Küçük Prens'ten Alınacak 6 Ders
Küçük Prens, basımının üzerinden 76 yıl geçmiş olmasına rağmen edebiyat dünyasının klasikleri arasındaki çok özel yerini korumaya devam etmektedir. Her ne kadar çocuk ya da gençlik romanı olarak sınıflandırılsa da, çocuklar ve gençlerin büyük oranda bu hikayede verilmek istenen mesajları anlamakta güçlük çektiğinin altını çizmek gerekir.
Bir kitap okurken dikkate alınması gereken en önemli konulardan biri, o kitaptan alınacak dersler ve edinilecek değerlerdir. Bu nedenle, bu yazımızda sizlere Küçük Prens adlı kitabın bizlere kattığı en önemli derslerden bahsedeceğiz.
Böylelikle, çocukların kitapta anlatılmak istenenlere yönelik farkındalıklarının düşük olması nedeniyle, verilmek istenen dersleri daha kolay bir biçimde anlamalarını sağlama görevini yetişkinler olarak yerine getirmiş olacağız.
Küçük Prens’ten Dersler
1. “Asıl Önemli Olan Gözle Görülmez”
Küçük Prens kitabının en önemli ve en çok bilinen ifadelerinden biri şu şekildedir: ” Yalnız kalple iyi görürüz. Asıl önemli olan gözle görülmez.”
Bu ifadeyle kitabın yazarı Antonie de Saint-Exupéry, insanların dış görünüşlerinin aslında önemli olmadığını, asıl tanımaları gerekenin iç yüzleri olduğunu ve son derece zor olsa da sahip oldukları ön yargıları ortadan kaldırmaları gerektiğini anlatmak istemiştir.
Bu cümle ile anlatmak istediği diğer bir konu da yukarıda açıkladığımız detaya ek olarak, hayatta gerçekten önemli olan şeylerin parayla satın alınamayacağıdır. Sevgi, arkadaşlık, saygı ve diğer pek çok önemli değerler gerçek anlamda insanların hayatına anlam katmaktadır.
2. Yeni Şeyler Keşfedin
Alışkın oldukları ve kendilerini güvende hissettikleri yaşam alanlarından dışarıya çıkarak yeni duygular ve tecrübeler edinmek tüm insanların hayatları boyunca atmaları gereken önemli bir adımdır. Eğer kendimizi rahat hissettiğimiz yaşam bölgemizden çıkmazsak, bu durumda kendimizden uzaklaşmaya başlar ve hayatın bize sunacağı hem iyi hem de iyi olmayan tecrübeleri yaşama fırsatını kaçırırız. Sonuçta bu tür tecrübeler, hayatın bir insana sunduğu dersleri almasını sağlayan eşsiz edinimlerdir.
3. Arkadaşlığın Değeri ve Önemi
Küçük Prens’in en harikulade bölümlerinden birisi, hikayenin kahramanı ile tilkinin gerçek bir arkadaşlık kurduğu bölümdür. Bu iki karakter arasındaki sevgiden çeşitli örnekler veren yazar, etrafımızda iyi arkadaşlar olmasının önemini vurgulama amacı gütmektedir. Ancak belki bundan daha da önemlisi, bu tür gerçek arkadaşlıkları biriktirmek ve devam ettirmenin öneminin altını çizmektedir.
Klasikleşmiş bu kitapta arkadaşlığın önemi konusu ile yakından ilgili olarak, insanların gerçekten sevdikleri kişiler için zaman ayırmalarının önemini de vurgulanmaktadır. Ancak bu şekilde bizim için gerçekten değerli kişisel ilişkiler geliştirme şansını yakalayabiliriz.
Küçük Prens ve Alınacak Diğer Dersler
4. Hayallerinizin Ardından Koşun ve Karşınıza Çıkan Engelleri Her Gün Aşmaya Çabalayın
Kitabın en bilinen ifadelerinden biri şu şekildedir: “Sadece bir tanesi elinize battı diye tüm güllerden nefret etmek son derece saçmadır. Bir tanesi gerçekleşmedi diye tüm hayallerinizden vazgeçmek gibi.”
Bu ifadesiyle yazarın aktarmak istediği düşünce, hayatın insanların karşısına çıkardığı birtakım engeller ve zorluklara rağmen, asla vazgeçmemeleri ve isteklerini başarmak için çabalamaya, savaşmaya devam etmeleri gerektiğidir.
5. Kendini Tanımak, Küçük Prens‘ten Alınacak En Önemli Derslerden Biri
Diğer insanlara sevgimizi göstermeden ve hatta onları tanıyıp onlar hakkında bazı yargılara varmadan önce kendimizi tanımamız gerekir.
Ancak bu şekilde nereye kadar ulaşabileceğimizi bilme şansına sahip olabiliriz. Sınırlarımızı bilmenin yanı sıra, diğer insanları yargılamadan önce kendimiz hakkında mantıklı ve geçerli bir öz eleştiri yapmamız da önemli bir gerekliliktir. Böylece aklımız ve kalbimiz dünya ile barışık ve uyumlu bir biçimde yaşama ayrıcalığına erişebiliriz.
6. Hayata Sadece Bir Kez Geliyoruz
Küçük Prens adlı kitabın başından sonuna kadar verilen derslerden biri de, her çocuk büyüyüp birer yetişkin olsa da, hayatları boyunca o çocuksu yanımızı asla kaybetmememiz gerektiğidir. Bu çocuksu yanlar, hayatın insanlara getirdiği zorluklara karşın ondan zevk alarak yaşama gereksinimine işaret eden özelliklerin genel bir tanımı olarak algılanmalıdır.