Çocukları Kucaklamak: En Güzel Sığınak
Çocuğunuzu kucaklamanız, ona verebileceğiniz en güvenli sığınak demektir. Sıkı bir biçimde sarılarak kucaklamak, güven duyma ve güvenlik sağlama anlamına gelir. Yumuşak bir sarılma ise şefkat, sıcaklık ve bağlılık gibi duyguları ifade eder. Kucaklamak, koruma altına almak ve bir tür barınak sağlamak anlamına gelen içten bir davranış olduğu için – kimse sarılarak iki yüzlü davranmaz – bu önemli konuya ilişkin detayları sizinle paylaşmak istedik.
Hem İyi Hem De Kötü Zamanlarda Kucaklamak
Bazen sıkıntıların üstesinden gelebilmek adına bizim için dünyada en önemli kişinin bize sarılmasına ihtiyaç duyarız: çocuğumuz. Annelerin hepsi çok iyi bilir ki, çocuklarının kucaklaması, onları rahatlatır, neşelendirir ve ruhlarını zenginleştirir. Bir annenin morali bozulduğunda ya da bunalım içinde hissettiğinde çocuğunun sarılması kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Eğer bir an için tıpkı küçük kızların karanlıktan korktuklarında hissettikleri gibi hissedersek, o minik ve bizi sarmakta zorlanan tatlı kollar, o korkularda bizi nasıl uzaklaştıracaklarını ve tekrar o güçlü kadını nasıl geri getireceklerini çok iyi bilirler.
Elbette aynı durumun çocuklar için de gerekli olduğunu söylememiz gerekir. Kimse bir çocuk için anne kucağının neden diğer herhangi bir kadından çok daha huzur verici ve rahat bir yer olduğunu tam olarak bilmez. Kimileri bunu ikili arasındaki kimyaya bağlar. Tıpkı bir elmanın parçaları gibi herkes kendisini bir başkasının parçası olarak hisseder.
Güzel zamanlarda birbirlerini kucaklamaları, anne ile çocuk arasında çok özel bir iletişim kurulmasını sağlar. Birbirine güveni ifade eden bu hareket, hem anneye hem de çocuğun mutluluğuna mutluluk katar.
Kötü günlerde çocuğunuzla kucaklaşmanız ise koşulsuz şartsız destek anlamına gelecektir. Bu, her türlü değer yargısının üstünde bir bağışlama, acıları azaltmak için bir yardım eli, gözyaşlarının kurumasına yardımcı olacak bir destek ve gerektiğinde rahatlatıcı etkiye sahip çok özel bir etkileşim biçimidir.
Çocuğunuz İçin En Güzel Sığınak Sizin Ona Kucağınızı Açmanızdır
Anneler; çocuklarınız için en güzel sığınılacak yer sizin onları sardığınız kucağınızdır. Çünkü kucaklayıp sarılmak bir sevgi, destek ve koruma göstergesidir. Ufaklıklara sarıldığımızda, sevgi ve ilgiye her zaman ihtiyaç duyan bu küçük insanlara duygusal anlamda bir denge edinme fırsatı da sunmuş oluruz.
Çocuğunuzu kucakladığınızda, aslında vücut dilinizle ona yalnız olmadığını da ifade etmiş olursunuz.
Eğer çocuğunuz sancılı bir süreçten geçiyorsa ya da sevdiği birini kaybetmiş, anne ve babası ayrılmış, sosyal anlamda dışlanmış, zorbalığa uğramış veya bunlara benzer bir sorun yaşıyorsa, sizin sarılmanız ve kucaklamanız elbette ona büyük bir güç verecektir!
Daha sağlıklı ve mutlu olması, acılarının üstesinden gelip onları iyileştirmesi için ona açılan kollarınız, çocuğunuzun ihtiyaç duyduğu sıcaklığı almasını sağlayacaktır. Elbette sakinleştirici cümleler kurarak ona destek olmanız ve nasıl güçlü olması gerektiğini açıklamanız son derece yerinde davranışlardır. Ancak bunların yanında çocuğunuzu okşamayı, onunla tensel temas kurmayı ve “kendi sıcaklığınızın ona geçmesini” sağlamayı ihmal etmemelisiniz.
Çocuğunuzu Ne Zaman Kucaklamalısınız?
Çocuğunuza sarılıp onu kucaklamak için belirli bir gün, bir plan ya da somut ve özel bir durum yoktur. Çünkü bu içten hareketi yapmak için her anın ideal olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak buna rağmen kucaklamanın olmazsa olmaz olduğu bazı özel durumlar da bulunmaktadır. Bunlar arasında sizler için ön plana çıkarmak istediğimiz durumları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Her sabah kreşe ya da okula giderken evinizin kapısında ya da okulun önünde hoşça kal derken onu kucaklayın.
- Günlük olarak yaptığı rutinlerden sonra (örnek olarak günün büyük bir kısmını dışarıda geçirip eve geldikten sonra) ona sarılın.
- Her sabah bir günaydın kucaklaması ile çocuğunuzu uyandırmanız ideal bir davranış biçimidir. Eğer halen uykulu bir durumdaysa ve yataktan çıkmak istemiyorsa, sarılmanız onu uyandıracaktır. Ya da banyoya girmekten kaçıyorsa, yine onu kucaklamanız bu konuda da ikna olmasını sağlayacaktır.
- En iyi arkadaşıyla kavga ettiği, bir oyuncağını kaybettiği, düşüp dizlerini yaraladığı ya da sınavdan istediği notu alamadığı için üzüntü duyduğunda onu kucaklayın.
- Tuttuğu takım her kazandığında onu kucaklayın.
- Birlikte evde oturup bebeklik fotoğraflarına bakarak ne kadar da komik ve eğlenceli bir bebek olduğunu konuşurken ona sarılın.
- Bir hikaye okumak için yanına yattığınızda, beraber şarkı söylediğinizde ya da rüyasında onu bekleyen bir konu hakkında konuşurken gözlerine bakıp usulca ona sarılın.
Anneler; çocuklarınıza her sabah kahvaltıda süt ve ekmek verir gibi onları kucaklayın. Nasıl yiyecek konusunda onları kısıtlamıyorsanız, sarılma konusunda da kısıtlamamalısınız. Çocuğa karşı gösterebileceğiniz önemli bir sevgi ifadesini de bu şekilde göstermiş olursunuz. Çocuğunuzu kucaklayarak bağrınıza basmanız ve koruma altına almanız, ona hem bugün hem de her gün sevildiğini ve güven içinde olduğunu hissettirecektir.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
- Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
- Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
- Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
- Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.