Katı Gıdalar ve Bebeklerin Beslenmesi
Birçok anne bebeklerine katı gıdalar verme konusunda farklı endişeler yaşar. Bu yüzden de yiyecekleri vermeden önce her zaman ezerler. Ancak her katı gıdayı ezerek püre haline getirmek gerekli değildir. Çünkü bunlardan bir kısmını bebekler kolay bir şekilde yiyebilir. Bu sayede bebekler besinlerin lezzetini daha iyi bir biçimde alabilir ve farklı tatları daha kolay bir şekilde ayırt edebilirler.
Bu bağlamda, yeni eğilimler ve yöntemler bebeklerin aile menüsüne ve katı gıdalar içeren yiyeceklere daha en baştan itibaren alıştıklarını göstermektedir. Bu alanda yapılan araştırmalarla, keşif, araştırma ve talebin ana faktörler olduğu doğal yaklaşımları temel alan konseptler geliştirilmektedir.
Bu yaklaşımlar, çocukların katı gıdaların tadını ve yapısını kendi kendilerine keşfetmelerine olanak vermektedir. Bu süreç anne sütüne ek olarak bebeklerin altı aylık olduklarında başlayan katı gıdalar almaları ile ilerleyen bir süreçtir.
Bebeklere Ezmeden Katı Gıdalar Verilmesi
Genellikle bebeklerin yiyecekleri ailenin içindeki diğer bireylerin yediklerinden farklıdır. Ancak bunun bu şekilde olması gerekmez. Yani günlük menüyü çok fazla değiştirmeden katı gıdaları bebeğin menüsüne dahil etmenin pek çok yöntemi bulunmaktadır.
Bebeklere yemelerinin zor olabileceği yiyecekleri verme konusunda endişe duymamız çok normal bir durumdur. Katı gıdaların boğazlarına takılma olasılığı ya da bu tür yiyeceklerin tadını beğenmeme ihtimalleri en sorunlu konular arasında yer almaktadır.
Ancak “bebek inisiyatifinde sütten kesme” adı verilen yeni bir teknik, bebeklerin yiyecekleri daha doğal bir şekilde kendi kendilerine öğrenmelerini öngörmektedir. “JAMA Pediatrics” adlı dergide yayımlanan bir çalışmaya göre, bu tür bir beslenme yöntemi ilerleyen dönemlerde daha iyi beslenme alışkanlıklarını da beraberinde getirecektir.
Bu yöntemin ana fikri, yaşa göre uygun oranlarda yeterince yumuşak, basit ve hafif gıdalar vermektir. Bu metotla bebekler yedikleri yiyeceklerde bulunan çeşitli elementleri keşfeder. Ayrıca doyduğunu hissedene kadar hangi miktarda yemek ihtiyacının bulunduğunu da öğrenir. Bunlara ek olarak bu yöntem bebekleri bizim günlük yemek rutinlerimize mümkün olduğu kadar entegre etmek için harika bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Bu noktada unutmamamız gereken en önemli konu, bebeğin menüsünden yaşına göre uygun olmayan yiyeceklerin çıkarılmasıdır. Diğer bir deyişle, ufaklıklar aile ile birlikte yemek masasında oturarak kendilerine göre hazırlanmış olan yemeğin keyfini çıkarma şansına sahip olurlar.
Bu teknik bebeklerin hem deneyimleyerek hem de taklit ederek yemek yemeyi öğrenmelerini amaçlar.
Taklit Etmeye Dayanan Bir Mekanizma
Bebekler yiyecekleri tanımak için kendi elleriyle tutabilmeli ve ağızlarına kendileri götürebilmeli, ayrıca istedikleri gibi ve istedikleri miktarda yiyebilmelidirler. Çocuğun yaşına bağlı olarak günlük beslenmeleri anne sütü ile takviye edilebilir. Bu yüzden de kendilerine verilen her yiyeceği yemek zorunda olmayabilirler.
Bu süreç aslında sandığımızdan daha uzun sürmez. Bebekler yemek masasında gördükleri diğer kişilerin yaptıklarını mutlaka taklit edeceklerdir. Bu yöntem, onların sosyal etkileşimlere daha yoğun bir biçimde girmelerine ek olarak doğru oranlarda ve çiğneme alışkanlığını edinerek beslenmeyi öğrenmeleri açısından da faydalı olacaktır.
Tahmin edebileceğiniz gibi yetişkinler olarak bizim tükettiğimiz yiyeceklerin büyük bir kısmı bebekler için uygun değildir. Bu nedenle vereceğimiz yiyeceklerin uygun özelliklere sahip olmasına dikkat etmeliyiz. Özellikle kemiklerin temizlenmesi ve onlar için biraz sert gelebilecek baharatların bulunmaması önemlidir. Ancak genel olarak bakıldığında bebeklerin hemen hemen her türlü yiyeceği tüketebileceklerini söyleyebiliriz.
Aile menüsüne ek olarak bebeklerin aşağıda sıralanan yiyecekleri ezerek değil doğrayarak da yiyebileceklerinin altını çizmek istiyoruz:
- Farklı şekillerde makarna çorbası.
- Doğranmış meyveler.
- Tortilla.
- Peynir çubukları ya da pişmiş et parçaları.
- Buharda pişirilmiş bütün sebzeler.
- Parçalara ayrılmış kemiksiz tavuk eti.
- Pirinç.
- Makarna.
- Farklı içeriklere sahip pankekler.
- Kılçıksız pişmiş balık eti.
- Kızarmış ekmek.
- Tahıllar.
- Ekmek.
Aklınızdan Çıkarmayın!
Çocuklarınızın dişleri henüz çıkmamış olsa da, yine de yiyebildikleri gıdaları yemek isterler. Yiyeceğin tadını alırlar ve bu süreçte çene hareketleri yaparak diş etlerini güçlendirirler.
Bu süreçte sabırlı olmak son derece önemlidir. Çünkü bebeklerin gerçek anlamda yiyecekleri yemeden önce emmeleri ve ağızlarında sıkmaları belirli bir zaman alacaktır.
Ayrıca bebeklere çok farklı türlerde yemek vermek de faydalıdır. Bu sayede yavaş yavaş farklı çeşitlerde ve tatlarda yemeklere alışacaklardır. Böylelikle ilerleyen yaşlarda yemek seçme olasılığı da daha düşük olacaktır.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- D’Auria E., Bergamini M., Staiano A., Banderali G., et al., Baby-led weaning: what a systematic review of the literature adds on. Ital J Pediatr, 2018. 44(1): 49.
- Lakshman R., Clifton EA., Ong KK., Baby-led weaning safe and effective but not preventive of obesity. JAMA Pediatr, 2017. 171 (9): 832-833.