Non-Invaziv Prenatal Tarama Nedir?
Kadınlar bebeklerinin normal bir şekilde gelişim gösterdiğinden emin olmak için hamilelik süreci boyunca pek çok test yaptırmalıdır. Bu çeşitli değerlendirmeler sayesinde, doktorlar annenin ve bebeğin sağlığını takip edebilir. Bu testlerden bir tanesi de non-invaziv prenatal taramadır.
Eğer anne adayının bir endişesi varsa, gerekli durumlarda doktora danışabilir. Bebeğinizin gelişimini takip etmek için, doktorların ve uzmanların uygulayabileceği bir dizi test vardır. Bunlardan bir tanesi de hamileliğin birinci trimesterı sırasında yapılan non-invaziv prenatan taramadır.
Non-invaziv prenatal taramada, risk birçok faktörü dikkate alan bir algoritma kullanılarak belirlenir. Bu faktörler, annenin yaşından ve aşağıdaki göstergelerin bir kombinasyonundan oluşur:
- Maternal serum
- Fetüsün ense kalınlığı
- Bazı durumlarda fetüsün femur kemiğinin ölçülmesi
Bu yazımızı da okuyun: Hamilelikte Oluşabilecek Sorunları Belirleyen Yenilikçi Teknikler
Non-invaziv prenatal tarama
Non-invaziv prenatal tarama ayrıca 13, 18, 21 ve Y kromozomlarda trizomi değişikliklerini hesaplamaya yardımcı olan bir laboratuar testi ile ilgilidir. Test, annenin kanındaki fetal DNA’yı kullanır.
Tıptaki son gelişmelerle birlikte, kadınlar 10 haftalık gebeliklerde bile bu testi yapabilmektedir. Test sonuçları 7 gün sonra çıkar ve %97 oranında doğruluk payı vardır.
Adından da belli olduğu gibi bu test non-invazivdir. Bu, amniyotik bir sıvı ekstraksiyonunun yapılmasına gerek olmadığı anlamına gelir. Amniyotik sıvı, fetusu uterusta çevreleyen sıvıdır. Ayrıca, karından iğneyle herhangi bir sıvı alınması da söz konusu değildir.
“Her yaş ve risk grubundaki kadınlar için, daha net sonuçlar veren bir doğum öncesi tarama yapmak amacıyla non-invaziv prenatal tarama geliştirildi”
Test neyi gerektirir?
Non-invaziv prenatal tarama yapmak için uzmanlar, şans eseri fetüsten annenin kanına geçen bir dizi fetal kan hücresini inceler.
Bu hücrelerin incelenmesi sonucunda, doktorlar ana kromozomal anomalileri ortadan kaldırabilir. Kromozomal anomaliler aşağıdaki gibidir:
- Down Sendromu olarak bilinen Trisomy 21
- Edwards Sendromu olarak bilinen Trisomy 18
- Patau Sendromu olarak bilinen Trisomy 12
- Jacob’s Sendromu olarak bilinen Y-kromozom infertilitesi
Test sonucu negatif çıkarsa, bebeğinizin bir kromozomal rahatsızlıktan muzdarip olma riski çok azdır. Bununla birlikte, test pozitifse, doktorlar testi tekrarlamayı önerecektir.
Testler ikinci kez pozitif çıkarsa, kadın hastalıkları ve doğum uzmanının endikasyonlarına göre, bir amniyosentez veya koryon villus örneklemesi yoluyla testlerin onaylanması gerekir.
Non-invaziv prenatal tarama ne zaman tavsiye ediliyor?
Anne adayının yaptırdığı her testten doktorun haberi olmalıdır ve bu testler tıbbi gözlem altında yapılmalıdır. Genel olarak, doktorlar aşağıdaki vakalardan herhangi birinde prenatal tarama yapmayı önermektedir:
- Önceki hamileliklerinde Down Sendromu veya başka bir anomali yaşamış kadınlar
- Her iki ebeveyn de resesif otozomal bir hastalığın taşıyıcısı ise. Bu, bir bozukluk veya hastalığın ebeveynlerden çocuklara geçebileceği çeşitli yollardan bir tanesidir.
- Ebeveynlerden biri, bazı karyotipik bozuklukların taşıyıcısıysa. Bu, kromozomların grafik sunumunu ifade eder.
- Anne 35 yaş ve üzeriyse.
Bu test ile ilgili en önemli nokta, diğer doğum öncesi tanı çalışmalarının aksine, risk içermemesidir. Bu, hem anne hem de fetus için geçerlidir.
Prenatal tanının sonuçları
Anne adayı non-invaziv doğum öncesi taramadan geçtikten sonra günlük aktivitelerine devam edebilir. Bununla birlikte, aşırı efor sarf etmekten kaçınmalıdır. Bu taramanın ardından genellikle doktorlar cinsel ilişkiye girmeden önce birkaç gün beklemenizi önerir.
Test sonuçlarının pozitif çıkması halinde, anne adaylarının sabırlı olması ve endişelenmemeye çalışması önemlidir. Sakin kalmak ve testi tekrarlamak hayati önem taşır.
Sonuç yüksek riskli ise, bir uzmanın bunu amniyosentez veya koryonik villus örneklemesi yoluyla doğrulaması gerektiğini hatırlamak da önemlidir. Elbette, bunu doktorunuz önerdiği sürece yapabilirsiniz.
Prenatal tarama, fetüsün gelişimini ve sağlığını erken gözlemlemeye yardımcı olur. Bu nedenle, bu testleri yaptırmak ve gebelik döneminde ortaya çıkabilecek her türlü şüpheyi ortadan kaldırmak son derece önemlidir. Bu şekilde, ebeveynler anormallikleri ortadan kaldırabilir ve hiçbir endişe duymadan bu sürecin tadını çıkarabilirler.
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- de Alba, M. R., Bustamante-Aragonés, A., Perlado, S., Trujillo-Tiebas, M. J., Díaz-Recasens, J., Plaza-Arranz, J., & Ramos, C. (2012). Diagnóstico prenatal no invasivo: presente y futuro de mano de las nuevas tecnologías. Diagnóstico Prenatal, 23(2), 67-75. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2173412712000285
- González-Melado, F. J., & Di Pietro, M. L. (2011). Diagnóstico prenatal genético no invasivo: reflexión bioética sobre la utilización del diagnóstico prenatal no invasivo a partir del análisis de ácidos nucleídos presentes en sangre periférica materna. Cuadernos de Bioética, 22(1), 49-75. https://www.redalyc.org/pdf/875/87522172003.pdf
- Sesarini, C., ARgIbAy, P., & OTAñO, L. U. C. A. S. (2010). DIAGNOSTICO PRENATAL NO INVASIVO. ACIDOS NUCLEICOS DE ORIGEN FETAL EN SANGRE MATERNA. Medicina (Buenos Aires), 70(6). https://www.researchgate.net/profile/Carla_Sesarini/publication/262614361_Diagnostico_prenatal_no_invasivo_Acidos_nucleicos_de_origen_fetal_en_sangre_materna/links/57a8b88108aed1b226244137/Diagnostico-prenatal-no-invasivo-Acidos-nucleicos-de-origen-fetal-en-sangre-materna.pdf