Kızım Asla Bir Prens Tarafından Kurtarılmaya İhtiyaç Duymayacak

Kızlarımızı, kurtarılmaya ihtiyaç duymacakları şekilde, kendilerini her zaman koruyabilecekleri kanatlar ve yeterli cesareti vererek yetiştirmeliyiz.

Son yıllarda, cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda altın bir dönemi yaşıyoruz.  Aslında, günümüz annesi net bir şekilde şu düşünceye sahiptir:  Kızımın Beyaz Atlı Prens tarafından kurtarılmaya ihtiyacı yok.

Kızlarımızı özgürlük ve cesaret konusunda eğitmeliyiz. UNESCO’ya göre;  tüm toplumların başlıca önceliklerinden biri de toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek ve kızların ayrımcılığa uğramamasını sağlamak. Genel anlamda hepimiz bu konuda mutabıkız. Bu, yatırım yapmaya ve farkındalık oluşturmaya değer, çok mantıklı bir hedef.

Buna rağmen gözümüzden kaçan bir gerçek de var. Çoğu zaman algılamadığımız ve neredeyse biz fark etmeden  kızlarımızın kişiliklerini ve düşünce yapılarını oluşturan ince bir ayrıntı var. Onların kıyafetlerini, saçlarını övüyoruz ve iyi bir kız, abla, partner ya da kadın olmanın önemini onlara her gün hatırlatıyoruz.

Aslında bu klasik etiketlerle elde ettiğimiz şey, geleneksel ataerkil sistemini güçlendiren kendi önceliklerimiz. Günlük hayatın diğer alanlarında ise kendileri gibi olmaları, istedikleri gibi davranıp yüreklerinin götürdüğü yere gitmelerini teşvik ediyoruz.

Onları, kurtarılmaya ihtiyaç duymacakları şekilde, kendilerini her zaman koruyabilecekleri kanatlar ve yeterli cesareti vererek yetiştirmeliyiz.

Kızım ejderhalardan korkmayacak

Kendi yolunu çizmeyi bilen, kurtarılmaya ihtiyaç duymayan, özgür ve cesur insanları topluma kazandırmak için onlara korkularını ve endişelerini yönetebilecekleri stratejiler sunmaktan daha iyi bir seçenek yoktur.

• Kız çocukları – tabii erkekler de– korkularıyla bizlerin yardımı olmadan yüzleşebilmeli, gün geçtikçe fikirlerini daha akılcı hale getirip duygularını kontrol etmeyi öğrenmelidir.
• Korkuları ortadan kaldırırken, onları daha da “beslememeye” özen gösterilmelidir. Bu yüzden, kızlarımız için yapacağımız son şey, başkalarına bağımlılıklarını teşvik etmek olmalıdır. Çocuk korkuyorsa, baba yatağın altında ne var diye bakmamalıdır.  Bir şeyi yüksek sesle istemekten utanıyorsa annesi onun adına bunu yapmamalıdır. 
• Küçük yaşlardan itibaren, onları kendi endişeleriyle yüzleşmeleri için cesaretlendirmeliyiz. Cinsiyetleri ne olursa olsun, çocuklar küçük şeylerden korkarlar ancak aileler bazen kız çocuklarına bu konuda daha fazla tolerans gösterirler.

İyi bir kız olman şart değil – kendin ol yeter

Uslu ol, rahat dur, konuşma, güzel giyin, arsız olma, dikkat çekme, herkes ne yapıyorsa sen de öyle yap, haddini aşma… bu tür ifadeler, fikirler ve emirler nesiller boyunca kızlarla söylenildi durdu.

Evet, kızlarımızın sözümüzü dinlemesini istiyoruz ancak eskiden olduğu gibi basit ve kesin itaat amacıyla eğitmek yerine, onların yeteneklerini, güçlü yanlarını ve değerlerini desteklemeye odaklanmalıyız.

• İhtiyaçlarını, zevklerini ve tutkularını bilerek onları hassasiyetle yetiştirin. 
• Onları yetiştirirken ayrımcı davranmayın. Oğlunuz için aramadığınız özelikleri onlara yüklemeye kalkmayın. Bunun tersi de geçerli.
• Yollarını siz çizmeyin. Davranışlarını kendi istediğiniz gibi olmaları için yönlendirmeyin.
• Onları dinleyin; özgüven ve sorumluluk duygusunu küçük yaştan itibaren kazandırın. Birçok şeyi yapabildiklerini ve birçok şeyi yapmak için başkalarına ihtiyaç duymadıklarını görmelerini sağlayın. Kendilerine ve yeteneklerine güvenerek neler başarabileceklerini onlara gösterin. 

Bir kızın kendine olan saygısı sadece ‘çok güzelsin’ demekle güçlendirilmez

Ona güzel olduğunu söyleyebilirsiniz; sorun değil. Ona dünyadaki en güzel kız olduğunu her gün söyleyebilirsiniz çünkü bu kesinlikle doğru. Ama buna özel bir öncelik vermeyin.

Örneğin, onları arkadaşlarımızla tanıştırdığımızda “Ne kadar güzelsin, bu kıyafetlerin ne kadar da yakışmış…” gibi şeyler söylerler.

Yavaş yavaş, fiziksel görünüşüyle ilgili olumlu tepkilere alışır ve kendine olan saygısını da sadece bu yönüyle ilişkilendirir.  Tabii ki bu yetmez.

• Büyüdüğünde ne olmak istediğini sorun ve vereceği cevabı dikkatle dinleyin.
• Hangi kitapları okuduğunu ve okumak istediğini sorun.
• Kendini ifade ediş tarzını övün, böylece özgüveninin günden güne artması için ona cesaret vermiş olursunuz.
• Yaptıkları ve kendini sürekli geliştirmesi dolayısıyla ve sizin kızınız olduğu için onunla gurur duyduğunuzu ona sürekli hatırlatın.

Toparlamak gerekirse, kızınız hep güzel olacak ama bir anne ya da baba olarak sizin için önemli olan bu olmamalı. Ondan beklendiğiniz şey, düşüncelerini ifade edebilen ve ulaşabileceği hedeflere sahip bir kadın olması.

Özgürce sevecek ve sevilecek; başkası tarafından kurtarılmaya ihtiyaç duymayacak. Mümkün olan her şeyi başarabilecek biri olacak. Ve hayır, onu bir şeylerden koruyacak bir prense kesinlikle ihtiyaç duymayacak…