Doğumun İkinci Aşaması Nelerden Oluşur?

Doğumun İkinci Aşaması Nelerden Oluşur?

Son Güncelleme: 12 Mayıs, 2018

Hamilelik, doğumun birinci aşaması ve doğumun ikinci aşaması, her biri önemli değişiklikler yaşanılan önemli evrelerdir. Doğumun ikinci aşaması doğum sancısının son aşamasıdır ve bebeğin doğması ile plasentanın ve ovüler (yumurtalıklara ait) zarın vücuttan atılması arasındaki zaman dilimini kapsar.

Doğal bir şekilde işleyen bu süreçte vücudunuz kendisini toparlayıp yenilenmeye ve iyileşmeye başlarken hem sizin hem de ailenizin yaşam şekli değişime uğrar. Bu değişim, yavaş yavaş uyum sağlamaya mecbur olduğunuz bir değişimdir.

Doğumun ikinci aşaması, rahmin kasılması ve plasentanın vücuttan atılması ile sonlanan doğum sancısının son evresidir. Bu süreç 30 dakika kadar ve bazen daha da uzun sürebilir.

Bazı durumlarda doğuma eşlik eden doktor rahmin dip kısmına eli ile masaj yaparak plasentayı atmanıza yardımcı olur.

Spanish Association of Pediatrics (İspanyol Çocuk Doktorları Derneği) tarafından yayımlanan Ebeveynler için Pratik El Kitabı günümüzde rahmin plasentayı atımını hızlandırmak adına oksitosin iğnesi kullanımının yaygınlaştığını belirtiyor.

Bu iğne annenin kanamasını azaltmak amacı ile kullanılıyor. Doğumdaki kanamanın azaltılması annelerin doğum sonrası yaşayabilecekleri anemi (kansızlık) riskini düşürüyor.

Plasentanın doğal yoldan kendi kendine vücuttan atılması durumu gerçekleşmediğinde, doğuma eşlik eden doktor olaya müdahale edip elle çıkarma seçeneğini kullanabilir. Ve bu seçenek uygulanmak zorunda kalındığında, epidural (beynin ya da omuriliğin en dış zarı ile ilgili) tercih etmeyen bir anneyi yatıştırmak çok önemlidir; çünkü bu prosedürün uygulanması kişi için çok rahatsız edici olabilir.

Bu tarz bir durum ile karşılaştığınızda, bu durumun özel ve eşsiz bir an olduğunun farkına varıp bulunduğunuz anı tatmin duygusu ile deneyimlemelisiniz. Doğumun yaşanılan bu son evresinde anne ile yeni doğan bebeği arasında çok yakın bir bağ vardır. Bebeği sağlıklı bir şekilde doğurma konusunda kendi yeterliliğiniz ile yüzleşmekten korkmayın.

İspanyol Çocuk Doktorları Derneği, Ebeveynler için Pratik El Kitabı

yeşil gözlü yenidoğan

Lohusalık dönemi nedir?

Bebeğinizi dünyaya getirdiğiniz andan itibaren lohusalık dönemi olarak adlandırılan aşama başlar. Bu dönem doğumun bittiği anda başlar ve üreme organlarının iyileşip regl döngüsü başladığında biter.

Lohusalık dönemi 6 ila 8 hafta sürer ve bu süreç kendi içinde üç aşamaya ayrılır. İlk aşamaya “çok erken lohusalık” adı verilir ve bu süreç doğumdan sonraki ilk iki saati ifade eder.

İkinci evre “erken lohusalık” olarak bilinir ve doğumdan sonraki ilk 10 günü ifade eder. Ve son olarak üçüncü evreye “geç lohusalık” denir ve anne olan kadının doğumdan sonraki ilk reglini yaşadığı günde sona erer.

Geç lohusalığın sona ermesi memeden emzirmenin sürdüğü bazı durumlarda 6 aya kadar uzayabilir.

Anneler, lohusalıklarının son zamanlarında ebeler (ya da temel bakım hemşireleri) tarafından “lohusalık ziyaretleri” aracılığı ile gözlemlenmeli ve izlenmelidirler.

Dahası da var

Doğum sonrasında “ lokiya ” olarak adlandırılan hemoraji (kanama) meydana gelir. Lokiya, kadınların dönemsel kanamaları ile benzerlik gösterir; erken lohusalık evresindeki akıntı miktarı oldukça çok iken devam eden günlerde azalır.

Bu anlattıklarımıza ek olarak bazı ufak tefek rahatsızlıklar gerçekleşebilir. Perineum (apış arası) bölgesinde acı hissetmek, özellik ile epizyotomi ya da bir başka neden ile dikişleri olan annelerde çok sık rastlanan bir rahatsızlıktır.

Yeni anneler, devamlı bir yorgunluk hissi de deneyimleyebilirler. Bu his yeterli miktarda dinlenme ile azaltılabilir.

Yeni anne olan kadınların deneyimleyebilecekleri bir diğer rahatsızlık da karın bölgelerinde oluşabilecek ağrılardır. Bu ağrılar, doğum sonrasında rahmin hamilelik öncesi boyutuna dönmeye çalışırken oluşturduğu kasılmalardır.

Bazı anneler, memeden emzirme sırasında salgılanan oksitosin nedeni ile rahatlama hissederler. Yine de bazı durumlarda analjezikler (ağrı kesici ilaçlar) hissedilen rahatsızlığı gidermede faydalı olabilirler.

Bebeğinizi doğurduktan sonra endişelenip sinirlenmeden bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışın.

Hayatınızda oluşacak bütün duygusal, psikolojik, sosyal, ailevi sorunlar ile başa çıkabileceğinizi bilmenin huzuru ve ailenizin size vereceği destek ile karşı karşıya olduğunuz bu durumla yüzleşmekten çekinmeyin.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Santoja, J. La evolución del parto normal. Ciencia Ginecológika. 2003; 6: 378- 83.
  • Cabero L, Saldívar D, Cabrillo E. (2007). Obstetricia y medicina materno-fetal. Buenos Aires, Madrid: Editorial Médica Panamericana.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.