Çocukluk Döneminde Duygusal İletişim

Çocukluk döneminde duygusal iletişim, çocukların duygularını ve hislerini kontrol etmede çok yardımcı olur.
Çocukluk Döneminde Duygusal İletişim

Son Güncelleme: 21 Temmuz, 2019

Çocukluk dönemindeki duygusal iletişim, doğru bir şekilde yönetilmesi gereken bir araçtır. Duygular kim olduğumuzun önemli bir parçasını oluşturur.

Kendi duygularımızı özgüvenle ifade edebilmek, başkalarınınkini anlayabilmek kadar önemlidir. Bu, kişisel açıdan gelişmemizi ve yaşıtlarımızla iyi ilişkiler kurmamızı sağlar.

İletişim, bir kanal aracılığıyla (sözlü ya da yazılı) belirli bir bağlam ve amaç dahilindeki bir iletiyi bir alıcıya iletme durumudur. İki tür iletişim vardır:

  • Sözel iletişim: Bu iletişim türü, alıcıya sözel ya da yazılı kelimeler aracılığıyla belirli bir bilgiyi iletmeyi amaçlayan açık ve anlaşır bir mesaj içerir.
  • Beden diliyle iletişim: Bu iletişim türü bir üstteki iletişim türü ile birlikte kullanılabilir. Vücut hareketleri, işaretler, yüz ve bedensel ifadeleri içerir.

Ancak üçüncü bir iletişim türü de ekleyebiliriz: duygusal iletişim. Bu tür iletişim türü, gönderenin hislerini ve duygularını iletmeyi amaçlar. Bir yorum, gülücük, gözyaşı ya da birçok şeyin yanı sıra bir kızgınlık ifadesi bile olabilir.

Örnek olarak, bir yabancıya “teşekkür ederim” demek ile annenize sevgiyle sarılarak teşekkür etmeniz birbirinden tamamen farklı olacaktır. Duyguların kullanımı iletilen mesajın daha güçlü olmasına ve kişinin hafızasında daha uzun süre kalmasına neden olmaktadır.

Çocukluk döneminde duygusal iletişimin faydaları

Duygular konusunda çocukların önlerinde katetmeleri gereken daha çok yol vardır. Ailelerinin ve öğretmenlerinin rehberliğinde duygularını nasıl daha olumlu ve yapıcı bir şekilde tanıyabileceklerini, yönetebileceklerini ve ifade edebileceklerini öğrenebilirler.

Bu durum, onların kendilerini daha iyi tanımalarını ve çatışma ya da hayal kırıklığı yaratan durumlara daha olumlu yaklaşmalarını sağlayacaktır. Çocuklar duygularını iyi kontrol edebilmeyi öğrendikleri zaman daha sağlam, dirençli ve iyimser bir zihniyet geliştirebilirler.

Çocukluk döneminde duygusal iletişim, çocukların duygularını ve hislerini kontrol etmede çok yardımcı olur. Peki, nasıl?

Kullanılabilecek en önemli kanallar şunlardır:

  • Diyalog: Çocuklar, bir şeyler anlatmak istedikleri zaman anne ve babalarının dinlemeye istekli olduğunu bilmelidirler. Bu sayede duygularını ifade edebilir ve varsa negatif duygularına bir çözüm yolu üretebilirler. Her şey hislerini ifade etmekle ilgilidir.
  • Eylemler: Bir kişiye karşı sevgimizi göstermek için bir sarılış ve öpücükten daha etkili bir yöntem yoktur. Aynı şekilde, kesin bir bakış veya beden dili karşı tarafa reddetme ya da onaylama ile ilgili fikir verecektir.
birbirlerine sarılan anne ve çocuk

Çocukluk döneminde duygusal iletişimin farklı yolları

Yukarıda açıkladığımız şeylere ek olarak, diğer insanları dinlemek ve ifade ettikleri şeyi anlamak da çocukluk dönemindeki duygusal iletişimi kapsamaktadır. Bu sayede diğeri insanların duygularını anlayabilir, buna cevap verebilir ve kaliteli bir yaşam için gereken en önemli şey olan empatiyi geliştirebiliriz.

Fiziksel temas önemli başka bir alandır. Bu, bir başkasının kişisel alanını aşmayı gerektirir; bu durumu sadece yakın kişilerle yaşayabiliriz.

Fiziksel temas doğru uygulandığında herhangi bir sözlü iletişimden ya da mimikten çok daha etkili bir araç olabilir. Bir okşama, sarılma ya da öpme, iki insan arasında oldukça yakın bir ilişkiye işaret eder.

Duyguların ifade edilmesi, iletilen mesajın etkisini arttırarak karşıdaki insanın zihninde daha uzun süreli bir etki bırakır.

Son olarak, bütün bu alanlarda öznel bir bakış açısı olduğunu da eklemek gerekir. Belirli ifadelerin kullanılması, söylediklerimizi duygusal bir bağlama taşıyacaktır. Bu sebeple, sadece kelimelerimiz mutlak ve kesin doğru olarak görülmeyecek, duygularımız da göz önünde bulundurulacaktır.

“Düşünüyorum”, “hissediyorum” ve “inanıyorum” gibi ifadeler kullanmak, karşıdaki insanın bizimle empati kurmasını kolaylaştıracak ve çatışmaları daha olumlu bir noktaya taşıyacaktır. Bu durum, genelde fikir ayrılığı yaşayan kardeşler ya da arkadaşlar arasındaki ilişkilerde oldukça yararlı olmaktadır.

duyguları ifade etmek

Çocukluk döneminde duygusal iletişim nasıl uygulanabilir?

Çocukların deneyimlerini, hislerini ve arzularını iletebilmelerini öğretmek için geliştirilebilecek birçok pratik yol vardır. Bunlardan bazıları:

Farklı aktiviteler: Duygusal zekamızı ve duygusal iletişimimizi güçlendiren etkinlikler ve aktiviteler bulunmaktadır. İnternette basit bir araştırma yaparak bile faydalı ve güzel bilgiler edinebilirsiniz.

Kitaplar: Hem ebeveynleri hem de çocukları hedef alan Daniel Goleman gibi, bu alanlarda uzman yazarların kitapları bulunmaktadır. Kitaplarında çocukların yaşamındaki duygusal iletişimi geliştirmeyi amaçlayan yaklaşımlar ve stratejiler yer almaktadır. Bu alanda yararlı e-kitaplar bulabilirsiniz. Ayrıca internette kaliteli görsel işitsel kaynaklar da yer almaktadır.

Örnek: Minik dostlarımızı etkilemek için en güzel yöntem, kendi yaşantılarımızdan verdiğimiz örneklerdir. Eğer çocuğunuza ne düşündüğünüzü ve hissettiğinizi ifade ederseniz, aynı şeyi kendisi de yapmaya başlayacaktır. Örnek vererek, yukarıda bahsettiğimiz öznel perspektifi ve sözlü veya bedensel iletişimi teşvik edebiliriz.

Bu duyguların olumlu olması, çocuklarımız üzerinde büyük bir etkiye sahip olmamızı sağlar. Umut etmek, sevmek, sevmemek, korkmak ya da endişelenmek gibi çeşitli duygu ifade eden fiiller kullanmak çok yardımcı olacaktır.

“Kendi duygularımızı daha açık ifade ettiğimizde, başkalarının duygularını da o kadar iyi anlayacağız.” 

-Daniel Goleman-

Umarız çocukluk dönemindeki duygusal iletişimin ne kadar önemli olduğunu aktarabilmişizdir. Ayırdığınız tüm zamana ve verdiğiniz tüm çabaya değecektir. Çünkü çocuğunuza hayatında kullanabileceği çok önemli bir bilgi vermiş olacaksınız.

Çabalarınızın bir karşılığı olarak, çocuğunuzun hayatındaki değişiklikleri (size karşı olumlu tavırları ve aranızdaki iyi iletişim) fark edeceksiniz.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.