Neden Japonya’daki çocuklar ebeveynlerinin sözünü bu kadar iyi dinliyor?

Neden Japonya’daki çocuklar ebeveynlerinin sözünü bu kadar iyi dinliyor?

Son Güncelleme: 19 Aralık, 2018

Japonya’da çocukları yetiştirmek için benzersiz bir yaklaşım kullanılıyor. Çocukların, düzgün yetişebilmeleri için sanki bir bitki gibi besine, eğitime ve budanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorlar.

Çocuklarda bazı yeteneklerin gelişimi, içinde bulundukları kültürün o yeteneğe verdiği önemle kafa kafaya gider. Bu nedenle, empati ve duyguların ifade edilmekten kaçınmanın değer verildiği Japonya’da, çocukların da bu alışkanlıkları erken yaşta kazanmaları beklenir.

Gelin şimdi Japonya’da ebeveynliğin bazı özelliklerine bakalım.

Çocukları bağlılık hissiyle eğitmek

Japon ebeveynlik teknikleri genel olarak bebeğin anne ile olan bağına dayanmaktadır. Doğumdan itibaren, anneler bebekleriyle güçlü bir bağ kurarlar ve çocukluğu boyunca da bu bağı güçlü tutmaya devam ederler.

Kansas, Erken Çocukluk Döneminde Anne ve Bebek Sağlığı Derneği tarafından yayınlanan çok kültürlü bir incelemenin ürünü olan “Erken Çocukluk Disiplini” başlıklı makalede anlatıldığı gibi, Japon ebeveynler ergenlik döneminde bile çocuklarının ev ödevleri ve sorumlulukları (giyinmek, banyo yapmak, masayı kurmak vs.) ile ilgileniyorlar. Çocuğa bağımsız olmayı öğretmeye karşılar.

disiplinli çocuklar

Bu aşırı yakınlıkla, Japonya’da uzlaşma, rol model olma, sosyal ve ahlaki değerler gibi alışkanlıklar çocuklara kazandırılıyor.

Çocuğun düzgün davranmasını teşvik etmek için ceza vermek gibi yöntemler yerine, Japon anneler çocuklarıyla kurdukları yakınlığa güvenme alışkanlığına sahiptir.

Japon Annelerin Rolü

Japon anneler çocuklarının alacağı eğitimi, ilgilenecekleri hobileri ve hatta sürdürecekleri kariyeri bile kendileri belirler. Bu ebeveynlik tekniği sayesinde, çocuklar ebeveynlerine itaat etmeyi ve ebeveynlerinin çizdikleri yönde ilerlemeyi öğrenirler.

Annenin bu seçimleri yaparken oldukça dikkatli ve seçici olması oldukça önemlidir. Çocuklarının nereye gideceklerine, ne yiyeceklerine, hangi aktivitelere katılacaklarına kendileri karar verirler.

Bakıcı tutmak, bebeği bırakıp dışarı çıkmak veya sadece anne ve baba için haftasonu planları yapmak gibi şeyler Japonya’da çok yaygın değildir ve Japon kültüründe iyi görülmemektedir.

Empati öğretmenin önemi

Kendi eylemlerinin başkalarını nasıl etkilediğini düşünmek Japonya’daki en önemli değerlerden biridir: Bu, empatiyi Japon kültürünün merkezi haline getirmektedir ve tabi ki, Japon tarzı çocuk yetiştirmenin de.

Batılı ebeveynler genelde çocuklarından onlara uymalarını isterken (örneğin, sözlü uyarılar ve cezalar yoluyla), Japon annelerin çocuklarına, sürekli olarak yaptıklarının diğer insanları ve hatta hayvanları ve nesneleri nasıl etkilediğini öğrettikleri iyi bilinir.

Erken yaştan itibaren, Japon çocuklar bir şeyi yapmadan önce iki kez düşünmenin önemini içselleştirirler.

Japonya’da çocuk disiplini: Babalar kendi değerlerini çocuklarına aktarırlar

ders çalışan japon çocuklar

Ebeveynler çocuklarını yakından takip ederek ve eğiterek, doğru rutinler ve davranışlar inşa etmek için çocuklarını yönlendirirler. Ancak, çocuklar kendi rutinlerini kendileri belirleyebilip davranışlarını düzenleyebildikçe, bu yönlendirmeye verilen önem yavaş yavaş azalır.

Japonya, katı bir kültür olarak görülmektedir ve bu birçok yabancı ebeveynin Japonya’nın fazla katı kurallara sahip olduğunu düşünmelerine sebep olur. Ancak, her zaman bu durum geçerli değildir. Batılı ebeveynler daha çok ceza vermeye ve kurallara uyulmasına önem verirken, Japon ebeveynler daha fazla kural koyup, ceza vermeye önem vermeme eğilimindedir.

İtaat ve işbirliği el ele gider

Japonya’da çocuklar küçük grupların bir parçası olarak (okulda veya okul dışında spor, kültür kulüpleri) işbirliği ve uyumun önemini kavrarlar.

Bu grupların getirdiği sosyal baskı, dolaylı olarak uyum gerektirir ve çocuklara doğru davranış biçimini ve itaati öğretir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.