Premenstrüel Disforik Bozukluk
Premenstrüel disforik bozukluk (PDB), regl dönemi başlangıcından bir ya da iki hafta önce ortaya çıkan ve genellikle bu dönemin başlaması ile sona eren bir rahatsızlıktır. PDB, psikiyatrik bir hastalık olarak tanımlanır ve orantısal olarak bakıldığında etkilediği kadın sayısı oldukça düşüktür. Buna ek olarak yapılan çok sayıda çalışma, PDB rahatsızlığı görülen kadınların aynı zamanda başka tür psikolojik sorunlar da yaşadığını ortaya koymaktadır.
Premenstrüel Disforik Bozukluğun Belirtileri
Premenstrüel disforik bozukluk, sürekli bir biçimde depresyonda olma özelliği ile ön plana çıkan psikolojik bir rahatsızlıktır.
Bu durumu yaşayan kadınlar, rahatsızlık devam ettiği sürece oldukça asabi ve agresif tavırlar sergilerler. Ağlama nöbetleri geçirirler, kendilerini büyük bir çöküntü içinde hissederler, aşırı yorgundurlar, herkese ve herşeye karşı bir tür duyarsızlık içindedirler.
Bu durumdaki kadınların üzüntü duydukları ve ayrıca ortada herhangi bir sebep yokken sürekli bir biçimde çılgına dönmüş gibi sinirli oldukları gözlenir.
PDB rahatsızlığını sürekli bir biçimde yaşayan kişilerde, sakin kalmalarını ve odaklanmalarını engelleyen aşırı bir endişe durumu hakimdir.
Kendilerini bir işe adamaları ve verilen görevleri yapma konusunda gereken cesarete sahip olmaları mümkün değildir. Ayrıca dinlenme periyotlarında da uykuya dalma konusunda büyük zorluklar yaşarlar.
Bunların dışında sürekli olarak migren ve dinmeyen baş ağrıları çekerler. Süt bezlerinde, karın bölgesinde, pelvik bölgede, kaslarda ve eklemlerde de ağrı hissederler.
Bu sorunu yaşayan kadınların büyük bir çoğunluğunda, hem miktar hem de sıklık anlamında aşırı derecede yemek yeme isteği ortaya çıkar. Bu durum da doğal olarak kilo almalarına neden olur.
En ağır premenstrüel disforik bozukluk vakalarında ise kişilik bozuklukları, panik ataklar ve intihar etme düşünceleri bile ortaya çıkabilmektedir.
Bu Rahatsızlığa Yakalanan Kadınlar Ne Yapmalıdır?
Kadınlar, içinde bulundukları durumu sürekli olarak takip etmeli ve rahatsızlık hissettikleri günlerde çok sıkı bir oto kontrol mekanizmasını devreye sokmalıdırlar.
Bu rahatsızlığa neden olan semptomların aralıksız bir biçimde takip edilmesi, teşhis ve tedavi için doktorların önereceği en temel ve etkili yöntem olacaktır.
Doktor ve hasta arasında harika bir koordinasyon oluştuktan sonra premenstrüel disforik bozukluk probleminin teşhisine yönelik ciddi bir zorlukla karşılaşma ihtimali son derece düşük olacaktır.
Bununla birlikte teşhis ve tedavi edildiğinde bu rahatsızlığı yaşayan kadınların hem fiziksel hem de psikolojik olarak belirgin bir iyileşme kaydedebileceklerinin altını çizmek gerekir.
Premenstrüel disforik bozukluk teşhisi konan kadınların doktorlar tarafından verilen tedavi tavsiyelerine ve izlemeleri gereken yöntemlere harfiyen uymaları gerekir. Ancak buna ek olarak, sağlığınıza bir miktar daha katkı sağlamak ve bir anne olarak yaşam kalitenize yeniden kavuşmanıza yardımcı olmak için biz de sizlere bazı tavsiyelerde bulunmak istiyoruz.
Çeşitli Tavsiyeler
Eğer PDB sorunu yaşıyorsanız, sizlere aşağıda sıraladığımız önerileri dikkate almanızı tavsiye ediyoruz:
- Dengeli bir biçimde beslenin. En önemlisi de kilo almanıza neden olmayacak şekilde meyve ve sebze ağırlıklı bir diyet programı tercih edin.
- Sadece keyif veren ve mutlu olmanızı sağlayan uğraşlarla ilgilenmeye çalışın. Boş zamanlarınızda evde battaniye altına girerek yatmayın ya da ne kadar da depresif bir halde olduğunuzu düşünmeyin. Örneğin müzelere gitmeyi seviyorsanız, bir yürüyüş yapmak hoşunuza gidiyorsa, sahile gidip yürümek size keyif veriyorsa ya da dans etmekten hoşlanıyorsanız bunları yapın. Yani zamanınızı yapmaktan hoşlandığınız şeylerle geçirmeye özen gösterin.
- Depresyon, acı, üzüntü, olumsuz düşünceler ve hatta intihar gibi son derece negatif fikirlere karşı kendinizi güvenli bir duruma getirmeye çaba gösterin. Bunu yapabilmek için örnek olarak elinizin altında keyifli anları içeren videolar, mutlu yüzler, kendinizin ne kadar önemli ve harika bir insan olduğunuzu hatırlatan güzel bir ses kaydı ya da size faydası dokunabilecek bir kitap bulundurun. Kısacası, en karamsar anlarınızda size yardımcı olabileceğini düşündüğünüz ne varsa kullanabilirsiniz.
- Kilonuzu azaltıp formunuzu korumak ve endişelerinizden kurtulmak için spor yapın. Bu tür fiziksel egzersizler kaslarınız ve eklemleriniz için son derece faydalıdır. Ancak bunun yanında, bu fiziksel aktivitelerin güne son derece pozitif ve mutlu bir biçimde başlamanıza yardımcı olacağını da vurgulamak gerekir.
- Ailenizden ve en yakın arkadaş çevrenizden destek isteyin. Sinirli olduğunuz ya da kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda onlardan anlayışlı olmalarını rica edin.
- Depresyon önleyici ilaçlar, ağrı kesiciler ya da diğer herhangi bir ilacı gereksiz yere ve aşırı bir biçimde kullanmaktan kaçının.
- Sürekli olarak terlik, kazak ya da benzer salaş kıyafetler giymeyin. Makyaj yapın, saçınızla ilgilenin, kadınsı kıyafetler giyinin, güzelliğinize güzellik katın ve çekici görünmek için çabalayın… Kendinizi güzel hissetmeniz kesinlikle özgüveninizin artmasına yardımcı olacak ve bu sayede çok daha iyi hissedeceksiniz.
- Alkol, sigara ya da uyuşturucu madde kullanımı gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durun. Anlık umutsuzluklar ve kendinize olan güveninizin düşük olması, ne bu dönemde ne de hayatınızın başka herhangi bir anında size hiç de faydası olmayacak zararlı bazı yeni alışkanlıklar edinmeniz anlamına gelebilir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- De la Gándara Martín, J. J., & De Diego Herrero, E. (1996). Trastorno disfórico premenstrual: Un estudio epidemiológico. Actas Españolas de Psiquiatría. https://my.apa.org/apa/idm/login.seam?ERIGHTS_TARGET=http%3A%2F%2Fpsycnet.apa.org%2Frecord%2F1996-94191-001&AUTHENTICATION_REQUIRED=true
- Jadresic, E., Palacios, E., Palacios, F., Pooley, F., Preisler, J., Ordoñez, M. P., & Ovalle, P. I. L. A. R. (2005). Síndrome premenstrual (SPM) y trastorno disfórico premenstrual (TDP): estudio retrospectivo de prevalencia y factores asociados en 305 estudiantes universitarias. Rev Latinoamericana Psiquiatría, 16-22. https://www.researchgate.net/profile/Enrique_Jadresic/publication/258566635_Revista_Latinoamericana_de_Psiquiatria_2005_5_16_-_22/links/0c960528acb54ee71b000000.pdf
- López-Mato, A., Illa, G., Boullosa, O., Márquez, C., & Vieitez, A. (2000). Trastorno disfórico premenstrual. Revista chilena de neuro-psiquiatría, 38(3), 187-195. https://scielo.conicyt.cl/scielo.php?pid=S0717-92272000000300006&script=sci_arttext&tlng=e