Anksiyete ve Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Anne ve babalar aşırı bir biçimde endişeli olduklarında çocuklar da bu yoğun duyguların etkisi altına girebilirler. Ancak neler olup bittiğinin gerçek anlamda farkında olamazlar.
Anksiyete ve Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Son Güncelleme: 20 Haziran, 2020

Çocuklar anne ve babalarından gördükleri her şeyi taklit ederler. Hareketler, tavırlar, kullanılan sözcükler ya da kısacası her şeyi taklit ettiklerini söylemek mümkündür. Eğer bağırırsanız onlar da bağırır. Eğer kitap okursanız onlar da okur. Eğer anksiyete sorununuz varsa bu endişeleri onlar da hisseder. Ne olduğunu pek anlamasalar da bu endişelerin yarattığı hislere göre hareket etmeye başlarlar. Bu yazımızda, sizin yaşayabileceğiniz bir anksiyete sorununun çocuklarınızı etkilememesi için neler yapabileceğinize değiniyoruz.

Çocuklar Anne ve Babalarının Endişelerini Hisseder

Çocukların anne ve babalarında gözlemledikleri endişelerin farkına varmaları ve bunları taklit etmeleri son derece doğaldır. Bu bağlamda, çocukların özellikle anne ve babalarındaki stres belirtilerinden çok kolay bir biçimde etkilendiklerini ve pasif stres olarak adlandırılan duruma karşı sanıldığından çok daha hassas olduklarının altını çizmek gerekir. Beyinleri halen gelişme aşamasında olduğu için çevrelerindeki stres kaynaklarına karşı oldukça hassas bir niteliğe sahiptirler. Bu stres kaynakları arasında anne ve babalarının davranış biçimleri de yer alır.

Aslında yapılan araştırmalar, çocuklar stresli olmasalar bile anne ve babalarının enerjileri ile beslendiklerini göstermektedir. Yani anne ya da baba ne kadar endişeli ise çocukların da o derece endişeli ve stresli oldukları görülmektedir. Diğer bir deyişle hissettiğiniz kaygıları hiç farkında olmadan çocuklarınıza yansıtmanız son derece olası bir durumdur.

Çocukların beyinleri tıpkı birer sünger gibidir. Ayrıca onlar size hayranlık duyarlar. Bu nedenle de kendi davranışlarını sizden gördükleri davranışlara göre şekillendirir, kendi güvenliklerini sağlama konusunda ihtiyaç duyacakları ipuçlarını sizin söylediklerinize göre belirlerler.

Sizin endişeli ya da aşırı derecede kaygılı olduğunuzu hissettiklerinde onlar da yaşadıkları dünyadan korkmaya başlarlar. Bununla birlikte eğer siz yoğun olarak yaşadığınız duyguları başarılı bir biçimde kontrol altına alarak yönetme becerisine sahipseniz, endişelerin de korkulacak duygular olmadıklarını, aksine kabul etmeniz ve çözmeniz gereken duygular arasında olduklarını çocuklarınıza öğretebilirsiniz.

Endişeli bir kadın

Anksiyetenin Çocuklarınızı Etkilemesine İzin Vermeyin: Korkularınızla Yüzleşmeyi Öğrenin

O halde kendinizi endişeli hissettiğiniz bir sonraki seferde ne yapmanız gerekir? Öncelikle hissettiklerinizi kabul edip durumu kabullenmeniz gerekmektedir. Yani bu durumla savaşarak yokmuş gibi davranmanın bir anlamı yoktur. Çünkü bu şekilde davranmanız semptomların daha da ağırlaşmasına ve kaygılarınızın daha derinden hissedilmesine neden olacaktır. Unutmayın ki anksiyete, diğer tüm duygular gibi yalnızca bir duygudur.

Bu nedenle endişelerinizden kaçmaya çalışmak yerine bunlara bağlı korkularınızla yüzleşmeniz gerektiğinin bilincinde olmalısınız. İkinci aşama olarak bu korkuların nasıl üstesinden gelmeniz gerektiğini de öğrenmelisiniz. Anksiyete ile başa çıkmanın en verimli yolu onunla yüzleşmektir. Anksiyete, ortadan kaybolana dek korkularınızla defalarca yüzleşerek kurtulabileceğiniz bir durumdur. Bu sayede hissettiğiniz kaygıların çocuklarınızı da etkilemesinin önüne geçebilirsiniz.

Endişelerinizi Sorgulayın

Kaygılarınız konusunda gerçekçi olun ve kendinize şu soruları sorun: “En kötü ne olabilir? Bir şeyin olma ihtimali üzerinde bu kadar durmak gerçekçi bir yaklaşım mı?”. Bu tür sorular düşüncelerinizle mücadele etmenize yardımcı olur ve endişelerinizin ne denli gerçekçi ya da mantıksız olduğunu anlamanızı sağlar. Aynı zamanda bu durumla başa çıkmak için bir teknik bulmanız da fayda sağlayacaktır. Bu maksatla aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz:

  • Nefes alın. Derin nefes alıp verme egzersizleri endişe seviyenizi düşürmek için iyi bir taktik olacaktır. Bu sayede vücudunuzun rahatlamak için vereceği yanıtı harekete geçirmiş olursunuz. Derin bir nefes alırken dörde kadar sayın. Daha sonra ciğerlerinize çektiğiniz bu derin havayı yine dörde kadar sayarak yavaş yavaş bırakın. Bu nefes egzersizini bir süre tekrarlayın.
  • Kendiniz için güvenli bir yer bulun. Pek çok insan o an uğraştıkları ne varsa bırakıp birkaç dakikalığına sessiz bir yere gitmeyi, düşüncelerini sakinleştirip zihinlerini toparlamak için faydalı bir yöntem olarak görmektedir.
  • Dikkatinizi dağıtacak bir şeyler bulun. Kendimizi endişeli hissettiğimizde beynimiz daha hızlı çalışır ve düşüncelerimiz hızlı bir biçimde akmaya başlar. Bu nedenle, aklınızdakileri çıkararak düşüncelerinizi başka konulara kaydırmanız önemlidir. Bunun için dikkatinizi başka konulara çekecek bir aktivite ile uğraşarak beyninizin mantıksal tarafını rahatlatabilirsiniz. Bu tür aktivitelere örnek olarak müzik dinlemek, sayı saymak ya da bir hikaye anlatmak gösterilebilir.
Endişeli annesini kucaklayan bir kız
  • Hedef odaklı aktiviteler bulmaya çalışın. Eğer yeterince zamanınız ve imkanınız varsa dikkatinizi anlamlı ve hedef odaklı aktivitelere vermeye çalışın. Örnek olarak çamaşır yıkamak, sinemaya gitmek ya da köpeğinizi gezdirmek gibi gündelik basit uğraşlar bile faydalı olacaktır.

Çocuklarınıza Neler Hissettiğinizi ve Endişelerinizi Anlatın

Eğer kontrolünüzü kaybeder ve çocuklarınızın önünde yeniden stresli davranmaya başlarsanız onlara kendinizi nasıl hissettiğinizden bahsedin. Çocuklarınıza, insanın kendisini kaygılı hissetmesinin olağan bir duygu olduğunu ve bu durumun çözüm bulunabilecek bir sorun olduğunu gösterin. Eğer çocuklarınız sizin endişelerinizle başa çıkabildiğinizi ve bunun için çeşitli stratejiler uyguladığınızı görürlerse, onlar da büyük olasılıkla sizin davranışlarınızı kendilerine örnek olarak alacaklardır.

Bu sayede çocuklar, endişeli hissetmenin normal ve tamamen yönetilebilir bir durum olduğunu kavrayacaklardır. Sonuç olarak kendilerini daha rahat ve güvende hissedecekler, böylelikle içinde bulundukları dünyada çok daha huzurlu bir biçimde oynayacaklardır. Anne ve babalık, çocuklarınıza etrafta gözle görülmeyen pek çok şeyle başa çıkmayı öğretmektir. Bunlar arasında mantıklı olmayan korkularla yüzleşerek bunlardan kaçmak ya da sakınmak yerine korkuların üstesinden gelmeyi öğretmek de bulunmaktadır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.