Müstakbel Anneler Birbirinden Farklı Birçok Neden ile Ağlarlar

Hamilesiniz ve her an ağlayacakmış gibi mi hissediyorsunuz? Endişelenmenize hiç gerek yok. Müstakbel anneler herhangi bir zamanda ve herhangi bir sebepten dolayı aniden gözyaşlarına boğulabilirler. Bu durum hamile kadınların sıklıkla yaşadıkları bir ruh halidir ve son derece normaldir.

Hamilelik kadınlarda her zaman ciddi fiziksel değişimlere neden olduğu gibi bazen de kişiliklerini etkileyebilir. Hamileliğin getirdiği hormonsal değişimler birçok kadının ani ruhsal dalgalanmalar yaşamasına sebep olur.

Hamilelik kadın vücudunun yaşadığı büyük bir yükselme anıdır. Bazı kadınlar, özellikle de hamileliği ilk defa deneyimleyenler duyguları tarafından ezildikleri hissine kapılırlar.

Her An Ağlayabilmek

Hamile kadınların birçoğu akıl almaz sebepler ile bir anda ağlamaya başlayabilirler. Yaşadıkları herhangi bir terslik ya da tatsızlık bizlere her ne kadar saçma ve önemsiz gözükse de onlar için son derece üzücü olabilir. Mesela yemeğe konulan tuzun unutulması ya da televizyonda seyredilen bir filmdeki anlamsız bir sahne bazı kadınların ağlamalarına neden olabilir.

Hamile bir kadının hamileliği nedeni ile yemesi yasak olan bir yemek ya da evde o an bulunmayan belli bir besin bazen ciddi bir drama yol açabilir. Kısaca herhangi bir zamanda ters giden herhangi bir şey, ne kadar önemsiz olduğundan bağımsız bir şekilde ağlama nedeni olabilir.

Eşler, arkadaşlar ve aile bireyleri bu durum karşısında her zaman sabırlı olmalıdırlar. Sevdikleri insanın ani ruh dalgalanmalarına karşı hoşgörü ile yaklaşmaktan başka bir seçenekleri yoktur. Eğer müstakbel annenin sorunlarını dinlemezlerse onun yanlış anlaşıldığını hissetmesine neden olurlar. Sevgi ve sabır ile bu duygusal değişimlerin kaybolacağını aklınızdan çıkarmayın.

Hamileliğin ilk üç aylık dönemindeki yaşanılan fiziksel rahatsızlıklar hamile kadının sinirlerini bozabilir. Hamile kadında korku, şüphe ve kontrol edilemeyen ağlama istekleri ortaya çıkabilir. Hamile kadınlar diğer insanlara göre daha duyarlı oldukları için bu hisleri etraflarındaki her şeyi etkiler.

Etraflarındaki diğer insanların onların içinde bulundukları durumu iyi anlamaları çok önemlidir. Eşlerinin, arkadaşlarının ve aile bireylerinin sabır ve şefkat gösterme konularında kendilerini geliştirmeleri şarttır. Hamile kadınların hamilelikleri boyunca hissedebilecekleri korku ve şüpheleri giderebilmeleri için jinekologlarına ve aile doktorlarına güvenmeleri gerekir.

Eğer hamile bir kadın endişe verici bir ruh halindeyse ve durumu günlük hayatını etkiliyorsa bu durumunun depresyona dönüşmemesi için bir doktora danışıp psikolojik yardım alması faydalı olur. Bu tarz durumlarda ciddi bir sorun yaşamamak için aile hekiminize başvurmaktan çekinmemelisiniz.

Korku ve Hamilelik

Birçok kadın hamileliğinin büyük bir bölümünü büyük korkular yaşayarak geçirir. Her şeyden daha çok doğumun başarılı geçip geçmeyeceği konusunda endişeye kapılır ve korkarlar. Devamlı korkuyor olma hali hamile kadınlarda son derece stresli ve kaygılı bir ruh durumu oluşturur. Müstakbel anne bebeğinin sağlıklı bir şekilde doğması konusunda endişelenirken aynı anda bebeği için yeterince süt üretip üretemeyeceği konusunda da endişelenir. Bazense hamilelik izinleri bittiğinde çalışma hayatına tekrar uyum sağlamak konusunda ya da hamilelik öncesindeki fiziksel görünüşlerine kavuşma konusunda düşünüp kendilerini strese sokarlar.

Hamile kadınlar bazen diğer annelerin ya da kendi anne ve babalarının hamilelikleri ve doğum konusunda söyledikleri şeylerin etkisi altında kalırlar. Etrafınızdaki kişilerin hamilelik ve doğum konusundaki tecrübelerinin sizi olumsuz etkilemesine izin vermeyin çünkü sonuçta onların yaşadıkları olayları siz de yaşayacaksınız diye bir kanun yok. Bu söylediğimiz internet sitelerinde ya da dergilerde okuduğunuz tecrübeler için de geçerlidir. Her hamilelik ve her doğum eşsizdir, bir diğerine benzemez.

Küçük Unutkanlıklar

Birçok hamile kadın “hamile unutkanlığı” da denilen unutkanlıktan şikâyetçidir. Bu sorun hamileliğin 26. haftasından bebeğin birinci yaş gününe kadar sürebilir ve günlük işlerin ya da yapılması gerekenlerin sık sık unutulması şeklinde görülür. Örneğin bu dönemde ev ya da araba anahtarlarını nereye koyduğumuzu veya bir gün önce öğleden sonra ne yaptığımızı hatırlayamayabiliriz.

Yapılan birçok bilimsel araştırmanın sonucunda bu unutkanlığın prolaktin, estradiyol, projesteron ve kortizol gibi hormonların seviyelerinin aşırı yükselmesi nedeni ile oluştuğu saptanmıştır. Doğum ile birlikte anne ile bebeğini birbirlerine bağlayan memeden emzirme sırasında yükselen oksitosin değerleri, hamilelikteki ve doğumdan sonraki yetersiz alınan uyku gibi sebepler de unutkanlığa neden olmaktadırlar.

Uzmanlar, annelerin bütün dikkatlerini bebeklerine yönlendirdiklerini ve tüm önceliklerini bu olgu ile belirlediklerini söylüyorlar. Anneler bebekleri ile ilgilenmeyi asla unutmadıkları gibi bebeklerinin beslenme ya da tedavi gibi ihtiyaçlarını gidermeyi de unutmazlar. Bununla birlikte çiçekleri sulamak ya da bir arkadaşlarını arayıp doğum gününü kutlamak gibi başka durumları zaman zaman unutabilirler.

Sık sık yaşanılan ruhsal dalgalanmalar ya da ufak tefek unutkanlıklar hamile kadınlar ve ilk defa anne olanlar için son derece normal durumlardır. Eğer siz de bu durumları yaşıyorsanız bunları kafanıza takmamaya ve hamileliğinizin tadını çıkarmaya çalışın. Yaşadığınız bu anlar bir kere yaşanılan sihirli anlardır.