Olumlu Çatışma Yönetimi için Stratejiler
Çatışmaları hem olumlu hem de yapıcı bir şekilde ele almak, harekete geçmenin en uygun ve olgun yoludur. Ancak böyle bir çatışma yönetimi kolay bir iş değildir.
Genel olarak, bir çatışmayla karşı karşıya kalındığında çoğu insan iki şekilde tepki verme eğilimindedir. Ya duygularını bastırırlar ya da saldırgan ve sinir bozucu davranırlar.
Bu tepkilerin hiçbiri verimli değildir. Sonuç olarak, çocukların ve gençlerin olumlu çatışma yönetimini öğrenmesi için stratejiler bulmalıyız.
Olumlu çatışma yönetimi
Kavga ve tartışma şeklindeki anlaşmazlıklar, çocuklar, gençler ve yetişkinlerde sık rastlanır. Bunlar, insanoğlunun büyüme ve gelişme sürecinin kaçınılmaz bir parçasıdır. Bununla birlikte, çatışmalar her zaman kötü olmak zorunda değildir. Aslında, doğru bir şekilde yönlendirildiklerinde üretken bir öğrenme deneyimi haline gelebilirler.
Sorun genellikle, çocukların ve gençlerin çatışmaları sakin ve tarafsız bir şekilde yönetmek için gerekli araçlara sahip olmamasıdır. Bu nedenle, çocuklara hem okullarda hem de ev içindeki çatışmalarla kendilerinden emin bir şekilde nasıl yüzleşeceklerini öğretmek önemlidir.
Bir anlaşmaya varmanın ilk adımı, esnek ve işbirliğine dayalı bir tutum benimsemektir. Daha sonra, tatmin edici bir çözüm oluşturmak için her iki tarafın da ortak bir hedef bulması gerekir. Sonuç olarak, çocuklar aktif dinleme, empati ve girişkenlik gibi belirli iletişim becerilerini bilmelidir.
Bununla birlikte, duyguların ve hislerin çatışmaların çözümünde çok önemli bir rol oynadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle çocuklara erken yaşlardan itibaren duygularını tanımayı, ifade etmeyi ve yönetmeyi öğretmemiz gerekir.
“Hepimiz temel inançlara sahip olsak da, neokortekste farklı inançlar olması çatışmalara sebep olur.”
— Eduard Punset —
Olumlu çatışma yönetimi için stratejiler
Aşağıda, hem okulda hem de evde, çocuklara ve gençlere olumlu çatışma yönetimini öğretmek için yardımcı olabilecek birkaç stratejiden bahsedeceğiz.
Aktif dinleme
Çatışma yaşayan taraflar, iki taraf için de uygun bir saatte sakin bir ortamda buluşur. Daha sonra, her taraf sorunu kendi açısından ele almak için 5 dakikalık 3 periyot halinde konuşur. Bununla birlikte, iki kişinin de aşağıdaki kurallara uyması gerekir:
Konuşmacı:
- Problemin kendine dair olan kısmını açık bir şekilde anlatır.
- Duygularını ve hislerini kendi bakış açısıyla ifade eder.
- Diğer tarafı suçlamaz, yargılamaz ya da ona sitem etmez.
- Karşı taraf onu dinlediği için minnettardır.
Dinleyici:
- Konuşmacıya odaklanır.
- Sabırlıdır ve konuşmacının söylediklerine tepki vermez.
- Konuşmacı, dikkatini dağıtmaz. Ayrıca, taraflar arasında sözsüz bir iletişim vardır.
- Anlamadığı noktalar için kısa sorular sorar.
Bu egzersiz, tarafların dikkat süresine bağlı olarak uzayabilir ya da kısalabilir. Dinlemenin kolay olduğunu düşünsek de, bazen söz kesmek daha kolaydır.
Olumlu çatışma çözümüyle duyguları ifade etmek
Bu, çatışmanın bize ne hissettirdiğini düşünmeyi ve sonra da duygularımızı kelimelere dökmeyi içerir. Taraflar, sorunla ilgili nasıl hissettiklerini anlatmak için 3 farklı duygu söylerler. Aşağıdaki cümleleri kullanarak hislerini yazarlar:
- “…… yaptığında, ……. hissediyorum.”
- “…… hissetmeni anlıyorum ama ben de ……. hissediyorum.”
Çatışmalar genellikle olumlu bir çözüme engel olan duygular oluşturur.
Değişim isteyin
Bu egzersizde, isteklerimizi uygun ve saygılı bir biçimde ifade etmeyi öğreniriz. Şu cümleyi tamamlamak gerekir: “….. yaptığında, … düşünüyorum ve …. hissediyorum. Bunun sonucunda ise, …… yapmanı istiyorum.”
Çatışmanın tarafları arasında rol değişimi
Rolleri değiştirmenin amacı, biraz empati yaratmaktır. Empati kurmak, diğer kişiyi ve onun gerekçelerini anlamaya çalışmaktan ibarettir.
Bu, diğer kişinin hissettiği rahatsızlığı önemsediğimizi göstermenin bir yoludur. Bu nedenle, taraflar birbiriymiş gibi davranacak ve sorun hakkında ne düşündüğünü açıklayacaktır.
Çeşitli çözümler
Karşı tarafın bakış açısını aktif olarak dinledikten ve empati kurduktan sonra, taraflar sorunu çözmek için akıllarına gelen tüm çözümlerden bahseder. Çözüme dair tüm fikirler geçerlidir.
Yaratıcılık ve hayal gücü, çözümlerin kalitesinden daha önemlidir. Amaç, mümkün olduğu kadar çok seçenek sunmak değildir.
İki taraf da tüm çözümlerini sunduktan sonra, taraflar bu çözümlerden birini veya ikisini seçer. Ardından, çözümler için harekete geçmede neyin gerekli olduğunu düşünürler. Taraflar ideal çözüme ulaşmak, mevcut durum ve atılması gereken adımlar hakkında düşünmelidir.
Kişisel sözleşme
Son olarak, tarafların çatışmayı olumlu ve yapıcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan uygun adımları atacaklarını ve eylemleri gerçekleştireceklerini yazılı olarak taahhüt etmeleri gerekir.
Çatışma çözüldüğünde ve her iki taraf da değişmeye kararlı olduğunda, biraz düşünmek iyidir. Böylece çocuklar için öğrenme süreci oluşur. Bunun için, aşağıdaki soruları sorabilirsiniz:
“Bu sorun senin gelişimine nasıl bir katkı sağladı?”
“Kendin, karşındaki kişi ve ilişkiniz hakkında hangi dersleri çıkardın?”