Doğurganlık ve Stress Arasında Bir Bağlantı Var Mı?

Genelde stres vücuda zararlı olarak bilinir. Fakat gerçekten stres ve doğurganlık arasında bir bağlantı var mıdır? Daha fazlasını yazımızda bulabilirsiniz.

Kronik stresin sağlımıza zararlı olduğunu biliyoruz. Vücudumuzdaki birçok organı ve salgı bezini çalıştırır ve baş ağrısı, nabız yükselmesi gibi istenmeyen reaksiyonlara sebep olur. Ama doğurganlık ve stres arasında gerçekten de bir bağlantı var mı?

Stres bizi hem duygusal hem fiziksel olarak etkiler. Sürekli alarm halinde olmak vücut için gerçekten çok yorucu bir iştir. Ve onunla nasıl başa çıktığınıza bağlı olarak sizi de az ya da çok etkiler. Yani önemli olan uygun yöntemleri bulmak.

Hamile kalmak

Bir kadın hamile kalmak istiyor ama yapamıyorsa, zihninin boğucu fikir ve duygularla dolup bu konuda kaygılanması çok normaldir. Bu durum herkeste farklı olsa da kadınların sağlık ve böylece doğurganlığını etkileyebilir.

Eğer mevzu bahis vücut ise her şey birbiriyle alakalıdır. Birçok iç ve dış faktör doğurganlığı etkileyebilir.

Kişiye bağlı olarak artan stres seviyeleri kadınların uyku düzenini ve iştahını etkileyebilir. Aynı zamanda hormon üretiminin de aniden değişmesine bu yüzden de düzensiz övülasyona sebep olabilir.

Araştırmalar ne söylüyor?

Ohio Üniversitesinde son zamanlarda yapılan bir çalışmaya göre alfa -amilaz seviyesi yüksek kadınların hamile kalma olasılıkları daha düşüktür. Yani gerçek şudur ki stresli, kaygılı ya da mutsuz hissetmek ovülasyon düzenini değiştirir ve böylece doğurganlığı güçleştirir.

Çalışmaya göre aşırı stres hipotalamusun çalışmasını etkileyebilir. Bu hormonları (ve böylece duyguları) düzenleyen organdır.

Stres hissetmek sadece kadınları değil erkekleri de etkiler; böylece sperm üretimi hatırı sayılır derecede azalabilir. Bu stres olduğunda kişinin cinsiyeti fark etmeksizin vücudunun farklı şekillerde eğilim gösterdiği anlamına gelir. Şimdi, bundan nasıl kaçınabiliriz?

Doğurganlık ve stres: yönetmeyi öğrenin

Stresli bir durumla karşı karşıya kaldığımızda duygularımızı düzgünce kontrol etmeyi öğrenmemiz gerekir. Tabii ki bu tek gecede yapabileceğiniz bir şey değildir ve her gün bunun üzerinde çalışmanız gerektiğini bilin. 

Bunun büyülü bir formülü yok ve bazı günler diğerlerinden daha zor olacak, ama ilerlemek mümkün.

Kadınlar doğurganlık tedavisi geçirirken ve stresli hissederken sonuçları etkileyebilir. Yani duygularınızı yönetmeyi öğrenmek ve akışına bırakmak gerek.

Sakin kalmak, anlayışlı ve güvenilir olmak korkudan dolayı ortaya çıkmış devasa beklentilerden çok daha işe yarar olacaktır.

Stresi azaltmak için ne yapmalı?

Birçok farklı aktivite dikkatimizi dağıtabilir, zihnimizi rahatlatabilir ve genel olarak daha iyi hissetmemizi sağlayabilir. Stres seviyemizi olabildiğince düşük tutmak için bu aktiviteleri uygulamamız önerilmektedir. Bu durumda en popüler ve tavsiye edilen aktivite yogadır.

İşte sizin için pratiğe dökebileceğiniz birkaç öneri:

• Bir alışkanlık haline gelene kadar derin nefes alma çalışın.
• Meditasyon yapın. Bir kumsal, ormanda bir kulübe ya da huzur ve sakinlik veren başka güzel mekan düşünün.
• Düzgün beslenin ve su için.
• Arada bir güvendiğiniz birine ya da psikoloğunuza içinizi dökün.
• Egzersiz yapın (yoga ya da sizi memnun eden bir başka aktivite).
• İlişkilerinizi iyi tutun. Samimi, yakın ve kibar olmalısınız.

Önemli olan her şeyi aynı anda çözmeye çalışmamak. Onun yerine küçük küçük, zihninizi rahatlatmaya çalışın ve kendinizi güçlendirmek adına hayatın pozitif taraflarını düşünün. Bu size hem kısa hem de uzun vadede yardım edecektir.

“Doğurganlık ve stres” öneminin hayatınızdaki baskısını kaldırarak zihninizin temizlenmesine ve devamında vücudunuzu dengede tutmaya yardım edeceksiniz.