Depresyon Anne-Çocuk İlişkisini Nasıl Etkiler?
Düşündüğünüzden daha yaygın bir sorun olduğu için, depresyonun anne-çocuk ilişkisini nasıl etkilediğini bilmek önemlidir.Kadın dünyaya bir çocuk getirdiği andan itibaren, çocuğuyla arasında gerçekten büyülü bir bağ vardır. Bununla birlikte, b azı faktörler bu önemli bağı koparabilir veya bağa zarar verebilir.
Doğumdan sonra, kadın duygularında oldukça inişli çıkışlı değişimler deneyimler. Aynı gün içerisinde hem mutluluktan uçabilir hem de mutsuzluktan dibe vurabilir. Bu duruma sebep olan pek çok faktör vardır ancak önemli olan bu mod değişimlerinin olumlu ya da olumsuz bir şekilde bebeği de etkilediğini bilmektir.
İlk kez anne olan kadınlar için, ilk birkaç gün korku ve gerginlik hissetmek yaygın bir durumdur. Bununla birlikte, bu duyguların, tıpkı aile ortamı ve sosyal çevre gibi bebeği doğrudan etkilediğini göz ardı etmemek gerekir.
Depresyon belirtilerini fark ettiğinizde profesyonel bir yardım almak önemlidir. Bu sayede, semptomların daha uzun sürmesini ve bebeğin gelişimine zarar vermesini önlemiş olursunuz.
Çocuk biraz daha büyüdükten sonra bile annenin ruh halinden etkilenir ve acı çekmesine sebep olsa bile sürekli annesini mutlu etmenin yollarını arar.
Depresyon anne çocuk ilişkisini nasıl etkiler?
İngiliz psikoanalist Donald Winnicott, annelerde görülen depresyonun tedavisine ilişkin önemli ilerlemeler kaydetti. Buna ek olarak, depresyonun anne-çocuk ilişkilerini nasıl etkilediğine dair birtakım sonuçlara da ulaştı.
Aynı durumdaki bir hastasının semptomlarını gözlemledikten sonra, bu gibi vakaları incelemeye başlayan Winnicott, hastasının çocuğunun kilo kaybı konusunda endişeli olduğundan bahsediyordu.
Bununla birlikte, kadın o dönemde kendisini etkileyen diğer durumları saklıyordu. Ancak evdeki durum oldukça kritikti. Eşi tarafından zorbalıklara maruz kalıyordu ve çocukları da bu anlara tanıklık ettiği için yemek yemeyi reddediyordu.
Zamanla çocuğun yeme bozukluğu düzelse de, psikoanalist, kadının terapiye gitmesini önermişti. Süreç boyunca, kadın depresyonun çocuğu ile olan ilişkisini nasıl etkilediğini daha iyi anlayabilmişti.
Depresyon anne-çocuk arasındaki ilişkiyi nasıl etkiler?
Davranışlarda değişiklik
Anne depresyonda olduğunda, çocuğuna şefkat göstermek istemeyebilir veya çocuğuyla ilgilenme ölçüsü olması gerekenden daha az olabilir. Bu durum da ciddi ve çeşitli sonuçlara yol açabilir.
Genellikle, ihtiyaçları göz ardı edilen, evde yeterli ilgiyi ve şefkati görmeyen çocuklar saldırgan tavırlar sergilemektedir. Depresyon annelerin ruh sağlığını o kadar çok etkiler ki, kadınlar sonuçların ne olabileceğini düşünmeden çocuklarıyla ilgilenmeyi bırakabilir.
Güvensizlik
Bu, depresyonun anne çocuk ilişkisine olan en önemli etkilerinden bir tanesidir. Anneler çocuğa güven, huzur ve sakinlik hissi verir. Bu nedenle de, çocuklar anneleriyle birlikteyken duygusal rahatsızlık hissetmedikleri bir konfor alanının içerisinde gibidirler.
Anne depresyonda olduğunda, öncelikleri değişmeye başlar ve çocuğuna vermesi gereken duygusal koruma hissini bir kenara bırakır.
Bu durum çocuklar üzerinde çok ciddi sonuçlar doğurur çünkü çocukta reddedilme hissi, özgüvensizlik, başkalarına güvenmede zorlanma gibi olumsuz etkiler görülür ve bunlar çocuğun sosyal çevreden kendisini soyutlamasına yol açar.
Anne ve çocuk arasındaki doğal bağın değişimi
Bir kadın depresyondan muzdarip olduğunda, çocuğun hak ettiği ilgiyi ona göstermez ve bu da anne çocuk arasındaki bağı güçsüzleştirir. Çocuk annesiyle kuramadığı bağı başka kimseyle kuramaz.
Bu bağı sağlıklı biçimde kuracak olan tek kişi, dokuz ay boyunca bebeğini karnında taşıyan annedir. Yukarıda bahsettiğimiz durumlarda, bebeğin ihtiyaçları aralarında doğal ve büyülü bir bağ bulunmayan başka kişiler tarafından karşılanır.
Çocuğun en temel ihtiyaçları bu şekilde karşılanabilir ancak annenin vereceği şefkatin yerini başka kimse dolduramaz.
Annenin sadece kendisiyle ilgilenmesi
Olumsuz bir ruh halinde olan kadın, bebeğin verdiği sinyalleri doğru bir şekilde yorumlayamaz. Bu nedenle, çocuğun ihtiyaçlarına olan hassasiyeti önemli ölçüde düşer.
Kendini soyutlayıp sadece düşüncelerine odaklanarak ve çevresindekilerle ilgilenmeyerek, anne yaşadığı depresyonun kendi çocuğu ile olan ilişkisini ne düzeyde etkilediğini fark edemez.
Depresif bir anne, istikrarlı ve sağlıklı bir yaşam süremeyeceği için, er ya da geç bu durum çocukta da etkilere sebep olur. Bu tür düşünceler paylaşan annelerin en kısa sürede psikolojik yardım alması gerekir. Böylece, gelecekte daha ciddi sorunlar meydana gelmesi önlenmiş olur.