Lotus Doğum Nedir?
Lotus doğum, doğumu farklı açıdan ele alan bir uygulamadır. Lotus doğumda plasenta, doğal bir şekilde kendiliğinden ayrılıncaya dek göbek kordonu yoluyla bebeğe bağlı kalır. Bu süreç genellikle doğumdan sonraki 3 ila 10 gün sürer.
Kademeli geçiş
Normal doğumların büyük çoğunluğunda, göbek bağı kordonu doğumdan hemen sonra suni yöntemle kesilir. Böylece bebeğin plasenta ile bağı sona erer. Bu, ebe ya da doktorlar tarafından yapılan bir işlemdir.
Lotus doğum ise bu ayırma işleminin kademeli olarak gerçekleşmesini sağlar. Başka bir deyişle bebek, doğa aksini belirtene kadar doğal besin kaynağı olan plasentaya bağlı kalır.
Normal şartlarda göbek bağı kordonu doğumdan sonraki 3 ila 10 gün içerisinde düşer. O anda, bebek, kendisini dokuz aylık gebelik süresinde annesiyle birlikte tutan bağdan ayrılır.
Bu uygulamaya göre planlanan doğum, göbek bağını koparmak için dışarıdan herhangi bir müdahale içermez. Lotus doğumu oluşturan aşamalar aşağıdaki gibidir:
- Çocuk anne rahminden ayrılır.
- Sonrasında, anne plasentayı dışarı atar ki bu genellikle 30 saniye sonra olur.
- Bu süre zarfında göbek bağı kesilmez, bunun yerine göbek bağı kendiliğinden düşene kadar bebek plasentaya bağlı kalır.
Lotus doğum ve kökeni
Lotus doğum adını, yaratıcısı Clair Lotus Day’e borçludur. Kaliforniya’lı bu araştırmacı 1974’te, göbek bağının kesilmesi ile ilgili her şeyi sorguladı ve hatta primatolog Jane Goodall’ın çalışmalarını inceledi.
Bu araştırmacının incelemeleri ve göbek bağının kesilme yöntemine ilişkin kaygıları, onu, bu yeni doğum uygulaması ile doğum yapmaya yöneltti. O zamandan beri birçok doğum bu şekilde gerçekleştirildi ki bu da çeşitli tartışmalara yol açtı.
Çeşitli görüşler: doğal bir yöntem mi yoksa riskli mi?
Bu yöntem ile doğum yapmaya yönelik çelişkili görüşler var.
Bir yandan geleneksel görüş, bu uygulamanın bebek için bir risk faktörü olduğunu düşünmektedir. Basitçe plasentanın korunmasına özen gösterilmezse enfeksiyon kaynağı olacağı düşünülür.
Öte yandan doğal bir sürece öncelik vermek isteyenlere hitap ediyor. Bebeğe besin sağlamasının yanı sıra hamilelik esnasında temel yaşam kaynağı olan bu bağın daha az bir şiddetle ayrılmasının getirdiği avantajlara vurgu yapılıyor.
Lotus doğumun faydaları
Plasenta bebeğin ana besin kaynağıdır. Rahime her dakika 500-700 ml kan pompalayan bir organdır. Bu sayede hormonların yanı sıra bebeğe oksijen de sağlar.
Bununla birlikte annenin kan dolaşımı yoluyla zararlı maddelerin atılmasından sorumludur. Annenin sistemi daha sonra kanı böbreklerden süzer.
Doğumdan sonra plasenta göbek bağı yoluyla besin sağlamaya devam eder.
Lotus doğumdan yana olanlar, çocuğun yeni koşullara adapte olmasına yardım etmenin kademeli bir yolu olduğunu ve rahim dışından alınan besinlerin katkısının, bebeğin büyümesi, gelişimi ve sağlığı için gerekli olduğunu düşünürler.
Süreç, enfeksiyonları ve diğer ciddi sorunları önlemek için bilinmesi gereken özel bir bakım gerektirir:
- Doğumdan sonra, plasentanın da dışarı atılmasıyla beraber, plasentanın sıcak su ile yıkanması gerekir. Bu şekilde herhangi bir kan kalıntısı kalmayacaktır.
- Kağıt havluyla suyunu çekin ve kurumasını bekleyin. Kurutma işlemini hızlandırmak için genellikle tuz eklenir.
- Sonra plasenta sarılır ya da ipekten, açık bir çantaya konulur ve bebeğin yanına yerleştirilir.
Kapsamlı bir bakış
Lotus doğumu çevreleyen fikir tıp, doğa, ve insan vizyonudur. Bu konudaki bilgilere göre alıştığımız birçok tıbbi efsaneye meydan okuyan bir süreç.
Plasentanın bebeğin ayrılmaz bir parçası olduğu düşünülürse doğal olan tutum, sürecin organik fazlarına göre gelişmesine izin vermektir.
Gerçek şu ki bu uygulama doğumda farklı bir bakış açısı gerektirir ve tüm tıbbi prosedürler gibi herhangi bir karar vermeden önce doktorunuza danışmanız önerilir.