Hamilelikte Karın Ağrısı Sebepleri Nelerdir?

Hamilelik sırasında görülen karın ağrısı, her zaman bir şeylerin yanlış gittiğinin göstergesi değildir. Öte yandan, yaşadığınız bu ağrı ile ilgili bazı detayları dikkate almanız önemlidir.

Hamilelik sırasında, kadın vücudu bir dizi değişikliğe uğrar. En dikkat çekici değişikliklerden biri de, hızla büyüyen karnınızdır.

Vücudunuz bazı uyaranlara karşı hassaslaşır ve bunun sonucunda, sabahları bulantı ve kusma meydana gelebilir. Diğer başka bir yaygın semptom da karın bölgesinde görülen kramplardır.

Hamilelik sırasında ufak karın ağrıları hissetmeniz gayet normaldir.

Özellikle son aylarda kasılmaların sıklaşması gibi, gebeliğin başlangıcında da karın ağrıları sık görülebilir. Karın ağrısı düzenli olmadığı ve hafif şiddette seyrettiği sürece endişelenmeniz için bir neden yoktur.

Genel olarak, hafif karın krampları, bazı gebelik hormonlarının sindirimi yavaşlatması sonucu meydana gelen bağırsak gazlarına ya da kabızlığa bağlı olarak oluşabilir. Aynı zamanda rahmi desteklemekle görevli olan ligamanların gerilmesi sebebiyle de karın ağrısı görülebilir.

Bu, bazen spor esnasında ya da ani hareketler sebebiyle oluşabilir.

Hamilelik sırasında yaşanan karın ağrısı için ne zaman endişelenmek gerekir?

Ağrınız çok güçlü ve inatçıysa, mümkün olan en kısa sürede doktora görünmeniz gereklidir. Ayrıca, ateş ya da diğer endişe verici semptomlardan birini yaşıyorsanız, bu bir şeyin yanlış gittiğine dair bir işaret olabilir.

Bir virüs ya da bakteri enfeksiyonu belirtileri gösteriyor olabilirsiniz, bu yüzden hemen tıbbi yardım almalısınız.

Gebelikte, karın ağrısına neden olabilecek birkaç ciddi problem vardır. Bunlardan bazıları, apandisit ya da peritonit gibi, doğrudan hamilelikle ilgili olmayabilir.

Apandisit, iltihaplanma sonucu meydana gelir ve genellikle basit bir cerrahi prosedür gerektirir. Peritonit ise, apandisite göre daha risklidir, vücuttaki peritonun iltihabı anlamına gelir ve tehlikeli olabilir.

Gebelikle ilgili problemler

Ektopik gebelik

Bir yumurtanın rahim dışarısında döllenmesi – genellikle Fallop tüplerinde – meydana geldiğinde, bu duruma ektopik gebelik adı verilir.

Ektopik gebelik belirtileri arasında majör kanamalar, karın ve pelvis ağrısı ile omuzlarda rahatsızlık hissi bulunur.

Omuz rahatsızlığı, Fallop tüplerinden birinin hasar görmesi durumunda ortaya çıkan ve diyaframda kan birikmesinden kaynaklanan bir durumdur. Çok nadir rastlanan durumlar dışında, rahim dışında gelişen bir fetüs hayatta kalamaz. Bu durum genellikle cerrahi müdahalelerle ya da metotreksat uygulamasıyla hamileliğin sonlandırılması ile sonuçlanır.

Düşük

Düşük, hamilelik sırasında hissedilen güçlü karın ağrısının bir nedeni olabilir. Genellikle 13. hafta ile 20. hafta arasında ortaya çıkar ve karın ağrısının yanında büyük bir kanama görülür. Ayrıca sırt krampı ve gebelik semptomlarının ani kaybı meydana gelebilir.

Bu anne adayı için çok üzücü bir durumdur ama doğanın bizden üstün olduğunu unutmamamız gerekir. Eğer embriyo hayatta kalmaya hazır değilse, vücudun onu elimine etmesi belki de en iyisidir. Gelecekteki gebeliklerin daha başarılı olabileceğini asla aklınızdan çıkarmayın.

Plasental ayrılma

Plasental ayrılma, nadir görülen fakat oldukça ciddi bir gebelik komplikasyonudur. Plasenta doğumdan önce rahimden kısmen ya da tamamen ayrıldığında ortaya çıkar.

Bazı durumlarda, bu ayrılma, durumu daha da tehlikeli hale getiren büyük miktarda kan kaybına neden olur.

Plasental ayrılma, kramp, kasılma ve karın ağrısı gibi belirtiler gösterir. Plasental ayrılma sonrasında anne adayı bebeğinde herhangi bir hareketlilik hissetmemeye başlar, fetal aktivite yok olur.

Plasental ayrılma vakalarının çoğu üçüncü trimesterde ortaya çıkar ve erken doğumun bir göstergesi olabilir.

Preeklampsi

Preeklampsi, yüksek arteriyel basınç ve idrarda protein varlığı ile teşhis edilen bir durumdur. En ciddi vakalar şiddetli baş ağrısının yanı sıra görme kaybına neden olabilir.

Doğru nefes alamama ve vücudun şişmesi, preeklampsinin en sık görülen belirtilerindendir. Preeklampsinin bir başka olası semptomu ise, sıvı tutulumu sebebiyle meydana gelen ani, açıklanamayan kilo alımıdır.

Bu semptomlardan herhangi birini fark ederseniz, derhal tıbbi yardım almalısınız. Tedavi edilmeyen preeklampsi, beyne, karaciğere, böbreklere ve fetüsün kendisine zarar verebilir.

Erken doğum

Gebeliğin 37. haftasından önce meydana gelen doğum, erken doğum olarak adlandırılır. Genellikle bebeğin gelmek üzere olduğuna dair belirtiler olan doğum sancısı ve kasılmalar gerçekleşmeye başlar. Pelvisteki basınç artışının yanı sıra vajinadan gelen sıvı salgısında da artış görülür.

Günümüzde, erken doğum genellikle ciddi bir tehlike arz etmemektedir. Tıbbi gelişmeler sonucu, prematüre bebeklerin sadece 6 aylıkken bile hayatta kalması sağlanabilir.

Büyük ölçüde inkübatörlerin kullanımı sayesinde meydana gelen bu gelişme, yarım yüzyıl öncesine kadar asla düşünülemezdi. Eğer kendinizi yukarıda bahsettiğimiz durumlardan birini yaşıyorken bulursanız, yapmanız gereken en önemli şey öncelikle sakin kalmak ve derhal bir tıp uzmanına görünmektir. Ne kadar sakin olursanız, her şey o kadar düzgün ilerler ve siz de çok daha az ağrı hissedersiniz.