Çocuğunuzun İyiliği İçin Acı Çeken Bir Anne Olmayın

Çocuğunuzun İyiliği İçin Acı Çeken Bir Anne Olmayın

Son Güncelleme: 11 Mayıs, 2018

 “Acı çeken anneler kendilerinin kurbanıdırlar; acılarından nasıl kurtulmaları gerektiğini bilmezler, en büyük acılarla sevgiyi birbirinden ayırt edemezler.”

Bir kadın olarak, çocuğunuzun iyiliği için, nedenler ve koşullar ne olursa olsun, acı çeken bir anne olamazsınız. Çünkü acı çekmek sevgi değildir; çocukla ilgili her şey hayatta var olan en platonik aşk olarak kabul edilmeli ve hissedilmelidir.

Kendi çocuğunuz ve dünyadaki tüm çocukların iyiliği için mutlu, başarılı, daha fazlasını isteyen, esprili ve pozitif bir anne olmayı öğrenmeniz gerekir…Ancak hiçbir zaman, bir kere dahi olsa, acılarınıza boyun eğmemelisiniz.

Acı Çeken Her Anne Mutsuz Bir Çocuk Demektir

Her kadın annelik rolünü nasıl üstleneceğini bilemez. Birçoğu, çocuklarını sevmenin onlar için üzülmek ve hatta onların yarın başına gelebileceklerden dolayı acı çekmek olduğunu zanneder.

Çocukları için üzülen ve ekonomik nedenler, karşılayamadıkları ihtiyaçları gibi sebeplerden belirli fiziksel ve zihinsel sorunlar yaşayan anneler, çocuklarını da zedeler ve acılarını onlara da geçirirler.

Çocukların duygusal kapasiteleri çok yüksektir: Ne zaman kötü bir şey olsa, bir problem çıksa ya da biri bir şeyden dolayı acı çekse hemen anlarlar. Bu şekilde yetiştirilen çocuklar, kendilerinin diğer çocuklardan daha eksik olduklarını, kendilerinde bir sorun olduğunu ve hayatta hiç bir zaman hedeflerine ulaşamayacaklarını düşünerek büyürler.

Annenin Acı Çekmesinin Sebepleri

Bir annenin acı çekmesinin çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Tahmin edeceğiniz gibi bunlardan biri, çocuğun entelektüel ve fiziksel yetersizlikleridir.

Çocukluğunda duygusal olarak terk edilmiş ya da fiziksel ve psikolojik olarak tacize uğramış, gençliğini ve hayallerini beklenmedik bir bebek yetiştirmek zorunda kalarak feda etmiş, yıllarca kocası tarafından aldatılmış ve küçümsenmiş, küçük çocuğunun büyüyünce kendi hayatını sürdürmek için yanından ayrılmasından korkmuş kadınlar, aslında acı çeken anne adayları arasında bulunmaktadır.

Acı Çeken Anne Olmaktan Nasıl Kaçınılır?

Acı çeken bir anne olmamak ya da en azından bu durumdan kaçınmak için size şu önerileri sunuyoruz:

  • Hiçbir zaman çocuğunuzun sizi duyabileceği yerlerde, onun hakkında “yazık”, “zavallı şey”, “başarısız”, “aciz”, “vazgeçiş” gibi kelimeler kullanmayın.
  • Ona acıyarak yaklaşmayın. Hepimizin eksikleri ve kusurları vardır. Hepimiz hasta oluruz. İstediğimiz zaman istediğimiz rüyayı göremeyiz.
  • Onunla ilgilenin ama gereğinden fazla korumacı yaklaşmayın. Önünüzde duran hayat, siz isteseniz de istemeseniz de yüzleşmek zorunda kalacağınız sayısız yenilgi ve başarısızlıklara dolu olacaktır. Belki de başına hiç gelmeyecek bir şey için acı çekmenin hiç bir anlamı yoktur. Bunun yerine en çok korktuğunuz durumlarla bir gün yüzleşebilmek için onu ve kendinizi hazırlamanız daha iyi olacaktır.
  • Onu sevin ve onun, sevginin keyifli, tatmin edici, iyi hissettiren ve pozitif bir duygu olduğunu bilmesini sağlayın.
  • Cesur olun ve zorluklar karşısında ayakta kalın. Çocuğunuz, ona verebileceğiniz en iyi hayatı hak ediyor. Bir anne olarak mücadeleci olun.
  • Hata yaptığı, hasta olduğu ya da korktuğu anlar size en fazla ihtiyaç duyacağı anlar olacaktır. Bu tür durumlar kendinizi depresyonda hissetmek için en uygun olmayan zamanlardır. Arkanızı dönün ve “problem”i ailenin başka bir bireyine sevk edin.
  • Sonsuza dek onun ilgisinin odak noktası ve tutku figürü olmaya çalışmayın, yarın büyüyeceği ve sizi terk edeceği korkusuna kapılmayın. Etrafında sürekli bulunarak en önemli olduğunuzu hissettirmekten kaçının.

“Kendini sevmek, yüksek güven duygusu, başardıklarından, yeteneklerinden ve halinden tatmin olmak ve mutluluk duymak…bunlar bir annenin öğretebileceği ve kendisinden sonrakine bırakabileceği en değerli şeylerdir.”

Çocuğunuzun İyiliği İçin Mental Sağlığınızı Koruyun ve Mutlu Olun

bebeğine gülen kadın

Bir anne olarak göz ardı etmemeniz gereken diğer bir konu da, acı çeken bir anne olmak istemiyorsanız mental sağlığınıza ve duygusal olarak iyi durumda olmanıza dikkat etmeniz gerektiğidir.

Hiç gelmeyecek bir yarın için bütün hayallerini erteleyen bir köle olmaktan acilen uzaklaşın. 24 saat başkalarını gözetleyen, profesyonel ve kişisel olarak ilerlemeyen, alışveriş haricinde evi terk etmeyen, spor yapmayan ve arkadaşlarıyla herhangi bir şey paylaşmayan bir kişi olmayın.

Kendini feda eden bir anne büyük olasılıkla derin bir depresyona düşerek yalnızca ona zarar vermeyecek, aynı zamanda büyük oranda ona bağlı olan bağları da zedeleyecektir.

Çocuğunuz ve kendiniz için mutlu olun, olabildiğince mutlu ve memnun olun.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Bowlby, J. (1986). Vínculos afectivos: formación, desarrollo y pérdida. Madrid: Morata.
  • Bowlby, J. (1995). Teoría del apego. Lebovici, Weil-HalpernF.
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Marrone, M., Diamond, N., Juri, L., & Bleichmar, H. (2001). La teoría del apego: un enfoque actual. Madrid: Psimática.
  • Moneta, M. (2003). El Apego. Aspectos clínicos y psicobiológicos de la díada madre-hijo. Santiago: Cuatro Vientos.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.