Duygusal İhmalkarlık Yetişkinlerde Güvensizlik Yaratıyor
Duygusal ihmalkarlık, çocuklar üzerinde nasıl yaralar bırakır, hiç düşündünüz mü? Açıkcası, bu durum onları güvensiz birer yetişkine dönüştürebilir! Sebebini öğrenmek ister misiniz? Okumaya devam edin!
Kendine güvenmek kavramı
İnsan olarak kendimize duyduğumuz güven, hayatımız için önemli bir niteliktir. Çevremizdeki insanlarla etkileşim içerisine girdiğimiz zamanlar da bize oldukça fayda sağlar. Bunun yanı sıra sabırlı olabilmek ve hayatı daha rahat ve dengeli yaşayabilmek için de önemlidir.
İnsanın kendine güvenmesi, kendi doğrularına değer verdiği anlamına gelir. Bunu başarmak için pasif ya da agresif olmamıza gerek yoktur. Bunu, aynı zamanda diğer insanların haklarına saygılı olarak da yapabiliriz.
Her ne kadar pratikte kolaymış gibi gözükse de, gerçekte durum öyle olmayabilir. Bu sorunun kaynağını bulmak için genelde çocukluğumuza inmemiz gerekir.
Duygusal ihmalkarlık içerisinde büyümüş insanlar, daha sonrasında güvensizlik geliştirebilirler. Duygusal ihmalkarlık derken insanların bizim duygularımızı umursamadığı durumları kast ediyoruz.
Duygusal ihmalkarlık karşısında özgüven hakkı
Kendinizi yargılayın
Kendinizi yargılamaya ve kendi davranışlarınızı sorgulamaya hakkınız vardır. Kast ettiğimiz şey, davranışınızı başkaları için açıklamak zorunda değilsiniz.
Ayrıca, diğer insanların problemlerini çözme konusunda gerçekten sorumluluk almak isteyip istemediğinizi de değerlendirme hakkınız var. Fikrinizi de değiştirebilir, hata yapabilir, “hayır” diyebilir vb. kararları alabilirsiniz.
Duygularınızı ifade edin
Duyguları ifade etmenin negatif bir şey olduğunu düşünen aileler ya da bakıcılar tarafından yetiştirilen insanların, kendi haklarından bihaber olma oranlarının daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir.
Eğer aileniz sizin görüşlerinizi görmezden geldiyse ya da görüşlerinizden dolayı sizi cezalandırdıysa, bilinçaltınızda duygularınızın ve ihtiyaçlarınızın önemsiz olduğunu düşünmeye başlarsınız.
Hayatınızdaki durumun böyle olup olmadığını anlamak için kendinize insanların size bu ifadelere benzer ifadeler söyleyip söylemediklerini sorgulayın; “başkalarına nasıl hissettiğini ya da ne düşündüğünü asla gösterme” ya da “kendine hakim ol, işi yüzüne gözüne bulaştırma” gibi.
Cevabınız evet ise, o zaman bu sözleri söyleyen ebeveynleriniz ile kesinlik kazanmış demektir. Farkında olmasanız bile, bilinçaltınıza aşıladığınız bu düşünceler, yetişkin olsanız bile davranışlarınızı etkiler.
Ayrıca bakınız: Tehditle Eğitmek Bir Hatadır: Sebepleri, Sonuçları ve Çözümleri
Duygusal ihmalkarlık nedir?
Ebeveynlik açısından duygusal ihmalkarlık, çocukların duygusal ihtiyaçlarına etkili bir şekilde karşılık verememektir.
Ebeveynlerin görevlerinden birisi, çocuklara duygularını kabullenmek ve onları nasıl etkili bir şekilde aktarabileceklerini göstermektir. Ebeveynler, çocukların duygusal referans noktası olmalıdır; çünkü çocuklar yaşamlarının her alanında bizim yardımımıza ihtiyaç duyarlar.
Ebeveynler bu duyguları umursamazsa, çocuk ne yapacağını bilemez çünkü düşündüğü şeyin ya da hissettiklerinin uygun olmadığına inanır. Bunun sonucunda, yetişkinliğe ulaştığında duygularına ve içgüdülerine güvenmez ve çok düşük bir özgüvene sahip olur. Ek olarak, bu şekilde yetiştirilmiş yetişkinlerin duygularından emin olmaları nadirdir.
Bütün bunlar, ya en uç noktaya ya da tam tersi noktaya gitme eğiliminde olduklarını gösterir: Ya insanların kendilerini ezmelerine izin verirler ya da başkalarıyla gerçekten saldırgan bir ilişki kurarlar.
Ayrıca bakınız: Ergenlerde 6 Özgüven Sorunu
Özgüven geliştirmenin önemi
Özgüveni oluşturan temel hususlar dikkate alınırsa, özellikle çocukluk çağında yaşamın her aşamasında gelişebilir. Bu temel hususlar arasında, kişinin kendi duygularını nasıl tanıyacağı ve etiketleyeceği de yer almaktadır.
Ayrıca kendi haklarınızın farkında olmalısınız; bir insan olarak, insanlardan saygı görmeyi hak ediyorsunuz. Tabii ki, başkalarının görüşlerine nasıl değer vereceğinizi de bilmek gerekir.
Bizden farklı düşündükleri zaman onları yargılamadan ya da küçümsemeden fikir ayrılıklarımızı dile getirebilmeliyiz. Elbette, bu tam olarak başkalarından da talep etmemiz gereken bir şey.
Tüm bunlar, hata yapan kişilerin daha az değerli olmadığını anlamamıza yardımcı olacak bir özgüven geliştirmemizi sağlayacaktır. Hatalar bizi geliştirebilir ve insan olarak büyümemize yardımcı olabilir.
Bu önerileri hayata geçirirsek, başkaları tarafından sindirilmeyiz ve hayatlarımızı gerçekte istediğimiz şekilde yaşayabiliriz.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Carpena, A. (2008). Emociones y salud. Aula de Innovación Educativa, 173-174 (pp. 61-64).
- Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
- Navas, M. D. C. O. (2010). La educación emocional y sus implicaciones en la salud. Revista Española de orientación y psicopedagogía, 21(2), 462-470. https://www.redalyc.org/pdf/3382/338230785025.pdf