İlk Kez Büyükanne Olmak

Aileye yeni katılan ufaklıkla birlikte artık yeni bir büyükannemiz var.

İlk kez büyükanne olmak bir kadının içinde yepyeni duyguların ortaya çıkmasına yol açar. Torununun doğmasını bekleyen her büyükanne adayı, en keyifli hislerden en endişeli beklentilere kadar pek çok farklı duyguya kapılır.

Bir kadının ilk torunu demek, kendi çocuğunun en güzel anlarını yeniden yaşama fırsatı bulması demektir. Yani hayat bu insanlara, eşsiz tecrübeleri daha da yoğun bir biçimde yaşamak için ikinci bir şans sunmuş demektir.

İçselleştirme

Hissettikleri mutluluk çok büyük ve derin de olsa, ilk kez büyükanne olanların ilk torunlarının varlığını özümsemeleri için belirli bir süreçten geçmeleri gerekir.

Öncelikle bir zamanlar kendileri birer bebek olan kendi çocuklarınızın artık kesinlikle birer yetişkin olduklarını kabul etmeniz gerekmektedir. Bunun yanında yeni doğan bebek kesinlikle sizin hayatınızın bir parçası olsa da, bu kez kendi çocuklarınızla aynı rolü oynamayacağının farkına varmanız önemlidir.

Diğer bir deyişle ilk kez büyükanne olacak bir kişi, kızının artık bir hamilelik sürecinde olduğunu kabul etmelidir. Evet, bir zamanlar kendi kollarında tuttuğu o bebek şimdi şişkin karnı ile yakında bir bebek dünyaya getirecektir.

Bu temel gerçeği içselleştirip özümsedikten sonra, yeni dünyaya gelen bu bebeğin büyükannenin omuzlarına farklı bir sorumluluk yüklediğini anlamak gerekecektir.

İlk kez büyükanne olan bir kişi torununa mümkün olan tüm sevgisini ve ilgisini gösterir. Ancak elbette rolü bununla sınırlı değildir.

Önceleri büyükanne torununu, kendi çocuklarını sevdiği gibi sever. Ancak ilk günler geçtikten sonra torununa gösterdiği sevgi şekillenmeye başlar ve bu sevgi çocuğa göre farklı bir kimliğe bürünür. Bu sevginin daha ilk andan itibaren gerçek sevgi olduğunun altını çizmeye gerek yoktur.

Diğer taraftan bir büyükanne, aile içinde rolünün bir parçasının da bebeğin anne ve babasının yanında olmak ve onlara gerektiğinde yardımcı olmak için hazırda bulunmak olduğunu anlar. Bu insanlar, büyükanneliğin kendi çocukları ile işbirliği ve yardımlaşma içinde bulunmak olduğunu bilirler. Yani sevgilerini artık ikiye bölerek verirler: hem çocuklarına hem de torunlarına…

Büyükanne: İkinci Annelik

Bir kişi büyükanne olduğunda, “ikinci annelik” olarak tabir edilen süreç başlamış olur. Bu süreç pek çok kadın için son derece özel duyguları hissetme olanağının bulunduğu bir zaman dilimidir. Çünkü hayatın eşsiz ve çok keyifli yönlerini torunları sayesinde yeniden keşfetme şansına sahip olmuşlardır.

Diğer bir deyişle ikinci annelik, başka bir açıdan sevgi duymak anlamına gelmektedir. Büyükannelerin her zaman milyonlarca öğüdü, numarası ya da anlatacak anıları vardır. Her şeyden önce yaşanmışlıkları ve tecrübeleri ile hem çocuklarına hem de torunlarına yol gösterecek kapasiteye sahiptirler.

Büykanneler, üzerlerine düşen görevin torunlarına sarılmak, onların rahat olmasını sağlamak, anne ve babasının verdiği cezalar çocukları çok fazla üzdüğünde onları teselli etmek olduğunu bilirler.

İlk Kez Büyükanne Olacaklar İçin Çeşitli Öneriler

• Eğer gözyaşı dökecekseniz, bunlar mutluluk gözyaşları olsun!
• Bebeğin anne ve babasının kararlarına saygı gösterin. Bazı durumlarda onlara katılmasanız bile unutmayın ki, siz de aynı tecrübeleri daha önce yaşadınız. O nedenle eğer müdahale etmeye kalkarsanız, onlara yardımcı olmak bir yana, çocuk yetiştirme sürecini doğru bir biçimde yönetme ve bu süreci öğrenmelerini sabote etmiş olursunuz.
• Tavsiyeler ve küçük öneriler elbette çok değerlidir. Ancak bunları doğru zamanlarda vermeniz gerekmektedir.
• Yardımcı olun, birlikte hareket edin ancak aynı zamanda geleceğin anne ve babalarına biraz yer açın. Bir büyükanne adayı olarak torununuzun sağlığı ve mutluluğu konusunda endişe duymanız son derece doğaldır. Fakat anne ve babanın da kendi yollarını çizmelerini ve çocuk yetiştirme konusunu kendi belirleyecekleri yöntemlerle idare etmeleri gerekmektedir.

Bir Büyükannenin Temel Görevleri

Büyükanne olmak demek, hafızalardaki o klasik figür gibi mutlaka bir sallanan sandalyede dikiş diken ya da örgü ören kadın olmak demek değildir. Büyükannenin üzerine düşen en önemli görev, torunlarına güzel değerleri ve prensipleri aktarmaktır.

Çocuklar, siz nasıl görünürseniz görünün ya da kaç yaşında olursanız olun sürekli olarak öğrenme arayışındadırlar. Öte yandan bir büyükanne olarak sizi her zaman kalplerinde taşırlar. Kısacası, bir büyükannenin en temel görevleri, torunları ile gerçek bir bağ kurmak ve onları dinlemektir.

Büyükanne olmak, yeniden sevmek ve bir başkası ile ilgilenmek için hayatın bize sunduğu yepyeni bir fırsattır. Büyükanne, aileye yeni katılan torununun daha iyi bir dünyada yaşaması için ona tüm sevgisini sunar, onu korur ve kollar, onun daha iyi bir insan olarak yetişmesi için elinden gelen çabayı gösterir.