Sarılmak ve Rahatlatmak Şımartmaz, Eğitir

Sarılmak ve Rahatlatmak Şımartmaz, Eğitir

Son Güncelleme: 14 Mart, 2018

Çocuğunuzu rahatlatmanın, onun ihtiyaçlarını karşılamanın, korkularını yatıştırmanın veya sarılmak ve okşamanın onu şımartmakla hiçbir ilgisi yoktur. Bebeğin zihninin, manipülasyonu veya şantajı anlayan bir yetişkinin beynine benzediğini düşünme hatasına düşen ebeveynler, çocuklarını taraflı yetiştiren, onları görmezden gelen ve terk eden ebeveynlerdir.

Duygusal zeka üzerine yapılan ilginç bir çalışmada, çoğu bebeğin gün boyunca fiziksel acıdan çok daha fazla psikolojik acı yaşadığı ortaya çıkarılmıştır. Şunu kesinlikle dikkate almak gerekir; çocukların duygusal acıları açlık, korku ya da güvende hissetmemek gibi faktörlerle ilgilidir.

Bunlar, kişiye özgü bir rahatsızlık veren içgüdüsel faktörlerdir ve bu, her çocuğun belirli bir şekilde, diğer çocuklarınkinden farklı şekilde göstereceği bir şeydir. Bu yüzden, anneler olarak, her bir çocuğun özel gerçekliğini anlamalıyız ve onların ihtiyaçlarına dikkat etmenin onları şımartmak anlamına gelmediğini bilmeliyiz.

Sizi bu tartışmalı konuyu araştırmaya davet ediyoruz.

Teselli etmek: ihtiyaçları anlama sanatı

Teselli, birinin neye ihtiyacı olduğunu anlama ve ardından psikolojik ya da duygusal acılarından kurtulması için uygun şekilde bakım stratejilerini uygulama üzerine inanılmaz bir sanattır. Bu yüzden, bazen, “Sakin ol, gayet iyisin” demek yeterli olmayabilir.

Küçük bir çocuk için, teselliyi en çok güçlendiren şey fiziksel temas ve aynı zamanda sakin ve yakın konuşabilen bir ses tonudur.

Çocuğu Öpen Anne

Bunlar olgunlaşmakta olan bir bebeğin beyninde otantik izler üreten küçük şeylerdir. Uyarıcı eksikliği olması gibi herhangi bir uyarıcı da bebeğin ilerideki gelişmesini belirleyecektir.

Bu durumun birkaç ilginç yönüne daha bakalım.

İyi çocuk yetiştirmenin sırları

Kelimeler bizim dilimizde önemlidir, ama bazen en yaygın ifadeler aslında ortada sadece doğal süreçler varken patolojik bir davranış varmış gibi tanımlamaya çalışmaktır. Örneğin, çocuğunuzu ağlarken ya da sinirliyken kucağınıza aldığınızda, arkadaşlarınızın ya da ailenizin yorumlarına katlanmak zorunda kalabilirsiniz.

Bize, “Onu şımartıyorsun” derler. Durumun bu olmadığını bilerek sessiz kalırız, çünkü tam o anda çocuğumuza göstereceğimiz pozitif bir tepki olası bir krizi önler, stresi azaltır ve çocuğumuzun kendi temposuyla çevreyi keşfetmesi için daha güvende hissetmesini sağlar.

  • İyi çocuk yetiştirmenin sırrı uzayan ve umursanmayan bir ağlamanın sonuçlarını bilmektir. Bu, nörolojik açıdan strese sebep olur. Yüksek kortizol seviyesi, yani stres hormonu, sinir taşıyıcıların kimyasını değiştirir, korkunun daha yoğun hissedilmesine sebep olur ve daha büyük bir ilgi ihtiyacı oluşturur.
  • İyi bir koruyucu, onları rahatlatmanın, kucaklamanın ve onlar için “orada olma”nın çocuklarımızla olan bağı geliştirdiğini de bilir. Çocuklarımızın ilk üç yıl boyunca bu güvenli bağlılığa ihtiyacı vardır. Yaşamsal ihtiyaçlarının basit ama önemli olduğu bir aşamadadırlar; güvenlik, şefkat, tanınma ve nöronal bağlantıyı sağlayan geliştirici uyarıcıların tadını çıkarmak.
  • Enerjisi tükenene kadar ağlamasına izin verilen ya da sarılıp okşanmayan bir çocuk dünyaya karşı biraz düşmanca bir fikir geliştirir, “her zaman bir şeyler isteyeceği” ve kendisini bazen öfkeyle de olsa savunmak zorunda kalacağı bir senaryoda bulur.

Bu yeterince iyi değil.

çocuklarına sarılan anne

Çocuğunuzun büyümesine yardım etmek için duygusal gelişimi teşvik edin

Duygusal eğitim, bir çocuk halihazırda iletişim halindeyse, zaten kurallar koyulmuş, sınırlar belirlenmiş ve bu kurallar üzerinde anlaşılmışsa başlamaz. Sinirlendiğinde saçlarımızı çeken 8 aylık bir bebek, öfkesini ve gerginliğini yöneltmek etmek isteyen bir çocuktur.

  • Duygusal eğitim, doğumdan sonra hastaneden eve gelince bebeğimizi beşiğe koyduğumuz ilk günden itibaren başlar. Bebekle anne arasındaki ilk duygusal bağlanmanın ilk ten temasıyla asıl doğumda başladığını unutmamalıyız.
  • Emzirme, bu bağı oluşturmak, güven, sakinlik ve huzur duygusunu aktarmak için mükemmel bir fırsattır. Daha sonra, saygılı bir şekilde rahatlatma sanatı, çocuğunuzun güvenli bir ortamda büyümesini sağlamanıza yardımcı olur.
  • Negatif tepkileri görmezden gelmek de şımartmak değildir. Örneğin, öfke ile yere bir oyuncak atan ya da kardeşini veya annesini tırnaklayan 2 yaşındaki bir çocuk, henüz anlamadığı bir duyguyla başa çıkmaya çalışıyordur ve bu duyguyu doğru yöneltip, anlamayı ve idare etmeyi  öğrenmesi gerekir.
birbirine sarılan anne çocuk

Duyguları anlama ve bunlar üzerinde çalışma işi hem bilgi ve hem de sezgi gerektirir, bu tip şeyleri çocuk daha küçük diye düşünüp göz ardı etmemeliyiz. Bugün göz ardı edilen küçük şeyler yarının en büyük konuları haline gelebilir. Bu yüzden, onlara ilgi göstermemiz, pozitif duygularla onları beslememiz ve iyi çocuk yetiştirme sanatını ortaya koymamız gerekir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.