Çocuklarınız okula gitmek istemiyorsa ne yapmalısınız?
Bazı ebeveynler için çocuklarını okula götürmek zorunda olmak acılı bir sürece dönüşebilir. Ebeveynlerin yaşadığı acının ana sebebi aslında erken kalkmak zorunda olmamız ya da kendi işlerimizden geri kalmak değil de birçok kez çocuğumuzun derse gitmek istememesi ya da bu konuda gönülsüz olması olur.
Bu durum ebeveynleri “çocuklarımız okula gitmek istemediğinde ne yapmalıyız?” diye düşünmeye iter. Ebeveynler ufak bebeklerinin ya da çocuklarının kötü bir etki almamaları için en uygun şekilde hareket etmelidir.
Eğer çocuğunuz okula gitmek istemezse ne yapabilirsiniz?
Araştır ve düşün
Özellikle çocuklarımız okul hayatına ve derslere adapte olurken, yeni bir okula başlarken, ya da tatil sonrası okul rutinine tekrar girerken okula gitmek istememeleri normal olarak da karşılanabilir.
Fakat, sorun uzun süre sonunda hala devam ediyorsa, o zaman bu davranış adaptasyon sürecine tepki vermeyi bırakmış olabilir. O andan itibaren ebeveynler “ne olmuş olmalı ki çocuğumuz okula gitmek istemiyor?” diye bir düşünmeliler.
Çocuğunuzda gözlemlediğiniz değişiklikleri irdeleyin. Belki çocuğunuz bir sınıf arkadaşıyla kavga etti. Belki de çocuğunuz hiçbir öğretmeninden hoşlanmıyor ve bu yüzden uyum sağlamakta güçlük çekiyor.
Çocuğunuzla iletişim kurun
Ebeveynler olarak bu durumun tam olarak ne zaman meydana geldiğini ya da başladığını not etmeliyiz. Eğer çocuk derslerine düzgün bir şekilde katılmış olsaydı ve her şey olması gerektiği gibi gitseydi şu an bu problemle uğraşıyor olmazdınız.
Her şeyin bir sebebi vardır; bu yüzden çocuğunuzla yargılamadan açık şekilde iletişim kurarak derdinin kökenine inmeye çalışın. Bunu başardığınızda çocuğunuzla iletişiminiz bir tık daha yükselir.
Bu gibi durumlarda çocuğunuzla sakin bir tavırla konuşun ki böylece çocuğunuz hislerini size iletme konusunda güven duysun ve rahat hissetsin. Onu azarlamayacağınızı söyleyin ve onu her koşulda anlayışla karşılayıp ne olursa olsun destekleyeceğinizi belirtin.
Çocuğunuzun öğretmeniyle konuşun
Çocuğunuz dışında öğretmeniyle de bu konuyu konuşmak üzere iletişime geçmenizde fayda var. Ya da bir psikolog da oldukça faydalı olabilir. Çünkü hem öğretmenler hem psikologların çocukların okulda nasıl bir süreç geçirdiklerinden ve başlarına ne geldiklerinden haberleri olur.
Çocuğunuzun herhangi bir yere gitmek istememesini asla yabana atmayın. Genellikle çocuklar en azından arkadaşlarıyla vakit geçirebilmek için okula gitmek isterler. Bu gibi faktörleri göz ardı etmemenizde fayda var.
Diğer anne ve babalarla iletişime geçin
Bu problemle başa çıkabilmenin iyi yollarından biri de diğer anne ve babalarla konuşmak olabilir. Bu sayede çocuğunuz bir derse neden gitmek istemiyor daha iyi anlayabilirsiniz.
Belki de konuştuğunuz diğer anne babaların da bazılarının çocukları derslere katılmakla alakalı problem yaşıyor ya da bulundukları okula alışamamış ve kendilerini rahat hissetmiyorlar. Tüm bunlara ek olarak belki de konuştuğunuz ebeveynlerin çocukları sizin çocuğunuzla alakalı yeni bilgi verebilir.
Çocuğunuz yeterince iyi dinlenebiliyor mu?
Eğer çocuğunuzun okula gitmek istememesini erken kalkmayı sevmiyor oluşuna bağlıyorsanız, o zaman her gece çocuğunuzun kaçta yatağa girdiğini ve uykuya daldığını tekrar bir gözden geçirmekte fayda var. İyi dinlenmediğimizde vücut kendini toparlayabilmesi için gereken enerjiyi sağlayamaz.
Belki de çocuğunuzun odası onun uykuya dalıp dinlenmesine karşı gelecek eşyalara sahip. Eğer çocuğunuzun odası dağınıksa ya da güçlü ve kötü bir kokuya sahipse veya belki de çok fazla ışık alıyorsa tüm bu sebepler onun uyku düzenini bozabilir.
Çocukların yeterince gece uyuyup dinlenememelerinin bir başka sebebi de çocukların yaşadıkları nefes alma problemleri olur ve bu problemlerle oldukça sık karşılaşılır.
Tabii ki eğer çocuğunuzun psikolojik bir problemi ya da endişesi olduğunu düşünüyorsanız, tüm bunlar da onun yeterince dinlenip dinlenemediğini büyük ölçüde belirler.
Çocuğunuzun diğer ortamlardaki davranışlarını gözlemleyin
Çocuğunuzun başka ortamlardaki davranışlarını gözlemlemeyi unutmayın. Örneğin eğer ebeveynleriniz sizinle aynı yerde olmadığında rahat hissetmiyorsanız, bu sizin özgüven problemlerinize ve yeterince bağımsız olamadığınıza işarettir.
Bu tip durumlara farklı bakabilmenin bir yolu da çocuğunuzu vakit geçirmekten keyif aldığı bir yere götürmek olabilir. Bu yer bir doğum günü partisi ya da büyükannenin evi olabilir.
Bu tip durumlarda en iyisi profesyonel yardım almaktır ve kızınızla ya da oğlunuzla iletişiminizi güçlendirmeye odaklanmalısınız. Şunu aklınızdan çıkarmayın: Siz orada çocuğunuzu dinlemek için varsınız ve koşulsuz bir şekilde desteğinizi ona gösterdiğinizden emin olmalısınız.
Güven belki de bir ebeveynin çocuklarına sunabileceği en önemli şey. Bu güveni verip çocukların kendilerini güvende hissedecekleri evi kurun. Küçük çocuğunuzun başına ne gelmiş olabileceğini gözlemlemeye başlayın ve şunu unutmayın: Çocuğunuzla her zaman ve tüm hayatı boyunca iletişim kurmaya özen gösterin.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Araujo, N. I. Mi hijo ya no quiere ir a la escuela, solo quiere estar en esta sesiones…¡ Esto también es escuela¡. http://www.alasru.org/backup/congreso2014/ponencias/20_480_0266.pdf
- Butler, C. (2008). Talk and social interaction in the playground. Aldershot: Ashgate.
- Ginsburg, K. R. (2007)”The Importance of Play in Promoting Healthy Child Development and Maintaining Strong Parent-Child Bonds” (PDF). American Academy of Pediatrics. 119(1).