Ebeveynlik: Uzun Günler, Kısa Yıllar

Ebeveynlik herkes için zorlu ve sorumluluk isteyen bir görevdir. Bu görevin en temel ögelerinden biri ise sevgidir. Ancak ilginç olan şey çocuklarımızla paylaştığımız güzel anların adeta su gibi akıp gitmesi ve onları bir anda yetişkin birer insan olarak karşımızda görmemizdir.
Ebeveynlik: Uzun Günler, Kısa Yıllar

Son Güncelleme: 25 Mart, 2021

Çocuk yetiştirme sürecinde günler uzun, geceler sonsuz ancak yıllar çok çabuk geçer. Bunun nasıl olduğunu bir türlü bilemeyiz ancak farkına bile varmadan çocuğumuz kucağımızdan inip yürümeye başlar. Belki bedensel olarak bize ihtiyaçları kalmaz ancak kalbimizdeki yerleri asla değişmez. İşte ebeveynlik böyle bir şeydir. Kalbimiz her gün çocuklarımız ve onların mutluluğu için atmaya devam eder.

Uzmanlara göre büyüdükçe insanların zaman algıları genellikle değişir. Çocuklar için bazen sadece bir öğleden sonra bile sanki hiç bitmeyecekmiş gibi gelebilir. Yetişkinler açısından bakıldığındaysa bir yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçen çok kısa bir zaman dilimi gibidir. Peki bu algı değişimi neden kaynaklanır? Bu soruya verilecek cevap aslında hayatın basit gerçeklerinde saklıdır. Sorumluluklar ve yoğun stres içinde geçen bir yaşam genellikle beynimizde zamanın çok hızlı geçtiği algısını uyandırır.

Öte yandan çocuk yetiştirirken en az yukarıda değindiğimiz konu kadar ilginç bir durumla karşı karşıya kalırız. Bir yanda varoluşumuz boyunca “burada ve şu anda” dediğimiz anların en fiziksel, yoğun, duygusal ve kaotik olanlarını bir arada yaşarız. Bu günler gerçekten de çok uzun gelir. Ancak her şey ne kadar karmaşık olsa da, yaşadığımız mutluluk geçen zamanın tıpkı çayda eriyen bir şeker gibi hızlıca akıp gitmesi anlamına gelir.

Bazen çocuğumuzun bir anda yürümeye, koşmaya, kendi başına banyo yapmaya ve öpmek istediğimizde bize karşı çıkmaya başladığını görmek sanki göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısa bir zaman gibidir. Sanki onların çocuklukları sadece gözümüzün önünden bir anda kaybolan kısa bir an gibidir. Bu durum kimi zaman bizi korkutur ve belirli ölçüde üzüntüye sevk eder. Eğer bu tür hisleri siz de yaşıyorsanız, aşağıda bir araya getirdiğimiz ipuçları mutlaka işinize yarayacaktır.

Ebeveynlik Zordur, Ancak Bunun Sevgimizin Bir Yansıması Olduğunu Bilmek Gerekir

anne ve kızı

Sadece sizin anlayabileceğiniz pek çok korku yaşadınız. Ona yeterince süt verememe korkusu, onu siz bilmeden ya da fark etmeden bir şeylerin incitebileceği korkusu, onunla birlikte uyuduğunuzda ona zarar verme olasılığı korkusu, anneliğin ve çocuk yetiştirmenin ne denli zor ve karmaşık bir şey olduğunu duyduğunuzda iyi bir anne olamama korkusu…

Ancak şimdi, hiç bitmeyen günlerin ve uykusuz gecelerin ardından yaşadığınız tüm o korkuların aslında her gün kendinizi aşmak için birer motivasyon kaynağı olduğunu anlıyorsunuz. Gözyaşlarıyla, endişelerle, biberonlarla, bezlerle, termometrelerle ve ninnilerle dolu saatler boyunca o kadar büyük zorlukları geride bıraktınız ki, şimdi geriye dönüp baktığınızda işte o anlar hayatınızın en güzel anıları olarak hafızanızda sonsuza dek kalacaklar.

Peki sanki sonsuza dek sürecekmiş gibi görünen o anlar bir anda nasıl bitti ve zaman ne de çabuk geçti? Yılların adeta su gibi geçtiği algısı temel olarak mutluluktan kaynaklanır. İşler yolunda giderken ve ufaklıklar mutlu ve sağlıklı bir şekilde yaşarlarken, huzur duygusu zaman kavramını tam olarak algılayabilmemize izin vermez. Zaman uçup gider çünkü her şey olması gerektiği gibi bir denge içindedir.

Ancak asıl problem bir şeyler kötü gittiğinde ortaya çıkar. Çocukları ile ilgili sorunlar yaşayan pek çok anne ve baba zamanın hiç geçmediği hissine kapılırlar. Onlar için zaman, sanki raptiye ile duvara sabitlenmiş bir kağıt parçası, kapatmayı başaramadıkları bir kapı ya da kitapta bir türlü çeviremedikleri bir sayfa gibidir. Acı, huzursuzluk ya da üzüntü zamanın durağanlaşmasına ve bir türlü geçmemesine neden olan etmenlerdir.

O halde unutmayalım ki, eğer ebeveynlik su gibi akıp gidiyorsa her şey yolunda demektir. Yani bu, çocuk yetiştirme konusunda çok iyi bir iş çıkarıyorsunuz anlamına gelir.

dürbünle bakan bebek

Çocuğunuz Bir Gün Daha Erken Yürümek İsteyecek, Siz De Ona İzin Vereceksiniz

Çocuğumuzun büyüyeceğini ve bizim buna ne şekilde olursa olsun izin vereceğimizi bilmek bizi korkutur, üzer ve hatta endişelendirir. Ancak ebeveynliğin temel amacı da zaten budur: Dünyaya kendi işlerini kendileri görebilen çocuklar, kendi yollarını kendileri çizebilen güzel, cesur, özgür, yetenekli ve mutlu insanlar kazandırmak.

Fakat bu süreçte karşınıza çıkabilecek şeylerden korkmamalı ve sürekli olası durumları düşünmemelisiniz. Yapmanız gereken tek şey “burada ve şimdi” kavramlarının keyfini çıkarmaktır. Esas mantığınız unutulmaz anılar biriktirmek, mucizelerle, sevgiyle ve güzel duygularla dolu anlar yaşamak ve çocuğunuzla ilgili bu eşsiz birikimlerin hafızanızda sonsuza dek kalmasını sağlamak olmalıdır.

O halde şu anda kucağınızda onu tutmanın tadını çıkarın, yürüyüşe çıktığınızda hala sürekli olarak elinizden tutmak istediği, annesiyle uyumak istediği, onu öpüp gıdıkladığınızda kahkahalara boğulduğu bu zaman diliminin kıymetini bilin. Ona olan yakınlığınız ve sevginizle zihninde unutulmayacak anlar bırakın. Çünkü bugün gördüğü sevgi yarın onun için çok önemli bir ilham kaynağı olacaktır.

Çocuğunuza sunduğunuz ebeveynlik ilgi, mantıklı ve duygusal sevgi ile şekillenecektir. Bunlar kısa süre sonra onun harika ve her şeyden önemlisi mutlu bir insan olmasını sağlayacaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.