Okulda Başarısızlığın Zeka Seviyesi İle İlgisi
Okulda başarısızlık konusu tüm dünyada çocukların ve gençlerin önemli bir bölümünü yakından ilgilendiren bir sorundur. Aslında bu problem, modern eğitim sistemlerinin en büyük problemlerinden biri olarak gösterilmektedir.
Okulda başarısızlık kavramı genellikle düşük zeka seviyesine sahip çocuklarla bağdaştırılmaktadır. Ancak bu düşünce aslında tamamen yanlıştır. Çünkü, aşağıda da göreceğimiz gibi, derslerde başarısız olmanın çok sayıda farklı nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenler, her zaman için çocukların öğrenme konusunda yaşadıkları zorluklarla bağlantılı olmayabilir.
Okulda Başarısızlığın Nedenleri
Okulda başarısızlık, eğitim sisteminin öngördüğü akademik hedeflerin öğrenciler tarafından başarılması konusunda zorluklar yaşanması ya da bu hedeflere ulaşılamaması olarak açıklanabilir. Bu başarısızlık şu şekillerde ortaya çıkabilir:
- Kötü notlar almak.
- Dersleri ya da programları tamamlayamamak.
- Potansiyel entelektüel yeteneklerin çok daha altında bir akademik performans sergilemek.
Maalesef, okulların pek çoğunda yukarıda sıraladığımız durumların yaygın bir biçimde görüldüğünü söylememiz gerekmektedir.
Bu bağlamda, örnek olarak Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinden İspanya’da resmi verilere göre okulda başarısızlık nedeniyle, 18 ile 24 yaş aralığındaki gençlerden %19’u herhangi bir yüksekokul diploması ya da akademik bir derece almadan okuldan ayrılmaktadır. Bu durum, genel anlamda bakıldığında son derece endişe vericidir. Çünkü eğitim sistemlerinin ana amacı, içinde bulundukları toplumun tamamına gereken düzeyde eğitim sağlamaktır. Bu durumda, bir yerlerde hata olduğu ya da yanlış yapıldığı açık bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.
“Bir çocuk derslerinde başarısız olduğunda, aslında başarısız olanın çocuğun kendisi değil, onun etrafındaki tüm yetişkinler olarak bizlerin olduğunu bilmemiz gerekir.”
-Anonim-
Zeka Nedir ve Akademik Çalışmaları Nasıl Etkiler?
Psikolog Howard Gardner’a göre zeka, bir problem çözmek ya da kültürel anlamda önemli ürünler ortaya koyabilmek için gerekli bilişsel kabiliyetler anlamına gelir. Bu noktadan yola çıkarak, farklı alanlarda başarılı olmamızı sağlayan birden fazla zeka türü olduğunu söyleyebiliriz.
Bu yüzden her insanın bilgi alanlarının türüne göre bazı limitleri ve aynı zamanda belirli miktarda potansiyeli olduğu öne sürülebilir. Ancak buna karşın eğitim sistemlerinin genellikle sadece dil ve matematiksel mantıkla ilgili entelektüel kabiliyetleri ölçtüğü bir gerçektir. Bu nedenle okullardaki akademik istekler ve gerekliliklerden dolayı hayal kırıklığına uğrayan ve ümitsizliğe düşen çok sayıda çocuk bulunmaktadır. Çünkü bu çocuklar aynı zamanda diğer bilişsel yeteneklerinin de geliştirilmesine ihtiyaç duyarlar.
Tüm bunların yanında okulda iyi bir performans sergileyen bir çocuğun her zaman yüksek bir IQ seviyesine sahip olduğunu söylemek de mümkün değildir. Çünkü bu çocukların derslerden aldığı yüksek notlar şunlarla ilgili olabilir:
- Çok fazla ders çalışması.
- İyi notlar almak için son derece istekli olması.
- Okula yönelik yüksek motivasyon sahibi olması.
- Derslerde gördüğü konulara karşı yeterince ilgili olması.
“En iyi örnekler incelendiğinde bile, IQ seviyesinin okul başarısına katkısının sadece % 20 seviyelerinde olduğu görülmektedir.”
– Daniel Goleman –
Okulda Başarısızlık ve Bunun Zekayla Olan Kısıtlı İlgisi
Yapılan araştırmalarda, entelektüel seviyenin ya da diğer bir ifadeyle zekanın, okulda başarısızlıkla çok fazla ilgisinin olmadığı belirlenmiştir. Her ne kadar zeka çocukların akademik performansı üzerinde etkisi bulunan önemli bir etmen olsa da, öğrenim konusunda başarı ya da başarısızlığı doğrudan etkileyen diğer içsel ve dışsal faktörlerin bulunduğunu da belirtmek gerekir.
Yani çocukların okulda yaşadıkları başarısızlıklar aslında bir dizi nedene bağlı olabilir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Sınıf içindeki ilgisizlik ve derslere gösterilen düşük konsantrasyon.
- Kısa süreli hafızanın sınırlı olması.
- Öğrenme konusunda belirgin bir biçimde konsantrasyon eksikliği bulunması.
- Sınıfta sıkılmak.
- Hem okulda hem de evde yeterince destek ve cesaret verici motivasyon ortamının bulunmaması.
- Huzursuz ve olumsuz bir aile ve sosyal çevre içinde yaşamak.
- Stres, depresyon ya da anksiyete gibi sorunların bulunması.
- Eğitim desteği için özel bazı gereksinimlere ihtiyaç duyulması.
Tüm bu nedenler, öğrencinin yeteneklerini doğru bir biçimde geliştirmesi ve sergilemesinin önünde birer engeldir. Bu engeller ise okulda başarısızlık anlamına gelmektedir.
Kısacası, okulda başarısızlığın yaşa ve zeka kapasitesine bağlı olmaksızın her çocuğun yaşayabileceği bir deneyim olduğunun altını çizmemiz gerekmektedir. Bu nedenle, eğitim sistemlerinin her öğrenciyi çok yakından takip etmek ve kötü performans sergileyenlere gereken desteği sağlamak gibi bir sorumluluğu bulunmaktadır.
İhtiyacı olan çocuklara doğru desteğin sağlanabilmesi için başarısızlıkların nedenlerini bulmak ve bu nedenlere göre her öğrencinin ihtiyacına uygun biçimde gereken önlemleri almak gerekir. Çünkü her öğrencinin kaliteli bir eğitim alma hakkı bulunmaktadır. Çocukların ancak bu eğitim sayesinde, hem okulda hem de hayatlarının geri kalan kısmında başarılı olma şansına sahip olacaklarını unutmamak gerekir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Gardner, H. (1998). Inteligencias múltiples. Barcelona: Paidós.
- Sánchez-Ávila, A. (2010). El fracaso escolar: definición, causas, diagnóstico, prevención y tratamiento. Revista digital para profesionales de la enseñanza, (11).
- Tierno Jiménez, B. (1984). El fracaso escolar. Barcelona: Plaza y Janés.