Çoğul Gebelik ile Nasıl Başa Çıkılır?

İkiz, üçüz ya da dördüz beklemek, tekil gebeliklere kıyasla fazladan bir çaba gerektirir. Bu yazıda bu zorlayıcı ama büyüleyici deneyime derinlemesine bir bakış atacağız.
Çoğul Gebelik ile Nasıl Başa Çıkılır?

Son Güncelleme: 15 Eylül, 2020

Hamilelik, çocuk bekleyen anne ve babaların hayatında büyülü bir dönemdir. Bu dönemde bebeğin dünyaya gelişinden sonrasıyla ilgili umutlar, planlar ve beklentiler zirveye ulaşır. Bununla birlikte, yolda iki ya da daha çok bebek varsa, çoğul gebelik fikri ebeveynler için korkutucu olabilir.

Çoğul gebelik söz konusu olduğunda şaşkınlık, mutluluk ve kaygı en çok karşılaşılan duygulardır. Ortada doğal olarak pek çok belirsizlik vardır. Yine de müstakbel ebeveynler çoğul gebeliği nasıl en iyi şekilde deneyimleyebileceklerini her zaman öğrenebilir, böylece kaygılarını kayda değer oranda azaltabilir.

Çoğul Gebelik Ne Kadar Yaygın?

Çoğul gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini çeşitli faktörler belirleyebilir. Baba ve annenin genetik yapısı bu konuda en belirleyici faktör olsa da yaş ve sağlık durumu da etkilidir. Bunların dışında, anne adayının daha önce kaç kere hamile kaldığı ve hatta anne adayının kilosu gibi başka etken faktörler de vardır.

Her halükarda, çoğul gebeliğin gerçekleşme olasılığı pek yüksek değildir. Örneğin, İspanya’da, her 95 doğumdan 1 tanesi çift yumurta ikizi doğumu, 250 doğumdan yalnızca 1 tanesi tek yumurta ikizi doğumudur. Öte yandan, yardımcı üreme tekniklerine başvurulursa çoğul gebelik ihtimali artar. Bu durumlarda çoğul gebelik ihtimali %30’a kadar çıkar. İstatistiklere göre doğan ikizlerin %60’ına bu teknikler aracılığıyla gebe kalınmıştır.

Üç ya da daha fazla bebeğe sahip olma olasılığı daha da düşüktür. İspanya Doğurganlık Federasyonu’na göre her 8100 gebeliğin yalnızca 1 tanesi üçüz doğumla sonuçlanırken bu oran dördüzlerde 729.000’de 1’dir.

Çoğul gebelik

Çoğul Gebelik Yaşayaşanlar İçin Öneriler

Çoğul gebelik ile karşılaşıldığı zaman anne adaylarına yönelik bazı öneriler, tekil gebelikler için sunulan önerilerden farklılık gösterir. İşte çoğul gebelik ile karşılaşırsanız aklınızda bulundurmanız gereken önerilerden bazıları:

Daha Fazla Dinlenin

Hamileliğin bir hastalık olmadığı; bu yüzden anne adayının hayatını çok değiştirmemesi gerektiği sık sık söylenir. Bununla birlikte, çoğul gebelikler söz konusu olduğunda bu düşünce tamamıyla doğru değildir.  Çoğul gebeliği deneyimleyen bir kadın, doğal olarak, normalden daha fazla enerji harcar. Bu yüzden, fetüslerin rahmin içindeki gelişimi için besin ve kaynak depolamak iyi bir fikir olacaktır.

Bu gerçekten de bu tür hamileliklerde erken doğuma engel olmak için önemli bir faktördür. Sol tarafınıza dönerek yatmak, bebeklere doğru giren kan akışını (ve besin akışını) hızlandırır.

Kendinizin ve Bebeklerinizin Sağlığını Yakından Gözlemleyin

Hamilelik boyunca jinekoloğunuza düzenli kontrollere gitmek hayati önem taşır. Çoğul gebelik durumlarında bu kontroller daha da önemli bir hal alır. Artan besin ihtiyacınızı besin takviyesi alarak da karşılayabilirsiniz. Bu besin takviyeleri genelde demir, folik asit, kalsiyum ve vitaminlerdir. Bütün bunlar fetüslerinizin gelişimi için çok önemlidir.

Yediklerinize Dikkat Edin

Tekil gebeliklere kıyasla daha fazla kilo almanız normaldir. Vücudunuz bebeklerin gelişimi için çok fazla kaynak ayırdığından, dengeli bir diyete uymanız oldukça önemlidir. Doktorunuzun size özel verdiği önerilere uyun. Meyveler, sebzeler, tahıllar ve yeterli miktarda su içmek hamile bir kadının sağlığını korumasında çok yardımcı olur.

“Çoğul gebeliği deneyimleyen bir kadın, doğal olarak, çok daha fazla enerji harcar. Bu yüzden, fetüslerin rahmin içindeki gelişimi için besin ve kaynak depolamak iyi bir fikir olacaktır.”

Yardıma Açık Olun

Hem hamilelik sırasında hem de sonrasında anneler iki ya da daha fazla bebekle “başa çıkmanın” tek bebekle olduğundan daha zor olduğunu bilirler. En iyi strateji insanların size yardım etmesine izin vermenizdir. 

Pek çok kadın hamileliğinde fazla korumacı olur ya da her şeyi kendi kendine yapmaya çalışır. Aslında bu iyi bir fikir değildir. İşlerinizi aksattığınız için suçlu hissetmeyin. Ev işlerini aksatmanız ya da annenizden yardım istemeniz çok normal. Buna sizin ve çocuğunuzun ihtiyacı var.

Çoğul Gebelik Durumunda Karşılaşılabilecek Riskler

İspanya Doğurganlık Federasyonu’nun yayınlarına göre, çoğul gebeliklerde belli başlı komplikasyonlar ile karşılaşma ihtimali vardır. Bu komplikasyonlara örnek olarak şunlar verilebilir:

Fetüsler için:

  • İkizlerin yarısından fazlası, üçüzlerinse %90’ından fazlası gebeliğin 37. haftasına kadar ulaşamaz ve prematüre doğar.
  • Rahimde ne kadar çok bebek varsa, bebeklerin düşük kilo ile doğma ihtimalleri o kadar yüksektir.  
  • Rahim içi genişlemesinin gecikmesi riski vardır.
  • Ciddi komplikasyonlar söz konusu olduğunda, düşük yapma ve ölü doğum riski çoğul gebeliklerde daha yüksektir.
hamile kadın

Anne için

  • Kusma, baş dönmesi, halsizlik ve aşırı kilo artışı gibi semptomlar daha sık ve daha şiddetli bir şekilde görülür.
  • Genel olarak, çoğul gebeliklerde yüksek tansiyonla karşılaşılması daha olasıdır.
  • Gebeliğe bağlı şeker hastalığı riski daha fazladır.
  • İkizlerin yarısından fazlası Sezaryen doğumla dünyaya gelir. Üç veya daha fazla bebek taşıyorsanız doktorlar tarafından her zaman Sezaryen doğum önerilir.

Bu risklere rağmen, pek çok çoğul gebeliğin sorunsuz bir şekilde ilerlediğini belirtmek önemlidir. Çoğul gebeliklerde her zaman kaçınılmaz olarak komplikasyonlarla karşılaşılacağı doğru değildir. Bu komplikasyonlar ve riskler başka faktörlerle de ilgilidir.

Her halükarda, yukarıdaki önerileri dikkate alarak çoğul gebelik ile başa çıkmak daha az korkutucu bir deneyim olacaktır. Doğumdan ve hatta doğum öncesinden itibaren birbirlerine bağlı çocukları dünyaya getirme deneyimi, çocukların gelişimleri boyunca unutulmaz anlara uzanan yolun ilk adımı olacaktır.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.