Bağlılık Çocukların Karakterini Belirler

Bağlılık Çocukların Karakterini Belirler

Son Güncelleme: 15 Haziran, 2018

Bağlılık günümüzde pediyatristler tarafından en çok araştırılan konulardan biridir. Uzmanlara göre çocuk büyümesi ve gelişiminde bağlılık, birçok önemli davranış özelliğinin kazandırılmasında rol oynar.

Bağlılık çocukların karakteristik özelliklerinin geliştirilmesinde de önemli rol oynar. Bağlılığın ne olduğu konusunda kafasında soru işareti olanlar için bunu şöyle tanımlayabiliriz: Bağlılık, aileler ya da bakıcılar arasında kurulan duygusal bağ anlamına gelmektedir.

Bağlılık teorisi uzun yıllardır araştırılmaktadır. Bu kavram 20. yüzyılın ortalarında İngiliz psikiyatrist John Bowlby tarafından ortaya atılmıştır.

Yaşadığı karışık ve düzensiz çocukluğa dayanarak, bağlılığın çocukların kişisel özelliklerini şekillendirdiği hipotezini ortaya atmıştır. Bu yüzden, meslektaşı Mary Ainsworth ile birlikte alışılagelmişin dışında bir test yöntemi geliştirmişlerdir.

Bu test, bir yaşındaki çocuklara uygulanabilen bir testtir. Bebekler ailelerinden kısa bir süreliğine ayrı bırakılıp sonra tekrar aileleriyle bir araya getirilir. Testin amacı, bebeklerin birleşme anındaki tepkilerini ölçmektir. Sonuç ise gerçekten çok şaşırtıcı olmuştur.

Bağlılık: Şaşırtıcı Sonuçları Olan Bir Araştırma

çocuklarda bağlılık

Bu ortak çalışmanın sonuçları gerçekten çok şaşırtıcı. Bu teste göre bir çocuk kendini stres altında hissettiği zaman ebeveynleriyle temas haline geçtiğinde bu stres ortadan kalkmaktadır.

Diğer taraftan, bu çalışma ebeveynler ve çocuklar arasındaki ilişkiye dair bir gerçeği de açıklıyor. Çocukların stres altındaki davranışları onların aileleri ile olan bağlarının ne kadar güçlü olduğunu belirler. Bu şekilde uzmanlar bağlılığın önemini kanıtlayabilir.

Çocuğun stres altındaki davranışları anne ve babanın ev içindeki hareketlerine bağlıdır. Bir çocuk anne ve babasının onu umursayacağını bildiği zaman onların ilgisini ister. Bu yüzden, korku dolu ya da üzgün bir çocuk anne ve babasıyla iletişim haline geçtiği zaman sakinleşir.

Uzmanlar bu duruma güvenli bağlanma adını verir. Çocuk psikoloğu Susan Berger, ailelere çocukları stres altındayken ilgili ve özenli davranmalarını tavsiye etmektedir. Bu şekilde çocuklar ailelerinin onların iyiliği için ellerinden gelenin en iyisini yapacağını düşünerek kendilerini güvende hissederler.

Güvensiz Bağlanma Nedir?

Diğer taraftan, bazı çocukları teselli etmek, diğerlerine göre daha zordur. Aileleri onları stresli durumlar altında rahat hissettiremezler. Psikolojide bu güvensiz bağlanma terimi ile açıklanır.

Bu durumda, aile çocuk ile iletişim kurmaya çalıştığı zaman çocuğun onlardan uzaklaşması mümkündür. Uzmanlara göre bu sakinlik ya da bağımsızlığın bir belirtisi değil. Bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre bu durum çocukların durumla tek başına yüzleşmek istemesi ile alakalıdır. Bu tip bir stresin belirtisi genelde kalbin hızlı çarpmasıdır.

Bilimsel olarak bu durum güvensiz-kaçıngan olarak adlandırılır. Üçüncü bir tip olarak ise bazı çocuklar sakinleştirilmesi zor olup öfkeli ve agresif bir biçimde tepki gösterebilir. Bu tipe güvensiz-dirençli adı verilir.

anne çocuk bağlılığı

İnanması güç olsa da bazı çocuklar büyük zorluklarla karşı karşıya kalırlar. Cinsel taciz, çocuk istismarı ve şiddetli stres bunlardan sadece birkaçıdır.

Bu durumlarla baş etmenin direkt ve kalıcı bir yöntemi yoktur.

Bağlılık Çocuklukta Son Derece Önemlidir

Son olarak, uzmanlar bağlılığın önemini tartışırken anne ve babaların çocuk büyüme ve gelişiminde yeteri kadar bağlılık ebeveynliğine önem vermediğini açıklıyor.

Bu kavram, aileler ve çocuklar arasındaki gerçek bağlılığı vurgulamaktadır. Bu kavram ile uzmanlar, stresten ve aile ile çocuk arasında mesafe oluşmasından kaçınmanın önemini belirtmektedir.

Bağlılık ile çocuk yetiştirmek, ailelerle çocukları arasında hayat boyu sürecek güçlü ve sağlıklı bağlar kurar.

-Anonim


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


    • Barudy, J., & Dantagnan, M. (2005). Los buenos tratos a la infancia: Parentalidad, apego y resiliencia. Editorial Gedisa.
    • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
    • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
    • Mosquera D, Gonzalez, A (2009) Escala de Apego y Patrones Relacionales.
    • Mosquera, D., & González, A. (2013). Del apego temprano a los síntomas del trastorno límite de personalidad. Revista Digital de Medicina Psicosomática y Psicoterapia, 3(3), 1-33. http://www.psicociencias.com/pdf_noticias/Apego_y_TLP.pdf
    • Shaffer, D. R., & del Barrio Martínez, C. (2002). Desarrollo social y de la personalidad. Madrid: Thomson.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.