Doğum Sonrasında Destek Almak Neden Önemlidir?

Çocuğun doğumunu takip eden dönem, anneler için özellikle zor geçiyor olabilir. Bu dönemde düşüncelerimizi ve duygularımızı paylaşma ihtiyacı duyduğumuzu, destek beklediğimizi sevdiklerimize söylebilmemiz oldukça önemlidir.
Doğum Sonrasında Destek Almak Neden Önemlidir?

Son Güncelleme: 05 Mart, 2019

Doğum sonrasında sevdiklerinizden yardım ve destek almak, iyileşme sürecinizin çok önemli bir parçasıdır. Bu özellikle hamilelik sırasında ya da doğum sırasında sizi olumsuz yönde etkileyen bir durum yaşandıysa daha da önemlidir. Bazen bu deneyimler mutlu ve kendimizle barışık yaşamamızı engeller.
Belki de çocuğunuzun doğumu zor ya da mutsuzdu. Çünkü sağlık personeli size saygı duymuyordu… Çünkü çok acı çektiniz… Kendiniz için ya da bebeğiniz için çok korktunuz… Kendinizi yalnız hissettiniz… Ya da insanlık dışı tıbbi protokollerle karşı karşıya kaldığınız için problem yaşadınız…

Durum ne olursa olsun, size zarar veren durumlarla ilgili duygularınızı ifade etmeniz gerekir. Bunu yapmak rahatlama ve iyileşme sürecinde önemli bir adımdır.

Makalemizin devamında, sizinle bu önemli ihtiyaç hakkında daha fazla bilgi paylaşıyor olacağız.

Neyse ki, birçok tıbbi tesis doğum esnasındaki medikal prosedürlerini ve doğum sonrası bakım şartlarını iyileştirdi.

Yine de maalesef, doğum sırasındaki deneyimleri hoş olmayan kadınların paylaştığı hikayeleri hala duyuyoruz.

Duygusal olarak yıpranma sebepleri

  • Epizyotomi.
  • Son dakika alınan sezaryen kararı.
  • Sağlık personelinin kayıtsız oluşu ya da empati eksikliği.
  • Annenin bebekle ilk teması yaşayamadan, bebeğin hemen götürülmesi. Bu, personelin bebeği yıkaması, göbek kordonunu kesmesi vb. gibi durumlardan kaynaklı olabilir.
uyuyan şekerpare

Doğum sonrası etrafınızdakilere açılmak ve desteğe ihtiyaç duyduğunuzu söylemek her zaman kolay değildir, ancak aslında sizin için oldukça faydalı olacaktır. Bir nedenden ötürü, olumsuz deneyimlerimizi anlatmaya ve paylaşmaya isteksiz olabiliriz. Fakat şifa bulmak için önce problemi “açığa çıkarmamız” gerekir.

Bu sohbete başlamanın kolay olmadığını biliyoruz. Birçoğumuz için acı verici hatta belki de utanç verici olabilir.

Ancak, deneyiminizin ne kadar zor, karmaşık ya da acı verici olduğu önemli değildir. Yanımızda her zaman, bize hayatın sadece yaşanan kötü bir tecrübeden daha fazlası olduğunu hatırlatmaya ve bizi dinlemeye istekli birileri olacaktır.

Her zaman bir arkadaşa, ailemizden birilerine ve bir uzmana güvenebiliriz.

Hastanede yaşamış olabileceğiniz düşmanca tavra, kayıtsız davranışa ya da olumsuz tedaviye rağmen, hayat hala devam ediyor. Bunu hatırlamak ve her şeye kaldığı yerden devam edebileceğinizi bilmek önemlidir.

Çözüm için yapmanız gereken tek şey, duygularınızı içinize atmamak ve bu nahoş hissin üzerine eğilerek çözmeye çabalamaktır. Doğumdan sonra anneler bu konularda destek bekler.

Doğum sırasında yaşanan negatif anılar annede iz bırakıyor

Her şey birkaç kasılma ile başlar. Yavaş yavaş, bu kasılmalar daha sık, daha düzenli hale gelir.

Böbreklerinizde sürekli artan bir ağrı hissetmeye başlarsınız. Bazı anneler sadece eve gönderilmek üzere hastaneye gider, çünkü açıklık henüz yeterli seviyeye ulaşmamıştır.

“Henüz açıklık yeterli değil” derler. Bunun için, evde küveti ılık suyla doldurabilir, hızlı yürüyüşler yapabilir ya da belinize biraz sıcak su torbası koyabilirsiniz.

Bu, fiziksel olarak oldukça yoğun ve acı verici bir süreçtir. Buna rağmen, çoğu kadın bu noktada unutulmaz bir heyecan yaşamaktadır ve umut dolu  bir beklenti içindedir.

Ancak, suyunuz geldiği andan itibaren, bunun geri dönüşü yoktur. Bu genellikle invaziv tıbbi protokollerin başladığı zamandır.

Çıplak ve açık, yabancılarla çevrili, sedyeye uzanmış bir halde vajinal muayene yaptırmak…

Birçok profesyonel, her annenin “mükemmel bir doğum” deneyimi beklentisinde olduğunu anlatıyor.

Ancak çoğu kadın doğumun genellikle hayal ettiği şekilde gerçekleşmeyeceğini bilir. Doğum acıtır, kolay değildir ve genellikle hoş da değildir.

Hiçbir çocuk dünyaya göz yaşı dökmeden gelmiyor. Gerçek şu ki, doğum süreci mükemmel geçmek zorunda değil. Ancak tıbbi personelin anneye ve doğuma saygı duyması gerekir. – fakat maalesef, bu her zaman bu şekilde olmayabiliyor.

  • Hastaneye girdikleri andan itibaren, birçok kadın tıbbi protokolün soğukluğunu yaşıyor. Daha isimlerini bile söylemeden önce, bir hemşire rahim boynunu incelemeye geliyor. Biraz olsun annenin rahat hissetmesini sağlamak için bile anneyle konuşmuyor hatta bazen yüzüne bakmıyor.
  • Zaman geçiyor ve vajinal muayeneler devam ediyor, ayrıca bebeğin kalp atış hızını kontrol etmek için fetal izleme de başlıyor. Çoğu durumda, kadınlara kasılmaları artırmak ve doğumu hızlandırmak için sentetik oksitosin enjeksiyonu yapılır.   

Ve ne yazık ki, hala kadının pelvisini tıraş eden ve / veya lavman uygulayan kurumlar var. Bu giderek daha nadir görülse de hala bu uygulamalara devam eden hastaneler mevcut.

Parlak beyaz ışık altında, anneye şunu yapması söylenir: Ikın. Ve sadece bir pozisyonda bunu yapmasına izin verilir: Hastane yatağında yatarken.

Doğum sonrası dönemde destek: kendi hikayenizi anlatın

grup terapisi

İletişim, duygusal açıdan sağlıklı olabilmemizi sağlayan temel bir parçadır. İyileşmek ve hayatımıza devam etmek için korkularımızı ve şüphelerimizi bir kenara bırakmamız gerekir.

Doğum sürecinde, annenin hazırlıksız yakalandığı bazı durumlar yaşanması olasıdır.

Eğer sağlık personelinin tavrı rahatsız ediciyse, anneler kendilerini bir gemi gibi hissetmeye başlar. Onlar cansız bir bebek konteyneridir ve bebek çıkarılmalıdır.

Anneler bu tür travmaları görmezden gelmemelidir. Mutluluk ve özgürlük için emek vermeliyiz. İçimizden geldiğince ağlayabilmeli ve ne hissettiğimizi içimize atmamalıyız.

Bu nedenle doğum sonrası dönemde çevreden destek almak çok önemlidir ve buna ihtiyaç duymak utanılacak bir şey değildir.

Duygularınızı asla kapalı kapılar ardında bırakmamalı ve bu durumun bir travmaya dönüşmesine izin vermemelisiniz. Deneyiminizi diğer annelerle, arkadaşlarınızla ya da aile üyeleriyle paylaşmanız sizin ve bebeğiniz için çok daha iyi olacaktır.

Korkunuz hakkında ağlayabilmeli, çektiğiniz acıyı, hissettiğiniz öfkeyi ve çaresizliği serbest bırakmalısınız.

Ayrıca, annelerin yaşadığı zorlukları azaltmak ve doğum sürecinde yaşanılan problemleri en aza indirebilmek için, hastanelere yeterli duygusal zekaya sahip personellerin alınması ve buralarda insancıl tıbbi doğum protokollerinin uygulanması için savaşmalıyız.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.