Yeni Doğan Bebeklerde Emme Refleksi
Yeni doğan bebeklerde emme refleksi istemsizdir ve eğer doğru şekilde ortaya çıkmıyorsa, çocuğun gelişiminde anormal bir durumun işaretçisi olabilir. Emme refleksi, insanlar dahil olmak üzere istisnasız tüm memeli canlılarda ilkel bir içgüdüdür.
Eğer emziren ya da emzirmeye başlayacak bir anneyseniz, emme refleksi ile ilgili ihtiyacınız olan tüm bilgiyi bu yazıda bulabilirsiniz.
Emme refleksi tam olarak nedir?
Bebekler, hayatta kalmak için ihtiyaçları olan temel içgüdülerle dünyaya gelir ve her ne kadar ebeveynlerinin bakımına ihtiyaç duysalar da emme refleksi gibi doğuştan gelen ve istemsiz bazı beceriler onların bakımını daha kolay hale getirir.
Bebekler doğumdan önce rahimde emme refleksini geliştirmeye başlar. Bu durum, hamileliğin 4. ayından itibaren ultrason kontrollerinde gözlemlenebilir.
Bebeğiniz baş parmağını emmeye başladığında bunu görebilirsiniz. Bununla beraber, emme refleksinin olduğu gibi yutkunma refleksinin gelişiminde de amniyotik sıvının önemli bir rolü vardır.
Bu süreç, klasik koşullanma ile karıştırılmamalıdır; emme ve yutma refleksi o kadar eskidir ki, tıpkı diğer memelilerin olduğu gibi bebeklerin de genetik kodunda saklıdır.
Bebeğiniz pratik yaptıkça bu iki refleks birbiriyle koordine bir şekilde çalışmaya başlar. Bebeğin anne sütünü doğru şekilde emebilmesi ve sindirebilmesi için emme ve yutma refleksini doğum anından itibaren birlikte kullanabilmesi gereklidir.
Emme refleksi geçicidir
Bir bebeğin içgüdüsel emme refleksi olup olmadığını belirlemek için annenin memesi şart değildir. Bu refleksin varlığını, bebeğin ağzının yanına parmağınızı koymanız da onda emme isteği uyandıracak bir şey olabilir.
Emme refleksi, genellikle bebek altı ila dokuz aylıkken ortadan kalkar. Bu durum, bebeğinizi emzirmeyi bırakmanız gerektiği ya da bebeğin emme becerisini tamamen kaybettiği anlamına gelmez.
Bu aşamada olan şey aslında, bebeğinizin hareketlerinin farkına varmaya başlamasıdır. Yani, emme artık reflekse bağlı değil isteğe bağlı olarak gerçekleşmeye başlar ve bir yaşına yaklaşan bebekler iştahları olmadığında memeyi ya da biberonu reddettiklerini gösteren hareketler yapabilirler.
Bebeklerde farklı emme türleri
Bebeklerde emme refleksi iki açıdan sınıflandırılabilir: İlki, bebeğin açısından emmenin nasıl gerçekleştiği; ikincisi ise, refleksin annede oluşturduğu etki ile ilgilidir.
İki sınıflandırmanın da ikişer alt başlığı vardır: Yeterli ve yetersiz emme ve doğru ve yanlış emme.
Bunların açıklamaları ise aşağıdaki gibidir:
Yeterli emme
Bebeklerde emme refleksi, bebek eğer emzirme sırasında 10 ila 30 kez arasında emerse yeterli olarak tanımlanır. Bu durum, bebeğin emme, yutma ve nefes alma ile ilgili sorunu olmadığını ve bunları emzirme esnasında çaba harcamadan yapabildiğini gösterir.
Yetersiz emme
Bebek, yanlış ya da zorluk çekerek emiyorsa buna yetersiz emme denir. Bu durum, bebek bir emzirme sırasında 3 ila 5 kez emdikten sonra dinlenmek ya da nefes almak için duruyorsa meydana gelir.
Yetersiz emme, emme işleminin gerçekleşmesi için gerekli becerilerle ilgili koordinasyonun iyi olmamasından kaynaklanabilir. Bebekler anne sütünü emmekte zorluk çekiyorsa, bu dil bağının kısa olmasından kaynaklanabilir.
Doğru emme
Emme refleksinin doğru yapılması bunun akıcı ve doğal olması anlamına gelir. Bu bağlamda, bebeğin emmesi, annenin meme ucunu tahriş etmemelidir. İhtimali az olsa da doğru emmeye rağmen yine de bazen annenin göğsü zarar görebilir.
Yanlış emme
Bu durum, bebek annenin memesini yaralarsa ya da ona zarar verirse meydana gelir. Böyle bir durumda emzirme çok acılı bir hale gelebilir ya da meme ucunda enfeksiyon dahi oluşabilir. Eğer bebeğiniz emmekte güçlük çekiyorsa ve ideal kilosunun altındaysa, bu durum dil bağının kısa olduğuna işaret ediyor olabilir.
Bunun patolojik bir durum olmayabileceğini de unutmamak gerekir. Yanlış emme, biberon ya da emzik kullanımına erken başlanmasıyla da ilgili olabilir. Bunların kullanımı bebeğinin annesinin memesinin şekline alışmasını zorlaştırabilir.
Emme refleksinin diğer özellikleri
Emme refleksinin yaptığı tek şey bebeğin sorunsuz beslenmesini sağlamak değildir. Bu aslında iki taraflı bir uyarıcıdır. Annenin memesi bebeğin ağzını emmeye hazır hale getirdiği gibi, bebekler emdikçe annenin süt üretimi de artar.
Buna ek olarak, emzirmenin bebekler üzerinde sakinleştirici bir etkisi de vardır. Bu durum, bebek sadece beslendiği için değil annesi ile yakın olmanın ona güvende hissettirmesinden de kaynaklanır.
Bu yüzden, bebekler emzirilmezken bile annelerin göğsünde uyuduğunda genellikle daha rahat hissederler.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- DE LA DEGLUCIÓN, F. A. S. E. S. (2003). Transtornos del Mecanismo Succión Deglución. Revista Gastrohnup, 5(1), 73-75.
- Garrido, A. (2017, 7 noviembre). ¿Cómo es la evolución del bebé de 9 meses? Recuperado de https://lamenteesmaravillosa.com/la-evolucion-del-bebe-9-meses/