Bağlanma Teorisi: Neden Çocuğunuza Sarılmanız Oldukça Önemlidir?

Bağlanma Teorisi: Neden Çocuğunuza Sarılmanız Oldukça Önemlidir?

Son Güncelleme: 04 Ağustos, 2018

Bugün bebeğinize düzenli olarak sarılmanızın neden çok önemli olduğu konusunu açıklayacağız.

Sarılmanın sağlığa iyi gelen nasıl etkileri olduğunu biliyor musunuz? Bebeğinizin sağlıklı duygu gelişimi olması için fiziksel temasın öneminden haberiniz var mı?

Neden birbirimize sarılmalıyız?

Sarılmanın sağlığımız üzerinde direkt ve pozitif bir etkisi vardır. Kaç yaşında olduğunuz fark etmez, insan oğlu sarılmak, kucaklanmak ister. Bu istek doğduğunuz ilk dakikalardan, hayatınızın son dakikalarına kadar devam edecektir.

Fiziksel temas nöron gelişiminde çok önemli bir rol oynar. Bu nöronların ölümünü engellemek için, doğduğumuz süreden itibaren doğru şekilde uyarmanız oldukça önemlidir.

Sadece sarılarak birçok fiziksel ve duygusal hastalığı dindirebilir ya da önleyebiliriz.

Sarıldığımız zaman, stresimiz azalır, anksiyete ve depresyon üzerinde de iyileştirici bir etki bırakır. Kanımızda oksitosin oranı artarak biraz daha sağlıklı olmamızı sağlar.

Yapabildiğim an hemen gider arkadaşlarımı görür onlara sarılırım ve onlar da bana sarılır. 

-Jorge Bucay-

çocuğunuza sarılın

Sarılmanın faydaları

Sarılmak serotonin ve dopamin miktarlarını artırır.

Sarılmak stres seviyesini azaltarak, modumuzu iyileştirir.

Sarılmak bağışıklık sistemini geliştirir

Bağışıklık sistemi güçlenir ve büyük kan hücresinin sayısında artış olur.

Tansiyonu dengeler

Sarılmak Pacinian corpuscles adındaki basın reseptörlerini uyararak aktifleştirir. Bu da, vagus sinirine sinyal göndererek kan damarlarındaki basıncın düşürülmesini sağlar.

Sarılmak kalbe iyi gelir

Birine sarılmak onun kalp atışını düzenler

Sarılmak korkuyla başa çıkmanızı sağlar

Kucaklaşmanız kaygıyı yüksek oranlarda azaltarak, korkuların dinmesine yardımcı olur. Bu şekilde huzur ve rahatlık hissini bebeğinize sağlarsınız.

Sarılmak vücudunuzu gençleştirir 

Sarılmak vücut dokusuna daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Bu şekilde hücrelerin yaşam süreleri gelişir ve yaşlanma yavaşlar.

Sarılmak modunuzu iyileştirir ve mutluluk getirir.

Biri bize sarıldığı zaman, mutluluğu ve güvenliği hissederiz. Bu da, kandaki serotonin üretimini artırarak kendimize hissettiğimiz özgüveni artırır.

Sarılmak bunama riskini azaltır

Bütün hayatımız boyunca kucaklaşmamız gerekir. Kucaklaşmak bunamayı bile erteleyebilen bir şeydir.

Sarılmak dinginleştirici etkiye sahiptir ve sinir sistemimizin dengeli olmasını sağlar.

sarılmanın yararları

Neden bebeğinize sık sık sarılmanız önemlidir?

Pediyatrisler bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlayan en önemli faktörün sarılmak olduğunu söyler. 

Bağlılık pozitif fiziksel teması karşılar. Başka bir değişle, sarılmak, öpmek, bebeğinizi kucaklamanız pozitif bir fiziksel temastır. Bu aktiviteler bazı nörokimyasal sinirleri uyarır beyinde ve beyindeki bağlanma duygusunun geliştiği yerde düzgün gelişimi sağlar.

Bebekler hayata geldikten sonraki ilk üç yıl içerisinde, yetişkinlerle hemen hemen aynı beyin boyutuna sahip olurlar. (yaklaşık olarak %90’ı kadarına) Bu süre boyunca, bebeğin duygusal, davranışsal, sosyal ve psikolojik gelişiminden sorumlu sistemler ve yapılar da gelişmektedir. Bu yapıların iyi gelişmesi bebeğinizin hayatının geri kalan kısmında hayati öneme sahip kabiliyetleri direkt olarak etkileyecektir.  

Doğumundan itibaren ailesinin sarıldığı ve sevgi gösterdiği çocuklarda görülen spesifik belirtiler bilimsel çalışmalarca belirlenmiştir.

Bağlanma teorisi nedir?

Bebeklerin ihtiyaçlarını karşılayan insanlara bağlanma içgüdüleri vardır. Bu bağ, sadece besin ya da yemekten daha da öteye gider. Bu bağ, bebeğin beslenmesi gereken bütün duygusal ihtiyaçlarına da dokunur.

Bir bebek doğduğunda, annesine daha yakın olduğu görülür. Bebeğin ağlaması, kucakta olmak istemesi, refleks olarak gülmesi bu içgüdünün sonuçlarıdır. Bu içgüdüler sayesinde bebek bağlandığı kişiye, annesine, yakınlaşır.

Çocuklarımızın koşulsuzca kabul edilmek ve korunmak gibi doğuştan gelen duyguları vardır. Bu duygular bebeğin ve dolayısıyla insanoğlunun devamını garantileyen niteliktedir. 

Bağlılık ömür boyu süren bir duygudur. Sağlıklı bir bağlılığa sahip bebekler anne ve babasını rahatlatan bireyler olarak görürler. Ebeveynler, huzurun, oynayabileceği bir oyunun, keşfedeceği dış dünyanın garantileyecisidir.

Bu güçlü bağlılık duygusu sayesinde çocuk güveni, özgüveni, şefkati tadar ve sağlıklı bir yetişkin adayı olur.

Aile ve çocuk arasındaki sağlıklı duygusal bağın anahtarı günlük ilgi ve şefkattir. 

Bebeğiniz dünya üzerinde gördüğünüz en güzel ve büyüleyici şey olabilir ancak unutmayın ki, hayatınızda yeni birisidir. Onu tanımak zorundasınız.

Haydi, hiç durmayın. Önünüzde koca bir hayat var.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.