Arkadaşlığı ve sahiplenmenin değerini öğretecek bir film

Bu yazımızda sizlere arkadaşlığı ve sahiplenmenin değerini öğretecek bir filmle karşınıza çıkıyoruz: Maria ve serebral palsili bir çocuğun hikayesi.
Arkadaşlığı ve sahiplenmenin değerini öğretecek bir film

Son Güncelleme: 23 Ekim, 2020

“İpler” çocuklarımıza dostluk, saygı ve sahiplenmenin değerini öğretecek olan Maria ve serebral palsili bir çocuğun hikayesini anlatan harika bir kısa film. Çünkü çocuklar, onlara yürekten yaklaştığımızda birbirinden farksızdır, çünkü “özel çocuklar” sınırlarına çare aramazlar, en çok ihtiyaç duydukları şey onları kendi aramıza dahil etmemizdir.

Bu kısa filmi görmediyseniz, size tavsiye ediyoruz. Hatta, onu evin en küçüğü ile izlemenizi öneriyoruz, çünkü onların olaylara bakış açısı daha sezgiseldir. Her gün okul sınıflarında gördükleri gerçeklikten farklı olarak, buna daha duyarlı yaklaşacaklardır.

Asıl adı “Cuerdas” olan ”İpler” filmi Pedro Solís García tarafından yazılan ve yönetilen İspanya yapımı bir kısa animasyondur. Kazandığı çok sayıda ödülle dünya çapında tanınırlık yakaladı. Görmeye ve her şeyden önce bunu hissetmeye değer. 10 dakika gibi çok kısa bir sürede filmden öğrendiklerimiz yetişkin zihnimizde ve çocuklarımızın zihinlerinde kalıcı bir iz bırakacaktır.

Sahiplenme ve arkadaşlık hakkında kısa bir film

Çocuklarınız zaten okul çağındaysa, günlük yaşamlarında özel ihtiyaçları olan bir çocukla karşılaşmaları çok olasıdır. Eğitim sistemi, bu öğrencileri öğrenimleri sırasında zorluk çekmemeleri için, ilk önce belirli derslerde normal sınıflarla kaynaşmasına teşvik eder. Bu öğrenciler temel bilgileri öğrenmeyi pekiştirecekleri ve kendi kişiliklerini kazanacakları özel sınıflara götürülür ve sonrasında eğitim sistemi başladığında buna ayak uydurabilirler.

ipler duygusallaştı

Evet, her zaman bunun kolay olmadığı söylenebilir. “Farklı” olan her zaman beklentiye ve ardından kayıtsızlığa veya daha kötüsü reddedilmeye neden olur.

Çocukların dünyası daha da karmaşıktır, çünkü tüm çocuklar farklı fiziksel görünüş, bedensel engelleri kabul etmek için hazırlanmamış veya bu yönde eğitilmemiştir. Burada bir çocuğa sadece kucak açmanın da ötesinde diğerleri gibi, şefkate, kabullenmeye, birlikte oyunlar oynamaya ve yaramazlık yapmaya ihtiyaç duyan masum bir çocuk vardır.

Bu kısa filmde, hafızalarımıza kazınacak olan Maria ve serebral palsili küçük bir çocuğunun okuldaki ilk gününe tanıklık edeceğiz. 10 dakikalık kısa filmin devamında ise harika bir hikaye ele alınıyor. Hatta bu hikaye Maria’nın yetişkinlik dönemine kadar uzanıyor. Mutlu bir yüzü ve meraklı gözleri olan bir kız çocuğu bu.

Sahiplenme ve Entegrasyon

Günümüzde “entegrasyon” kelimesini duymaya çok alıştık. Bunun sebebi, herhangi dezavantajlı bir grup karşısında her ne sebeple olursa olsun eşit hak ve fırsatları savunmamızın göstergesi olduğunu düşünerek bu kelimeyi kullanıyoruz.

Pekala, konuyu biraz daha açmamız gerekiyor. ”Sahiplenme” kelimesini kullanmaya kendimizi alıştırmalıyız. Çünkü çocuklarımızı kendi yaşıtlarındaki farklılıklara alıştırmamız gerekiyor. Örneğin okul ve iş hayatımızda gördüğümüz farklılıkları olan kişilerin de toplumun bir parçası olduğunu onlara anlatmalıyız.

Şimdi sahiplenme kelimesinin özelliklerine yakından bakalım:

  • Tüm engelli insanlara ulaşarak, kendi içinde bir uyum yakalaması gereken şey toplumun kendisidir. Ne dışlayarak ne de özel ihtiyaçları olan çocuğu birileri aracılığıyla ulaşamayacakları ortamlara uyum sağlamaları konusunda zorlayarak bunu yapmalıyız.
  • Sahiplenici bir toplumda, hepimiz, kendi çocuklarımızdan başlayarak, başkalarının her türlü ihtiyacına karşı duyarlı olmalıyız. Sadece yardım olsun diye değil, aynı zamanda o kişinin bizimleyken kendisini iyi hissetmesini sağlamak için bunu yapmalıyız. Kahramanımız María’nın gösterdiği şey de tam olarak budur.
  • Hangi sebeple olursa olsun, dışlanan kişilerin topluma katılmasına izin verilmeli ve günlük yaşamımızın bir parçası olmaları için buna teşvik edilmelidir. Sistemimizi bu ihtiyaçlara cevap verecek şekilde değiştirmekten şüpme duymamalıyız.
  • Sahiplenici toplumda hepimiz farklı kişileriz ve hepimiz bir bireyiz. İhtiyaçlar normalleştirilerek, bunlar karşılanır.

Maria ve serebral palsili çocuğun hikayesi

Yetimhanedeyiz. İki ana karakterimizin hikayesi burada karşımıza çıkıyor: Maria ve serebral palsili küçük çocuk arkadaşlarıyla tanıştırılmak üzere ilk kez sınıfa giriyor.

Maria ilk başta sınıf arkadaşının engelinin farkında değildir. Bununla birlikte, bahçeye çıkma zamanı geldiğinde, arkadaşının bedensel engelinin farkına varır. Yine de arkadaşının durumunda herhangi bir sorun görmeyen Maria, arkadaşının hayatın güzelliklerinin farkına varmasını sağlar, onu gülümsetmeyi ve hayal kurmasını sağlamayı başarır.

İster inanın ister inanmayın, bu küçük kız onu bir korsan kılığına sokacak, onunla futbol oynayacak, uçurtma uçuracak ve hatta onunla dans edecek. Nasıl mı? İpler ve sevgi bağları aracılığıyla, doğrudan kalbe bağlanan ve imkansızı mümkün kılan ipler aracılığıyla.

Bu kısa filmi çocuklarınızla birlikte zevk alarak izlemenizi öneririz. Gördüklerinden ne hissettiklerini sorun. Çocuklarınıza o kızın yerinde olsalardı  aynı içten, meraklı ve şefkatli bakışlarla aynısını yapıp yapmayacaklarını sorun.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Arias Martínez, B. y Fuertes Zurita, J. (1999). Competencia social y solución de problemas sociales en niños de educación infantil: un estudio obser- vacional. Mente y Conducta en situación educativa. Revista electrónica del Departamento de Psicología. Universidad de Valladolid, 1, (1), 1-40.
  • Bandura, A. y Walters, R. (1974). Aprendizaje social y desarrollo de la personalidad. Madrid: Alianza.
  • Lacunza, A. B., & de González, N. C. (2011). Las habilidades sociales en niños y adolescentes. Su importancia en la prevención de trastornos psicopatológicos. Fundamentos en humanidades, 12(23), 159-182. https://www.redalyc.org/pdf/184/18424417009.pdf
  • Michelson, L., Sugai, D., Wood, R. y Kazdin, A. (1987). Las habilidades sociales en la infancia: Evaluación y tratamiento. Barcelona: Martínez Roca.
  • Ovejero Bernal, A. (1998). Las habilidades sociales y su entrenamiento en el ámbito escolar. En F. Gil y J. León (comp.) Habilidades sociales. Teoría, investigación e intervención (pp. 169-185). Madrid: Síntesis Psicológica.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.