Anne Babanın Otoritesi Üzerine Farklı Bir Bakış Açısı

Disiplin her çocuğun evde ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Ancak disiplinin cezalandırmayla ilgisi uzaktan yakından yoktur. Disiplin, bağırmak ya da bitmeyen tartışma da değildir. Ebeveynler, otoritelerini sağlayamadıkları zaman, çocuklarının bilişsel gelişimlerinde negatif bir etki bırakacaklardır.
Anne Babanın Otoritesi Üzerine Farklı Bir Bakış Açısı

Son Güncelleme: 21 Eylül, 2020

Toplumumuz biz farkında olmasak bile birlikte yaşayabilmemiz için zamanla gelişen kurallarla yaşar. Çok erken çağlardan itibaren, çocuklar bu toplumsal kodları farklı yollarla keşfederler. Ancak son zamanlarda çocukların bu kuralları tam olarak öğrenmediği ve uygulamadığı da bir gerçektir. Bunun sebebi genellikle anne babanın otoritesi konusundaki eksikliktir. 

Bu tür davranışlara birçok örnek verilebilir. Çocuklar seslerini yükseltebilir, topluluk içerisinde koşabilir, yere umarsızca objeler fırlatabilir. Bu tür davranışlar ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.

Kültür dinamik bir şeydir ve çocuklar üzerinde sağlanmış bir otoriterlik de dinamik olmalıdır. Bir sonraki neslin genellikle olumlu değişime giden yolu belirlediğini asla unutmamalıyız.

Çocukların davranışları ve anne babanın otorite eksikliği

Davranış bilinci ve çocuğunuza izin verdiğiniz davranışlar ailenin otoritesini sağlaması konusunda iki önemli noktadır. Anne babalar sürekli olarak çocuklarına izin verip vermemeleri konusunda çelişkiye düşerler.

Aynı zamanda, bazı ailelerse çocuklarına kıyasla daha güçlü olmalarını kötüye kullabilirler. Bu durum kötü sonuçlara neden olur.

İlk olarak, annenin ve babanın sahip olması gereken otoritenin ne olduğu üzerinde durulmalıdır. Psikologlar ve çocuk doktorlarının en son geldikleri nokta, anne babanın çocuğuna saygıyla davranmalarının en iyi şekilde neticeleneceği yönündedir.

Sevgi, dayanışma ve saygı önem verdiğiniz ve davranışlarınıza yansıttığınız değerler olduğu sürece, otorite çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediyelerden biridir.

Geçmişte toplum otoriteyi ailede genelde babanın sahip olduğu bir şey olarak değerlendirmiştir. Bu sebeple, çocuklar babaları işten döndükleri zaman kendilerine çeki düzen verip korkarlar çünkü babayı bir ceza ya da şefkat eksikliği ile özdeşleştirirler.

Ancak, son on yılda içinde bulunduğumuz toplum oldukça değişmiştir. Bugün, otorite eksikliğinden hiç bahsedilmemektedir. Aksine, aile arasında oluşabilecek iletişim eksikliğine dikkat çekilmektedir.

Olumlu pekiştirme olarak bilinen yöntem en iyi olandır. Çocuğunuzu büyütmek ona emir vermek demek değildir. Tam aksine, çocuğunuzun duygularına ve hislerine ulaşabilmektir.

Çocuğun hayatındaki her aşama, gereken limitleri de beraberinde getirir. Anne babalar çocuklarının büyüdüğü süre boyunca, çocuğa saygıyla eşlik ederlerse ileride bunun meyvelerini bütün aile üyeleri toplar.

çocuğuna kızan baba

Gerekli ve keyfi kurallar

Eğer modern toplum yapısının fazlasıyla yetişkinler üzerine yoğunlaştığını düşünürsek, çocukların bazı kaideleri anlaması daha zordur. Bazı anne babaların düşüncesine göre yeni doğmuş bir bebeğin bütün gece ağlamasına izin vermek ve hiçbir şey yapmamak otorite anlamına gelir. Bunun böyle olmasının sebebi, bu anne babanın despotça davranışlara maruz kaldıkları bir çocukluk geçirmiş olmalarıdır.

Çocuk psikologlarının önerdikleri şey, her anne babanın kendi evlerinin atmosferine uygun kurallar bulması yönündedir. Ancak, bu şekilde zihniyetin değişmesi mümkün olur.

Artık anne ve babanın otoritesi eksikliğinden bahsetmeyeceğiz. Kurallar üzerine konuşmak yerine, ailenin baştan beri sahip olduğu prensiplere dikkat çekmeyi daha uygun bulduk. Çocukların yaptıkları şeylerin öyle ya da böyle bir sonucunun olacağı bilmelidir. Bu sonucun da sorumlusu kendileridir.

“Sevgi, dayanışma ve saygı önem verdiğiniz ve davranışlarınıza yansıttığınız değerler olduğu sürece, otorite çocuğunuza verebileceğiniz en güzel hediyelerden biridir. ”

Mutlu bir aile olarak yaşamanın kuralları

Aile olarak mutlu yaşamak için bazı ortak noktalarda buluşmanız gerekir. Bunu başarmaya çalışırken de çocuğunuzun yaşını her zaman göz önünde bulundurmanız gerekir. 

Aynı zamanda, her anne baba kendi davranışlarını ölçüp tartabilecek bir iç benliğe sahip olmalıdır. Toplumun bize  genç yaştan itibaren öğretmiş olduğu otoriterliğin ne olduğu konusunda her ebeveyn fikir sahibi olmalıdır. Çünkü toplumun size aşıladığı bu otoriterlik kimi zaman ailenize yarardan çok zarar verebilir.

Kurallar konusunda bir başka önemli nokta ise, duygularınızla kuralları birbirinden ayrı tutmanızdır. Kurallar, kişisel ya da duygusal şeyler değildir. Kurallar, çocuğunuza her yaptığı şeyin bir sonucu olacağını öğretmenin en kolay yoludur. 

“Çok kötüydün” gibi bir şey dediğimizde, bir davranış üzerine kişisel yargımızı bildirmiş oluruz. Aynı zamanda, çocukta da olumsuz bir intiba oluşmasına sebebiyet veririz. Bu olumsuz düşünce, çocuğunuzda kural ve otoriteye karşı bir tepki doğurur.

otorite eksikliği yaşayan baba

Oyunun kuralları

“Otorite eksikliğinden” bahsettiğimizde, yetişkinlerin bakış açısından ve aslında artık geçerliliğini yitirmş bir açıdan olaylara bakarız. Ancak, eğlencenin ve yaratıcılığın verdiği imkanlarla, bu kurallar bütününü bir oyun gibi görebiliriz. Tabii bu oyunun kendine ait kuralları vardır. 

Bu oyunu metodunuz olarak kullanacaksanız, herhangi bir kuralın net olmaması ileride karışıklığa neden olur. Burada ceza vermekten bahsetmiyoruz, ancak kuralları yıkmanın sonucunun ne olduğunu açıkca belirtmeniz gerekir. 

Burada bahsettiğimiz yeni pedagoji, otoriterliği ve çocuk yetiştirmeye yönelik boş fikirleri arkada bırakır. Modern anne ve babalar kendi çocuklukları boyunca uğradıkları yanlış, acılı ve adil olmayan durumların kendi çocuklarının başına gelmesini istemezler.

Bugün, anne ve babanın otoritesi, sevgi ve saygıyla ebeveynlerin çocuğun gelişimi boyunca eşlik etmesi anlamına gelmektedir. Hedef çocuğunuzun ileride kullanabileceği basit ama çok önemli değerleri öğretmenizi kapsar. Bu şekilde çocuğunuz hayatı boyunca kullanacağı bir değeri öğrenmiş olacaktır.


Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.