Kollarım Her Zaman Sana Açık

Kollarım Her Zaman Sana Açık

Son Güncelleme: 26 Ocak, 2019

İster 3 aylık ol, ister 3 ya da 30 yaşında. Fark etmez, kollarım her zaman güvende, değerli ve sevildiğini hissettiğin bir sığınak olacak. Vücudumun bu köşesi, ihtiyaç duyduğunda sorunlarını unutmak için başını yaslayacağın bir yer olarak kalacak. Hepimizin ihtiyacı olan sevgi ve şefkatı her zaman bulabileceksin.

Eminim anne ya da babalar olarak, hayatınızın pek çok anında “Çocuğunuzu kucağa alıştırmayın yoksa şımarık olur” denildiğini duymuşsunuzdur. Bu cümleyi duyduktan sonra “Bebeğimi bebek arabasında bırakıp kimse onunla konuşmuyorken boş duvara ya da gökyüzüne bakmasına izin mi vermeliyim?” diye kendi kendinize sormuşsunuzdur.

Çocuklar, bir anneyi hayata tutan çapadır.

-Sófocles-

Tabii ki, her şeyin bir sınırı ve dengesi olmalıdır. Ancak söylenenlerin aksine, bir bebek hayatının ilk dönemlerini annesinin kollarının arasında geçirmelidir. Hiçbir şey bundan daha faydalı veya teşvik edici olamaz. Ebeveynlerinin göğsü ve kolları, bebeklerin sürekli güvenlik ve uyarıcı bulabilecekleri ideal ortamdır. Bu tam olarak olgunlaşan beyinlerinin ihtiyacı olan şeydir.

Dahası, size düşünmeniz için bir ayrıntı daha vermek istiyoruz. Yetimhanelerde yetişen çocukların psiko-duygusal gelişimlerinin çoğu zaman travmatik olduğu kadar zayıf olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Büyük bir çoğunluğu, başkalarıyla iletişim kurmada sorun yaşıyorlar. Hatta, en kötü yetimhanelerde kalan bebeklerin ağlamayı bıraktıkları bile görülmüştür.

Bu bebekler, bir noktada ağlamanın hiçbir amaca hizmet etmediğini anlarlar. Karınlarının tok ya da aç olması fark etmez ihtiyaç duydukları şey kucağa alınmak ve duygusal olarak rahat hissetmektir.

Tüm bunların yokluğunda çocuklarda bazı eksiklikler ortaya çıkmaya başlar. Asla karşılanmayan ihtiyacın sonucunda öz güven eksikliği, dikkat bozukluğu ve bilişsel gelişimin yavaşlaması gibi problemler görülür.

Güçlü olmak için kollarımda büyüyeceksin

Anne ve flüt çalan kızı

Asya ya da Afrika’daki yetimhanelerde terk edilmiş çocukların bu dramatik durumlar karşısında, bebeklerimizle güçlü, sağlıklı ve güvenli bağlar kurmanın önemini hepimiz biliyoruz. Bu bağların ilk 3 yaşa kadar kurulması gerekir çünkü psikomotor, duygusal, psikososyal ve beyin gelişimi için oldukça önemlidir.

Bu nedenle, çocuklarımızı kollarımızda büyütmeyi temel prensip haline getirmekher zaman iyi bir fikirdir. Bu ebeveyn yaklaşımının çocuklar üzerindeki etkileri ve yararları muazzamdır.

Anne ve babanın kollarında büyümek, çocuğun gelişimini destekler

Hepimizin bildiği gibi cenin pozisyonu bir çocuğun doğal duruşudur. Bebekler anne karnında sırtları C harfini andıracak şekilde dururlar ve hayata geldikleri ilk aylarda en rahat hissettikleri pozisyondur.

  • Bebeğinizi ister kucağınızda isterseniz bebek arabasında taşıyın her zaman dizleri göğsüne gelecek şekilde “kurbağa” pozisyonunda olduğundan emin olun.
  • Bebeğiniz kucağınızdayken kurduğunuz sürekli etkileşim onun sosyal, duygusal ve iletişimsel gelişimini destekler: Bebeğiniz gülümsemelere, kelimelere ve okşamalara cevap verecektir.
  • Ayrıca bebeğinizi kucağınızda taşıdığınız takdirde, ilk üç ayda oldukça yaygın olarak görülen klasik reflü dahil olmak üzere kolik varlığını büyük ölçüde azalacaktır.
  • Gün boyu yatar pozisyonda bırakılan bebeklerin plagiyosefali geliştirebileceğini (zayıf konumlandırma nedeniyle başın düzleşmesini) unutmayın.
sepet tutan küçük kız

Kaç yaşında olursan ol kollarım her zaman senin evin olacak

Bildiğiniz gibi çocuklar hızlı büyüyor. Daha dün göğsümüzde uyutup kucağımızda parka gidiyorduk. Şimdi ise okula gidiyorlar, araba kullanıyorlar ve arkadaşlarıyla tatil planı yapıyorlar.

Eğitim, yaşam için bir yarış değildir; ama ruhu yaşamın zorluklarına göre harekete geçirir.

-Pythagoras-

Özgür, güçlü ve olmak, kendini ve başkalarını mutlu edebilecek olgunluğa erişmek ebeveynlerin çocukları için istediği şeylerdir. Aynı şekilde şunu unutmayın: Herkesin sarılmaya ihtiyacı vardır.

Bir anne ya da babaya sarılmanın sona erme tarihi yoktur. Çocuklarımız sarılmaya ihtiyaç duyduğu zamanlarda ebeveynleri onlar için hazırdır. Eve dönmenin, hayatın bize armağanı çocuklarımıza onları ne kadar sevdiğimizi, bizim için ne kadar önemli olduklarını ve onlarla ne kadar gurur duyduğumuzu göstermenin her zaman bir yolu vardır.

Bu yüzden, lütfen bebeğinizi kucağınıza alırsanız şımarık olacağını söyleyenlere kulak asmayın. Çocuğunuzu, ihtiyaç duyduğu bu duygusal bağdan mahrum etmeyin.

Çocuk yetiştirmek sadece fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret değildir. Aynı zamanda duygularını beslemek ve zihinlerini, beyinlerini ve kalplerini önemsemek gerekir…


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.