Sosyal Karşılaştırma Bizi Nasıl Etkiler?

Başkaları ile kıyaslanma hayal kırıklığı ve anksiyeteye yol açabilir. Bundan dolayı, sosyal anlamda kıyaslanmanın nasıl olumlu bir biçimde kullanılacağı öğrenilmelidir.
Sosyal Karşılaştırma Bizi Nasıl Etkiler?

Son Güncelleme: 07 Ocak, 2020

Kendimizi sürekli sosyal çevremizdeki tanıdıklarımızla, halka mal olmuş kişilerle ve hatta hayali karakterlerle kıyaslarız. Sosyal karşılaştırma genel olarak olumsuz bir davranış olarak görülür ve bireyler ne olursa olsun bunu yapmaktan kaçınmalıdırlar.

Peki ya sosyal karşılaştırmanın insan olmanın vazgeçilemez bir parçası olduğunu söylersek?

Kendimizi Diğerleri İle Karşılaştırmalı Mıyız?

Sosyal karşılaştırma ve bilişsel uyumsuzluk teorisi Leon Festinger tarafından ortaya atılmıştır.  Festinger, bireylerin kendi düşünce ve becerilerini değerlendirmeye ihtiyaç duyduklarını öne sürer. Diğer bir deyişle, insanlar tutarlı olduklarını, seçimlerinin ve düşündüklerinin mantıklı olduğunu bilmek isterler.

Psikolog Joel Feliu’ya göre, insanların kendi düşünce ve becerilerini doğrulamalarının başka bir yolu olmadığı için bir şeylerden emin olmak adına kendilerini diğerleri ile kıyaslarlar.

Sosyal karşılaştırma

Bazen her şey açık olsa dahi, başkalarının fikrine daha çok güveniriz. Diğer bir deyişle, ne yapacağımıza, ne söyleyeceğimize ya da ne düşünceğimize karar verirken kendimizden çok başkalarının görüşlerine önem veririz.

Feliu bu karşılaştırmaların rastgele yapılmadığı belirtir. Bu karşılaştırmaları yaparken genelde bize benzer insanların düşüncelerine kulak veririz. Bundan dolayı, çevremizdekilerle ne kadar benzediğimizi belirler ve düşünce ve becerilerimizi değerlendirirken bu insanlara güveniriz.

Tüm bunlar grup istikrarı ile ilişkilidir. Bize benzer düşünceleri olduğunu hissettiğimiz kişilerden güvenilir fikirler duymak isteriz ve bu da bir grup istikrarı yakalama arzusunda olduğumuza işaret eder. Yani, biz hem diğerleri gibi olmayı hem de diğerlerinin bizim gibi olmasını isteriz.

Bilişsel Uyuşmazlık

Peki düşünce ve becerilerimiz bize benzediklerini düşündüğümüz kişilerle benzerlik göstermediğinde ne olur? Festinger’e göre, sosyal karşılaştırma sonucunda bir uyuşmazlık olduğunda, bilişsel uyuşmazlık baş gösterir.

Bu uyuşmazlık psikolojik sıkıntılara yol açar ve karar aşamalarımızda, düşüncelerimizde, davranışlarımızda ve nihayetinde bilişsel sistemimizde değişiklikler olmasına neden olur.

Sosyal Karşılaştırma Ne Derece Zararlı?

Artık sosyal karşılaştırmanın insan olmanın bir parçası olduğunu biliyoruz. Peki, kendimizi diğerleri ile kıyaslamamız bizi nasıl etkiler?

Kendimizi diğerleri ile karşılaştırmamız bu kıyasa nasıl bir anlam yüklediğimize göre bizi farklı yönlerde etkileyebilir. Kendi içinde bulunduğumuz durumları diğerlerinin yaşadıkları ile kıyaslamak özgüvenimizi ciddi derecede etkileyebilir ve bağımsız benliğimizi olumsuz yönde dönüştürebilir.

Öte yandan, tecrübe ettiğimiz zorlu durumlar neticesinde her birimizin kendimize has şeyler yaşadığımızı da aklımızdan çıkarmamalıyız. Diğer bir deyişle, bizi şu anki halimize getiren şeylerle diğer insanların yaşadıkları şeylerin farklı durumlar olduklarının bilincinde olmalıyız. Kendi hayatımız ve diğerlerininki arasında yaptığımız kıyaslar kendimize biçtiğimiz değere ciddi derecede zarar verebilir.

Ayrıca, şu lafı da aklımızdan çıkarmamalıyız: “Bir kitabı kapağına göre yargılamamalıyız.” Dış görünüş aldatıcı olabilir. Doktor ve sağlık uzmanı Susan Biali çevremizdekilerin “dışarıdan görünen kısımları” ile bizim “içimizde nelere sahip olduğumuzun” kıyas konusu olmadığının altını çizer.

Sosyal medya platformlarının da yaygınlaşmasıyla, Facebook ve Instagram profilleri üzerinden kendimizi başkalarıyla kıyaslar olduk. Karşılaştırabileceğimiz şeyin yalnızca paylaşılan fotoğraflar olmasına rağmen bunu yapıyoruz.

Bir Esin Kaynağı Olarak Sosyal Karşılaştırma

Her birimiz birey olarak ve deneyimlediğimiz şeyler açısından birbirimizden farklıyız. Eğer kendimizi sürekli başkalarıyla kıyaslamaya başlarsak, kendimize dair taleplerimiz kendi hayatımızla yakından ilgisi olmayan talepler olmaya başlar. Fakat yine de sosyal karşılaştırmayı sağlıklı bir şekilde kullanabilmek için de bir yol var: esinlenmek.

İnsanların diziliminden çizilmiş terazi görseli

Sizin kat etmeniz gereken epey yol varken başkalarının ilerleme kaydettiğini ve hayallerine ulaştığını izlemek büyük bir hayal kırıklığına yol açabilir. Tabii bu anksiyeteye de neden olabilir. Kendinizi başkaları ile kıyasladığınızda, bu hayal kırıklığı ve başkalarının sahip olduklarına imrenme durumunu bir motivasyon kaynağına dönüştürün.

Diğer bir deyişle, kendinizi başkalarıyla kıyasladığınızda bu davranışınızın amacı kendinizi daha da geliştirmek olsun. İnsanlara başka bir açıdan bakmayı deneyin, onları rol model ya da amaçlarınıza erişebilmek için bir araç olarak görün. Başkalarının şu an sahip oldukları şeylere ulaşmak için neler yaptıklarını analiz edin ve “Onlar yaptıysa ben de yapabilirim.” diyerek kendinizi motive edin.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Biali, S. (2010). Live a live you love: seven steps to a healthier, happier, more passionate you. Beaufort Books.
  • Festinger, L. (1975). Teoría de la disonancia cognoscitiva. Instituto de Estudios Políticos. España
  • Ibáñez, T., Botella, M., Domènech, M., Feliu, J., Martínez, L.M., Pallí, C., Pujal, M. y Tirado, F.J. (2004). Introducción a la psicología social. Editorial UOC. España: Barcelona.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.