Eviniz, Duygusal Anlamda Sığınabileceğiniz Bir Barınak Olmalıdır

Eviniz, Duygusal Anlamda Sığınabileceğiniz Bir Barınak Olmalıdır

Son Güncelleme: 31 Temmuz, 2018

Mutlu olabilmek adına tüm insanların korunuyor olduklarını hissetmeye ihtiyaçları vardır. Korunma hissi, yaşanılan ev tarafından sağlanan güvenlik hissinden gelir. İnsanın evi, fiziksel anlamda korunacağı yer olmanın yanı sıra duygusal anlamda da sığınacağı yer olmalıdır. Değerli olduğumuzu hissettiğimiz, anlaşıldığımız, desteklendiğimiz ve her şeyden önemlisi sevildiğimiz yerden daha iyi bir barınak yoktur.

Duygusal Bir Sığınak Olarak Evimiz

Duygusal anlamda bir sığınağa sahip olmak sadece yetişkinler için değil aynı zamanda çocuklar için de son derece önemlidir. Nazik, kırılgan ve masum bireyler olan çocuklar kişilik ve karakterlerini en büyük rol modelleri olan ebeveynlerini gözlemleyerek oluşturmaya başlarlar. Hiç şüphesiz ki çocukların mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyümeleri için duygusal anlamda korundukları bir eve ihtiyaçları vardır.

Çocuklarınızın sağlıklı bir şekilde büyüyüp mutlu insanlar olmalarını istiyorsanız evinizde onlar için kendileri olabilecekleri (kendilerine saygı duyulduğunu bildikleri, iyi ya da kötü, hissettikleri her şeyi yaşayabilecekleri)  duygusal anlamda doğru bir atmosfer yaratmalısınız… Ve her şeyden önemlisi ne olursa olsun ebeveynlerinin her zaman onların yanında olacağı hissini vermelisiniz. Aile kavramı çocukların en büyük destek sistemidir.

Duygusal anlamda sığınağımız olacak olan evi tek başımıza bizler oluşturabiliriz. Kendimizi geliştirip olgunlaştırabilir ve tüm o yargılardan, yaftalamalardan, parmak ile gösterip sınıflandırmalardan arınabiliriz. Evimizi güven duygusundan, alışkanlıklardan, rutinlerden ve üzerinde anlaşılabilir standartlardan oluşturabiliriz.

Bir diğer kişiye saygı duymak, karşılıklı anlayış ve birbirine iyi davranmak önemli değerlerdir. Aile bireyleri evdeyken havadaki sevgi duygusunu her zaman hissedebilmelidirler.

Duygusal Zekâ ve Eğitim

evinde mutlu aile

Duygusal bir sığınak olan evimizde eş duyum (empati), kendine güven, oto kontrol, nezaket, saygı, güven, iletişim ve sevgi gibi önemli değerler mutlaka bulunmalıdır. Evinizdeki diğer bireylerin mutlu ve huzurlu olmaları için kendi duygusal dünyanız ile ilgilenmeniz çok önemlidir. Duygusal zekâ işte bu nedenle günlük hayatın bir parçası olmak zorundadır.

Evde bir çocuğunuz varsa onu duygusal anlamda eğitmeniz şarttır. Çocukların, evde oluşabilecek çatışmalardan en çok zarar görenler olmalarından dolayı hem kendi hem de diğer kişilerin duygularını anlamayı öğrenmeleri gerekmektedir. En kötüsü de çıkan çatışmalardaki zararın tüm ağırlığına katlanırlar; çünkü çocukların ağır duygusal yükleri üzerilerine almak gibi bir eğilimleri vardır.

Çeşitli anlaşmazlıkların yaşanması kaçınılmazdır; en iyi ve en mutlu ailelerde bile ev içerisinde birçok anlaşmazlık yaşanır. Bu anlaşmazlıkları yönetmenin ve yönlendirmenin sırrı anlaşmazlıkların nedenlerinden dersler çıkarmak ve gelecekte aynı tarz bir anlaşmazlığın evde olumsuz bir atmosfer yaratmasına mani olmaktır.

Anlaşmazlıklar ile yüzleşmenin bir diğer yolu bu anlaşmazlıklar hakkında dürüst ve içten bir şekilde konuşmak, anlaşmazlığın evde taraf olan kişilere hangi duyguları hissettirdiğini anlamaktır.

Evinizi Duygusal Anlamda İyi Bir Barınağa Nasıl Dönüştürürsünüz?

duygusal sığınak

Yaşadığınız evi duygusal bir korunağa dönüştürebilmeniz için öncelikle kendi içinize bir bakmalı ve ne kadar iyi ya da mutlu hissediyorsanız etrafınıza da o kadar iyi enerji verdiğinizi fark etmelisiniz.

Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız çevrenizdeki kişilere de iyi davranırsınız ve çevrenizdeki o kişiler de bu davranışınızı fark ederler. Kendinizi kötü ya da olumsuz hissettiğiniz zamanlarda olumsuzluğun sizi ele geçirmemesi adına bu hislerinize bir çözüm üretmelisiniz. Hem kendiniz hem de çevrenizdekiler ile olan iletişiminize özen gösterin.

Bu konuda uygulamaya değer bir diğer fikir de ailenizin yanındayken birilerinin sizi devamlı olarak videoya çektiğini düşünmenizdir. Neden mi? Çünkü birilerinin sizi izlediğini ve davranışlarınızı yargıladığını düşünmeniz sizi etrafınıza karşı en iyi ve en arkadaşça tavırlarınızı göstermeniz, hem ailenize hem de kendinize sevgi ile davranmanız konusunda doğrudan teşvik edecektir.

Ne söylediğinize ve nasıl söylediğinize de dikkat etmeniz gerekmektedir. Söyleyeceğiniz şeyleri sevgi ve saygı dolu bir şekilde söyleyebilirsiniz: kKendisi ile sevgi ve saygı ile konuşulması istisnasız herkesin hoşuna gider. Günlük hayatın zorluklarının, stresinin ve sahip olduğunuz anlık kötü ruh halinin en sevdiğiniz insanlara karşı kaba bir dil ile konuşmanıza neden olmalarına engel olun. Güven, saygı ile kazanılır. Bu nedenle etrafınızdaki kişilerle onların sizinle konuşmalarını istediğiniz şekilde konuşmaya özen gösterin.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Carpena, A. (2008). Emociones y salud. Aula de Innovación Educativa, 173-174 (pp. 61-64).
  • Garrido-Rojas, L. (2006). Apego, emoción y regulación emocional. Implicaciones para la salud. Revista latinoamericana de psicología, 38(3), 493-507. https://www.redalyc.org/pdf/805/80538304.pdf
  • Navas, M. D. C. O. (2010). La educación emocional y sus implicaciones en la salud. Revista Española de orientación y psicopedagogía, 21(2), 462-470. https://www.redalyc.org/pdf/3382/338230785025.pdf

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.