir?
Hiçbir çocuk agresif doğmaz. Aksine, bu öğrenilmiş bir davranıştır. İyi haber şu ki, saldırgan olmayı öğrenebildikleri gibi, bu davranışları da unutabilirler. Çocukların şiddete başvurabilmesinin farklı nedenleri vardır ve bazı çocukları diğerlerinden daha agresif yapan etkenler vardır.
- Yoksulluk.
- Televizyonda şiddet içeren programları izlemek.
- Şiddet içeren video oyunları oynamak.
- Etraflarında şiddetli, saldırgan yetişkinler olması.
- Sadece bir tanık olsalar bile evde kötü muamele.
Çocukların saldırgan hale gelmesinin nedenleri
Başkalarını incitmek için vurma, alay etme veya kelimeleri kullanma gibi davranışlar, çocukluk çağı saldırganlığını gösteren davranışlardır. Çocuklar bu davranışlarda ısrar ettiklerinde, başkalarının acı çekmesine sebep olabilir ve akranları tarafından reddedilebilirler.
Pek çok uzman, hayal kırıklığının şiddeti kolaylaştırdığı ve küçük çocuklarda saldırgan davranışları tetikleyebileceği konusunda hemfikirdir. Bir çocuğun herhangi bir zamanda agresif davranması normaldir. Ancak, bu saldırganlığı nasıl kontrol edeceğini bilmediğinde sorun ortaya çıkar.
Çocukların ebeveynlerinin “sakin ol” veya “bunu yapma” gibi şeyler söylediğini duyması gerekir. Ebeveynlerinin kontrolüne ihtiyaçları var. Ebeveynlerin onlara nasıl konuşacaklarını, yürüyeceklerini veya yemek yemeyi öğrettikleri gibi, şiddet içeren davranışlarını nasıl kontrol edecekleri de öğretilmelidir. Saldırgan davranışı teşvik eden bazı faktörler şunlar olabilir:
Yetiştirildikleri ortam
Bir çocuğun büyüdüğü ve geliştiği ortam çok önemlidir.
Arkadaş grupları şiddet içeren davranışlarda bulunursa, çocuk gruba kabul edilmek için eninde sonunda bunu tekrarlayacaktır. Böyle bir saldırganlıktan kaçınmak için çok dikkatli olmalı ve bu olasılığı kontrol etmelisiniz.
Televizyon veya video oyunları
Teknolojinin sürekli bizi çevrelediği bir zamanda yaşıyoruz ve çocuklar üzerinde büyük etkisi var. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının ne gördüklerini veya ne oynadığını kontrol etmesi çok önemlidir.
Küçük çocuklar gerçeği fanteziden ayıramaz. Bu nedenle televizyonda şiddet görürlerse taklit etmeye çalışabilirler. Örneğin, “iyi adamların” istediklerini elde etmek için kötüleştiği bir filmde çocuklar, bu önermeyi izleyerek istediklerini elde etmek için şiddeti kullanabilirler.
Çocukların saldırgan olmasını nasıl engellersiniz?
Çoğu zaman, bir çocuğun neden saldırgan hale geldiğini tam olarak bilmiyoruz. Aynı şekilde, küçüklerin şiddete başvurmasını önlemeye yardımcı olan bazı güçlü yönleri teşvik edebiliriz. Örneğin:
- Onları seven ve değer veren aile ve arkadaşlarla zaman geçirmek.
- Neyi yapıp neyi yapamayacaklarını bilmelerine yardımcı olacak kurallar ve disiplinler oluşturmak.
- Ebeveyn olarak örnek olmak.
- Çocuklara kendi kendilerini düzenlemeyi öğretmek.
- Bir gruba ait olma duygusunu teşvik etmek.
- Duygusal eğitim, empati ve girişkenlik.
- Hata payı.
- Ebeveynleriyle bağ kurmak.
- Farkındalık.
- Kendine ve başkalarına saygı.
Çocuklarda saldırgan davranış nasıl kontrol edilir?
Ebeveynler olarak çocuklarımızın sahip olduğu saldırgan davranışları nasıl kontrol edebiliriz?
Saldırganlıklarına daha saldırganlıkla karşılık vermemek
Diğer davranışlar gibi saldırgan davranışlar da ebeveynleri taklit ederek veya gözlemleyerek öğrenilebilir. Bu nedenle şiddet içeren davranışlarına daha fazla şiddetle karşılık vermememiz çok önemli.
Tıpkı ebeveynleriyle olduğu gibi başkalarıyla da ilişki kuracaklarından, örnek olun
Çocukların ebeveynleriyle sakin bir ilişkileri varsa, arkadaşları veya akranları ile aynı şekilde ilişki kurarlar. Öte yandan, ebeveynleriyle olan ilişki şiddete dayanıyorsa, bu onların başkalarıyla etkileşim kurma yolu olacaktır.
Ebeveynler arasında denge ve fikir birliği sağlamak
Akılda tutulması gereken bir diğer önemli nokta da, ebeveynlerin çocuklarına çelişkili mesajlar vermemek için çocuklarını nasıl eğitecekleri konusunda anlaşmaları gerektiğidir. Ebeveynlerden biri her şeye izin verirken, diğeri hiçbir şeye izin veremez. Bu, sonunda çocukların kafasını karıştıracak ve saldırgan davranışlarla başkaldıracaklardır.
Kısacası çocuklar farklı nedenlerle saldırgan hale gelirler ve bu saldırganlığın yoğunluğunu etkileyen birkaç faktör vardır. Çocuklarımızın saldırgan davranışları varsa, neler olup bittiğini analiz etmeyi ve bir çözüm bulmayı bırakmamız önemlidir.
Ebeveynler rol modelleri ve rehberlerdir ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Çocukların agresif doğmadıklarını, sonradan agresif olduklarını unutmayın.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Bernal, L. V. L. (2010). Agresividad en niños y niñas, una mirada desde la psicología dinámica. Revista Virtual Universidad Católica del Norte, 1(31), 274-293. https://revistavirtual.ucn.edu.co/index.php/RevistaUCN/article/view/45/99
- Velázquez, H. A., Cabrera, F. P., Morales Chaine, S., Caso-López, A. C., & Torres, N. B. (2002). Factores de riesgo, factores protectores y generalización del comportamiento agresivo en una muestra de niños en edad escolar. Salud mental, 25(3), 27-40.
- Zárate, L. O., & Luna, E. R. (1999). Comportamiento agresivo en niños preescolares. Enseñanza e Investigación en Psicología, 4(2), 327-339.