Politravma ve Kadınlarda Hamilelik

Hamile kadınların iş aktivitelerinde ve hareketlerinde görülen değişiklikler sebebiyle politravma durumu hamilelikte daha sık görülmeye başladı. Bu yazıda, hamilelik ve politravma hakkında bilmeniz gereken her şeyden bahsedeceğiz.
Politravma ve Kadınlarda Hamilelik

Son Güncelleme: 13 Ocak, 2020

Günümüzde kadınlar hamileliğin son günlerine kadar çalışmayı sürdürdüklerinden ötürü, hamilelik döneminde politravma görülme durumu daha da arttı. Buna ek olarak, politravma görülme olasılığı arabada uzun süre geçirmekle de ilişkilidir.

Bu etkenlerin kombinasyonu obstetrik travmaya sebebiyet verir ve hem bebeğin hem de annenin sağlık durumunu olumsuz yönde etkiler.

Hamile kadınların fiziksel ve fizyolojik özellikleri, hamile olmayan kadınlara kıyasla daha farklıdır. Bu sebeple, hamilelik döneminde gelişen politravmaya nasıl müdahale edilmesi gerektiğini bilmek büyük önem taşır.

Politravma ve hamilelik

Hamilelik döneminde görülen travma, doğum ile ilgisi olmayan ölüm sebeplerinin başında gelmektedir. Hem anne hem de fetüs, travma sebebiyle oluşabilecek durumlardan olumsuz yönde etkilenebilirler.

Hamilelik döneminde kadın vücudunda görülen anatomik ve fizyolojik değişiklikler sebebiyle, vücudun travmaya karşı tepki verme şekli de hamile olmayan kadınlara kıyasla daha farklıdır. Hamilelik döneminde görülen politravmanın etkileri aşağıdaki faktörlere bağlıdır:

  • Hamileliğin kaçıncı ayında olunduğu
  • Travmanın çeşidi ve şiddeti
  • Plasenta veya fetüste görülen değişiklikler

Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında ilk olarak annenin sağlık durumu ile ilgilenmek gerekir. Annenin sağlık durumu stabil hale getirildikten sonra ise bebeğin sağlık durumu ile ilgilenilmelidir.

yerde otururken karnını tutan gebe kadın

Kardiyovasküler sistem

Hamilelik döneminde vücutta görülen değişiklikler sonucu annenin vücudundaki kan miktarı artar. Bu sebeple de, travma sebebiyle gelişebilecek iç kanamaları önlemek hayati önem taşır.

Kan miktarındaki artış, annenin daha uzun sürede şoka girmesine sebep olur. Fakat, anne karnındaki bebek çok daha öncesinde oksijensiz kalabilir. İşte bu yüzden, kan kaybı anneyi ciddi bir şekilde etkilemese de bu duruma çok hızlı bir şekilde müdahale edilmelidir.

Perineal organlar

Travma sonrası vajina, genital bölge ve rektumdaki olası yaralanmaları kontrol etmek de bir o kadar önemlidir. Bu tip yaralanmalar obstetrik – jinekolojik bölgeler ile alakalı bir problem olduğunun habercisi olabilir.

Kardiyopulmoner resusitasyon (CPR)

Hamile kadınlarda görülen travmalara karşı CPR’ın işe yaramadığı durumlarda, ne zaman sezaryen yapılması gerektiği ile alakalı doktorların görüşleri ikiye bölünmüş durumdadır. Bazı doktorlar belli bir süre CPR yaptıktan sonra sezaryen ile bebeği almayı savunurken, bazı doktorlar ise CPR ve sezaryen doğumun aynı anda yapılması gerektiğini düşünürler.

Bu konu ile alakalı bir karar verirken diğer faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir. Örneğin, annenin sağlık durumu ve fetüsün kaç haftalık olduğu gibi.

Penetran yaralanmalar

Fetüs annenin rahminde gelişirken, anne vücudundaki organların hareket etmelerine sebep olur. Bu sebeple, rahme zarar gelme ihtimali artarken diğer organlara zarar gelme riski azalır.

Rahim kasları, amniyotik sıvı ve fetüs, nüfuz eden objeden çok fazla enerji emilmesine sebep olur. Böylelikle, diğer organlara zarar gelme riski de azalır.

Politravma ve hamilelik: hamile kadınlara özgü sağlık durumları

Yalnızca politravma ve hamilelik durumlarında görülen bir takım yaralanmalar vardır. İşte bunlardan bazıları:

Rahim travması

Rahme alınan bir darbe rahim kaslarının yırtılmasına ve zarar görmesine sebep olabilir. Bu duruma myometriyum adı verilmektedir. Ek olarak, rahmin geri kalan doku ve katmanları hem anneyi hem de bebeği kötü etkileyecek şekilde zarar görebilir.

Rahim yırtılması tüm rahmi etkileyecek şekilde veya kısmi olarak gerçekleşebilir. Genellikle aşağıdaki gibi belirtileri vardır:

  • Bebeğin kalp atış hızı azalır.
  • Karın bölgesinde ağrı görülür.
  • Kasılmaların miktarı yok denecek kadar azalır.
  • Annede taşikardi veya kan kaybına bağlı olarak düşük tansiyon görülür.
  • Vajinal kanamalar görülür.
  • Hematüri (idrardan kan gelmesi) görülür.
  • Fetüsün karın boşluğuna doğru hareket etmesiyle birlikte anne vücudundaki yerinin yukarı doğru taşınması gerçekleşir.

Rahim yırtılması tedavisinde genellikle anestezi ile birlikte annenin sağlık durumunu stabil hale getirmek üzerine odaklanılır. Bazı durumlarda, laparotomi ile bebeği almak da gerekebilir.

dinlenen hamile kadın

Rahim kasılmaları

Rahim kasılmaları doğum başlamadan hemen önce görülür. Vücuda yeterince sıvı alınmaması, artan stres veya travma sonrası gibi durumlarda da rahimde kasılmalar olabilir. Travma sonrası en sık karşılaşılan sağlık problemi rahim kasılmalarıdır.

Annenin ve bebeğin sağlık durumu, plasentanın durumu, hamileliğin kaçıncı haftasında olunduğu gibi etkenler travma göz önünde bulundurularak farklı aksiyonlar alınabilir çünkü her vaka birbirinden farklıdır. Rahim kasılmaları, aşağıdaki uygulamalardan birinin veya birden fazlasının yapılması ile sonuçlanabilir:

  • Annenin ve bebeğin sağlık durumunu görüntülemek
  • Kasılmaların durdurulması için tokolitik ilaç tedavisi uygulanması
  • Doğumun gerçekleşmesi
  • Bebeğin alınması

Plasental ayrılma

Politravma ve hamilelik sebebiyle plasental ayrılma durumu da görülebilir. Plasental ayrılma, 20 haftalık veya daha uzun sureli hamilelik durumlarında bebek ve plasentanın tamamen veya kısmi olarak ayrılması durumudur.

Plasenta bebeğe besin ve oksijen sağlayan organ olduğundan ötürü, plasental ayrılma bir acil durumdur. Eğer bebek plasentadan tamamen ayrılmışsa bebeğin besin ve oksijen alması imkansızdır.

Plasental ayrılma durumunun bazı belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Fetal hipoksi
  • Görünür veya vajinal iç kanama
  • Karın ağrısı
  • Vücut genelinde kan pıhtıları oluşumu
  • Vücudun şoka girmesi ve benzeri durumlar

Bu durumun tedavisinde, ilk olarak annenin sağlık durumunu stabil hale getirmeye odaklanılır. Sonrasında ise sezaryen veya normal doğum ile bebeğin doğumu gerçekleştirilir.

Anneden veya bebekte görülebilen hemoraji (iç kanama)

Travma geçirmiş kadınlarda bebekte hemoraji veya iç kanama görülmesi oldukça sık rastlanan bir durumdur. Hemorajinin belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Rh negatif annelerin Rh pozitif bebeklere hamile oldukları durumlarda görülen Rh sensitizasyonu
  • Aritmi
  • Anemi
  • Aşırı kan kaybına bağlı olarak bebeğin hayatını kaybetmesi

Rh sensitizasyonunu önlemek için Rh negatif kan grubuna sahip tüm anneler Rh immünuglobülinini dışarıdan alırlar. Sonrasında, doktorlar anne ve bebeğin sağlık durumuna bakarak ne yapılması gerektiğine karar verirler.

Zarların prematüre yırtılmaları

Bu durum, doğumdan önce amniyotik kese olarak da bilinen plasentanın aniden yırtılması sonucu görülür. Uzmanlar, aşağıdaki durumları göz önünde bulundurularak nasıl bir önlem alınması ve tedavi uygulanması gerektiğine karar verirler:

  • Bebeğin gelişim durumu ve hamileliğin kaçıncı haftasında olunduğu
  • Amniyotik kesenin yırtılması sonucu kaybedilen amniyotik sıvı miktarı
  • Enfeksiyon riski
  • Amniyotik sıvının özellikleri
bebek bekleyen çift

Politravma ve hamilelik: fetal yaralanmalar

Hamilelikte görülen travmalar sonucu fetüsün sağlık durumu da tehlikeye girer. Fetüste görülebilecek yukarıda bahsettiğimiz problemlere ek olarak, fetal distres görülme riski de göz önünde bulundurulmalıdır. 

Travmanın fetüse olan etkileri, fetüsün vücudundaki oksijen seviyesinin değişimine bağlı olarak da gelişir. Doktorlar, fetal distres durumunu ultrason görüntülemesi ile tespit edebilirler ve belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Bebeğin kalp atış hızındaki değişiklikler
  • Rahim kasılmaları sonucu bebeğin hareketlerinde yavaşlama ve azalma

Politravma ve hamilelik ile ilgili son görüşler

Her vaka birbirinden farklıdır. Bu sebeple de doktorlar her durumu birbirinden bağımsız olarak kendi içinde değerlendirirler. Ek olarak, alınan önlemler ve tedavi biçimleri, bebeğin ve annenin sağlık durumlarına bağlı olarak değişebilir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Domínguez Picón F.M. Traumatismo en el embarazo. (2000). En: Rodríguez Rodríguez J.C. El traumatizado en urgencias: protocolos. 2ª edición. Madrid: Díaz de Santos; 2000. p. 157-168.
  • Mejías Paneque C., Duarte González L., García González S. (2012). Consideraciones generales en la atención de urgencia a la paciente obstétrica politraumatizada. Enferm. glob.   11( 25 ): 464-469. Disponible en: http://scielo.isciii.es/scielo.php?script=sci_arttext&pid=S1695-61412012000100026&lng=es.  http://dx.doi.org/10.4321/S1695-61412012000100026.
  • Serra Serra V., Perales Marín A., Remohí Giménez J., Morillas Ariño C., Pellicer Martínez A. (2017). Urgencias en obstetricia. 1ª edición. Madrid: Editorial Médica Panamericana.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.