Annelik Bir Yarışma Değildir, Keyfini Çıkarın!

Hayatta alabileceğiniz en güzel hediye olan çocuklarınız için iyi birer anne olmak, onlarla bir daha asla yaşamayacağınız özel anları paylaşmak demektir. Hayattaki hiçbir sorumluluk annelik kadar önemli ve değerli olamaz.
Annelik Bir Yarışma Değildir, Keyfini Çıkarın!

Son Güncelleme: 17 Aralık, 2020

Annelik bir yarışma değil, keyif alınması gereken bir süreçtir. Anneliğin dünyanın en güzel ya da en zeki çocuğuna sahip olmakla bir ilgisi yoktur. Annelik, evini sürekli olarak kusursuz ve tertemiz tutan, her zaman en iyi yemekleri yapan bir ev kadını demek de değildir.

Aslında annelik, çocuklarınızla her gün yazmaya devam ettiğiniz uzun bir hikayedir. Hayatın size sunduğu o mucize anından itibaren her gününüzü renklendiren bir özelliktir. O nedenle, anneliğin sırrı size getirdiği ve hiç de azımsanmayacak derecede çok olan her şeyden keyif almakta saklıdır.

Anneliğin Her Anının Tadını Çıkarın

Anne olduğunuzda hoşunuza gitmeyen ve almak istemediğiniz çok sayıda tavsiye ile karşı karşıya kalırsınız. Hatta yapmanız gerektiğini düşündüğünüz her şey üzerinizde yoğun bir baskı kurar. Ancak odaklanmanız gereken ve sizin için önemli olan tek bir şey vardır: şekillendirmeye başladığınız yeni bir hayat.

Yakından şahit olacağınız gibi çocuklar çok hızlı bir biçimde büyürler ve siz bunu anladığınızda artık çok geç olmuştur bile. Bu nedenden ötürü çocuğunuzun büyüme sürecindeki her aşamanın, birlikte paylaşabileceğiniz her anın keyfini çıkarın. Zaman geçtikçe hiç bitmeyen düzen ve temizlik maratonunda çok fazla şeyi kaçırdığınızı anlayacaksınız.

anne ve çocuklar

Geriye dönmenin, yaşanmış anları tekrar yaşamanın mümkün olmadığını bilmek gerekir. Yani bir daha asla tekrarlanmayacak olan ve onu kollarınıza aldığınızda eşsiz bir bağın oluştuğu o anın farkında olmak çok önemlidir. Yorgun olsanız ya da mutfaktaki hünerlerinizle herkesi kendinize hayran bırakmayı arzu etseniz bile çocuğunuzla oyun oynamanız gereklidir. Bu sayede anneliğin o lezzetli tadına varabilirsiniz.

Türlü türlü ev işlerini bir kenara bırakın ve kendinize has o esprili cümlelerinizi kurun. Bu sayede kafanızdaki soru işaretlerine ve karmaşıklığa da bir çözüm bulabilirsiniz. Bu sevimli haliniz sonradan hatırlayacağınız en komik ve neşeli anıların ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Anneliğin güzelliklerini paylaştığınız bu zaman dilimi sizin gelecekte aklınızdan hiç çıkmayacak olan en güzel hatıraların oluşması anlamına gelecektir. Bir aile olarak yazılan bu hikayeden çocuklarınız için en güzel mirası bırakacağınızdan emin olabilirsiniz. Hiç şüphesiz anneliğe teslim olmalı ve yarına hangi işleri bıraktığınız konusunda endişeye kapılmamalısınız.

Gelecekte artık kollarınızda taşıyamayacağınız bir çocuğunuz olacaktır. Bu nedenle, gereksiz ve mantıksız bir yarışma içinde harcadığınız zaman diliminde veremediğiniz fiziksel sevgiyi büyüdüğünde göstermeniz pek de mümkün olmayacaktır. Yani hayatının en güzel ve masum yıllarını yeniden yaşama keyfine varabileceğiniz oyun zamanlarını artık paylaşma şansınız kalmayacaktır.

Yıllar Sonra Annelik

Zaman geçince daha dün kendi ayakları üzerinde duramayan bu minik “yavru” için işler biraz hızlı ve fazlaca değişmiş olacaktır. Öyle olsa bile her anne için geçerli olan o önemli sloganı asla aklınızdan çıkarmamanız gerekir: “Annelik bir yarışma değil, keyfini çıkarın!”

anne ve çocuk plajda

Elbette bu dönem çocuğunuzun zihnini meşgul eden sayısız soru işareti ve korku ile dolu olacaktır. Bunun en büyük nedeni bedensel ve hormonsal anlamda çok büyük değişimlerin yaşanmasıdır. Çocuk okul ortamında yeni rutinlerle karşı karşıya kalır, yeni sorumluluklar alır ve yerine getirmesi gereken yeni görevler üstlenir.

Çocuğunuz yüzleştiği zorluklar ve acılarla, espri ve sevginin yardımıyla mücadele etmeye başlar. Aynı zamanda bu dönemde en sinir bozucu isyan girişimleri de görülür. Öyle bir zaman gelir ki, sabır, ölçülü davranmak ve kararlılık sizin kendinizi koruma altına almanız için birer araç haline dönüşür. İşte bu araçları çocuğunuza da öğretmeniz gerekir.

Eğer kendini güvende hissetmeyen ve pek çok korku yaşayan bu ergeni bir çömlek olarak düşünürseniz, kendinizi onu şekillendirmekle görevli olan bir sanatçı olarak görebilirsiniz. Elbette bunu yaparken ona yüksek oranda kendine güven aşılamanız gerekir. Ayrıca bir tutam azim ve direnç de katmayı ihmal etmemelisiniz. Bunlara ek olarak ona aktarmanız gereken başlıca özellikler arasında dinlemeyi bilmek ve mantıklı hareket etmek de yer almalıdır.

Gerekli olduğunu düşündüğünüz tüm bu araçları ona aktararak hayatının bu zorlu ve karmaşık dönemini atlatması için ona destek olmalısınız. Onu tüm hayatı boyunca gerekli olacak niteliklerle donatın ve bu sayede iyi bir insan olarak kabul görsün. Ancak bunun için elbette gerekli olan zamanı harcamak zorunda kalacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

Anneliğin Keyfini Çıkarın

Elinizdeki paspası bir yana bırakın, çamaşır sepetinin bir yığın haline gelmesine izin verin, biriken bulaşıkları bir süreliğine unutun. Bunların hiçbiri çocuğunuzun size duyduğu ihtiyaç kadar acil bitirilmesi gereken işler değildir. Her zaman için yaşadığınız anı yakalayın ve çocuğunuzun gelişim sürecinin her dakikasında ona eşlik edin.

Unutmayın ki, annelik anneler arasında bir tür yarışma değildir. Annelik, çocuğunuz büyürken tecrübe ettiğiniz ve yaşadığınız her şeydir. Çok basit bir tanımla cennetten bir parça olan çocuğunuz için en iyi anne olmaktır. O nedenle hayatta aldığınız en değerli hediyenin keyfini çıkarmaya bakın.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.