Doğumla İlgili Karşımıza Çıkan 4 Engel
Kadınlar, gebeliğin dokuz ayı boyunca doğumla ilgili pek çok engel ile karşılaşırlar. Bu yüzden bilgili olmak ve anksiyete oluşturabilecek herhangi bir endişeyi gidermek çok önemlidir.
Elbette gebelik ve doğum karmaşık ve hassas dönemlerdir. Gebelik aşamaları boyunca, hem annenin hem de çocuğun güvenliğini sağlamalıyız.
İşte doğuma hazırlık sürecinde en fazla etkiye sahip olduğuna inandığımız doğumla ilgili 4 engel:
Doğumla İlgili Karşımıza Çıkan 4 Engel
Doğumla ilgili anne adaylarının karşısına çıkma eğilimi olan engeller vardır:
1. Korku
Korku, hamile kadınlarda görülen çok yaygın bir duygudur. Çoğu durumda, deneyimsizlik ve bebeğin huzurunu sağlama endişesinden kaynaklanır.
Aynı şekilde, doğuma yol açan değişiklikler ve vücudun geçirdiği büyük fizyolojik ve psikolojik değişiklikler de endişeye neden olur.
Ancak korkunun doğum ve doğum öncesi çalışmalar sırasında yararlı olmadığını bilmelisiniz. Özellikle doğum sırasında, korku, oksitosin salınımını azaltmak için uzun süreli adrenalin düzeyi yüksekliğine ve kasılmaları etkileyen plasenta kan akışına neden olabilir.
Bu nedenle, gebelik aylarında, doğumla ilgili korkunun ve anksiyetenin mümkün olduğunca azaltılmasını öneririz. Sağlıklı bir hamilelik geçirmek için dinlenmeyi, iyi beslenmeyi ve yavaş yavaş vücudunuzdaki değişiklikleri kabul etmeyi öğrenmeniz gerektiğini unutmayın.
Eğer korkuyu uzak tutmayı başarırsanız, çok daha fazla güvenle doğuma girecek ve tüm süreci daha iyi anlayacaksınız.
Herhangi bir panik atağın üstesinden gelmek için başkalarından yardım istemeniz ve onlara nasıl hissettiğinizi söylemeniz gerekir. Sizi destekleyen insanlarla vakit geçirmek kendinizi daha güçlü, daha güvende ve daha hazırlıklı hissetmenizi sağlayacaktır.
2. Kontrolü kaybetmek
Kontrolcü bir insan olma eğilimindeyseniz, doğum sizin istikrarınızı bozabilir çünkü doğum kontrolünüz dışındaki ekstrem durumlardan biridir.
Ayrıca doktor ve hemşirelerin çok şey görüp geçirmiş olduklarını unutmayın. Söyleyeceğiniz ya da yapacağınız hiçbir şey onları şaşırtmayacak veya onlarda herhangi bir hoşnutsuzluk yaratmayacak.
“İnsanların doğma şekilleri kaderlerini belirleyici bir şekilde etkilemiştir.”
–Alejandro Jodorowsky–
3. Anksiyete
Doğum sırasında bir noktada, çoğu anne adayının hissettiği anksiyete miktarında bir artış olma eğilimi görülür. Doğum yapmak için sabırsızlanıyor olmanız anlaşılabilir bir şeydir. İlk kez anne olacak olanlar ve hatta birden fazla çocuğu olan kadınlar belirsizlikle karşı karşıya kalırlar.
Bu anksiyeteyle mücadele etmek için, en iyisi, gevşeme teknikleri öğrenmektir. Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri hamilelik ve doğum sırasında anksiyeteyi yatıştırmaya yardımcı olacaktır.
Aynı zamanda uzun banyolar ve huzurlu yürüyüşler yapmanızı öneririz. Bunlar, gevşemeyi teşvik etmek ve anksiyeteyi azaltmak için mükemmel egzersizlerdir.
4. Sabırsızlık
Dokuz aylık bekleme süresi ve hamileliğin verdiği rahatsızlıklar, bir annenin bebeğiyle tanışma arzusunu olumsuz yönde etkileyebilir. Gerçekten de sabırsızlık, kadınların doğumla ilgili başa çıkmaları gereken en zor engellerden biridir.
Ayrıca doğumun çok zenginleştirici bir deneyim olduğunu unutmayın. Zorluklarla karşılaşacak olsanız da doğumla ilgili her engel onu aşmanız için vardır.
Rahatsızlıkların veya yorgunluğun sizi bunaltmasına izin vermeden o günün gelmesi için beklemeyi öğrenmelisiniz.
Sabırsızlık, kesinlikle bunun gibi özel bir anın keyfini çıkarmanızı engelleyebilir. Bu nedenle, bu uzun yolculuk sırasında, bebeğinizin istediğiniz ve beklediğiniz doğumunun yol açtığı tüm engellerle yüzleşebilmek için kendinizi sabırla kuşatmanızı öneririz.
Son olarak dokuz ay boyunca kafanızda birçok soru olacağını unutmayın. Bu nedenle, doğumla ilgili engelleri hesaba katmak, hayatınızdaki bu özel anla olabilecek en iyi şekilde yüzleşmenize yardımcı olacaktır.
Benzer şekilde, son bir tavsiye olarak aklınızdaki tüm soruları çözmek için doktorunuzla konuşmanızı da tavsiye ederiz. Bu, tüm belirsizliklerinizi ortadan kaldırmanıza yardımcı olacaktır.