Çocuklarda Matematiksel Zeka
Matematiksel zekaya yönelik eğitim ve öğretim çocukların bilişsel gelişlerinin en temel parçalarından biridir. İnsanlar aşağıdakileri açıklayabilmek ve analiz edebilmek için matematiksel yeterliliğe ihtiyaç duyarlar:
- Miktarlar
- Uzay
- Şekiller
- Değişiklikler
- İlişkiler
- Belirsizlikler ve rastgelelik
Gördüğünüz üzere, matematiksel zeka bir insanın hayatının hemen hemen her alanında mevcuttur. Bu nedenle, küçük yaşlardan itibaren çocukların matematiği anlamayı öğrenmesi ve matematiğin değerini bilmesi çok önemlidir.
“Ruhun en çok arzu ettiği unsurları bulduğu yer matematiktir. Süreklilik ve sebat.”
– Jacques Anatole France –
Çocuklarda Matematiksel Zeka
- Durumları mantıklı bir şekilde analiz etmek
- Matematik problemlerini çözmek
- Sayısal niceleme sistemlerini kullanmak ve ifade etmek
- Keşfe dayalı zorlukların üstesinden gelmek
Çocukların bu becerileri kazanabilmesi için sayılar ve bunların kullanım alanları konusunda kendilerini rahat hissetmeleri gerekmektedir. Çocuklar aynı zamanda matematiksel olarak sunulan bilgileri anlamayı da öğrenmelidir.
Dolayısıyla, Maria del Carmen Chamorro’ya göre çocukların okulda öğrenmesi gereken matematiksel beceri aşağıdakileri kapsamalıdır:
- Matematiksel kavramları, özellikleri, ve ilişkileri kavramsal olarak anlamak
- Yöntemsel becerilerin geliştirilmesi
- Stratejik düşünmek, problemleri çözmek, ifade etmek ve formüle etmek
- İletişim beceriler ve matematiksel yargılama
- Matematiğe yönelik olumlu tutum
- Kişinin kendi matematiksel yeteneklerinin bilincinde olması
Okullarda matematik eğitimi
Mevcut eğitim sisteminde matematik öğretimi genellikle rutine ve tekrara bağlı bir şekilde yapılmaktadır. Başka bir deyişle, çocuklar sürekli hesaplama ve aritmetik egzersizleri yaparak öğrenmektedir. Bu egzersizlerle çocukların matematiksel becerilerinin bir süre sonra otomatik hale gelmesi hedeflenmektedir.
Okulların sunduğu matematik dersleri çocukların herhangi bir konu üzerinde bir çözüm bulabilmeleri için atmaları gereken bir dizi adımı ezberletmeyi kapsamaktadır.
Sonuç olarak, çocuklar birçok konuda derinlemesine düşünme veya mantıksal akıl yürütmeye ihtiyaç duymadan mekanik olarak sorun çözmeye başlarlar. Otomatik olarak belirtilen adımları atmaya başladıklarında doğru sonuca ulaşabilmektedirler.
Bu sorunun çözülebilmesi için öğretmenlerin geleneksel öğretim yöntemlerini değiştirmesi gerekmektedir. Bunun yerine daha pratik yöntemlerin benimsenmesi gerekmektedir. Bir başka deyişe, öğrencilerin sayısal bilgiyi nasıl kullanabileceğini örnekleyen gerçek hayat egzersizleriyle matematik öğrenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, yeterliliğe dayalı olan eğitim bir dizi yenilikçi unsuru da beraberinde getirecektir. Bunları da aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Matematik öğrenme sürecine karşı üretken tutumu en üst seviyeye çıkarmak.
- Matematiği eğlenceli etkinliklerle öğreterek hem eğlenmeyi hem memnuniyeti teşvik etmek.
- Problem çözümüne yönelik yaratıcılığı geliştirmek.
- Matematiksel nesnelerin faydalı bir şekilde idare edilmesini teşvik etmek.
- Mantıksal düşüncenin nasıl kazanılacağına kafa yormak.
- Matematiksel bilginin gerçek yaşam durumlarına aktarılmasını en üst seviyeye çıkarmak.
- Yeni teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilme yeteneğini geliştirmek.
Matematiksel zeka gelişiminin önemi
Matematiksel zeka geliştirmek modern kültürde ve toplumda yaşayabilmenin temel bir parçası haline gelmiştir. Bu düşünsel kapasite sayesinde planları, haritaları, grafikleri, tabloları ve analizleri anlamamız mümkün olmaktadır. Bu kapasite bize aynı zamanda alışveriş yapmak, faturaları ödemek, seyahat etmek, reçeteleri takip etmek gibi yetenekleri de sağlamaktadır.
Başka bir deyişle, mantıksal ve sayısal hesaplama bilgisini anlamamız ve bilmemiz sayesinde karşımıza çıkan günlük işleri yapabilmemiz mümkün olmaktadır. Matematiksel zeka aynı zamanda eleştirel ve ıraksak düşünceleri de teşvik etmektedir. Bu yetenekler olmadan aşağıdaki günlük işleri yapabilmemiz mümkün değildir:
- Tartışma ve müzakere yapmak, fikirleri belirli kriterlerle savunmak.
- Meydanın sunduğu bilgiyi seçebilmek ve anlayabilmek, özellikle de konunun matematiksel yönleri ağır basıyorsa (istatistik, ekonomi haberleri v.b.)
- Bilgiler ve kavramlar arasındaki kalıpları ve ilişkileri aramak.
- Ayrıntılara dikkat etmek.
Yeri gelmişken İspanya’daki Granada Üniversitesi’nde bulunan Matematik ve Öğretim Yaklaşımları El Kitabı’nda yer alan bilgiye dikkat çekmek istiyoruz:
“Eğitimin amaçlarından birisi de kültürlü vatandaşlar yetiştirmektir fakat kültür kavramı değişmekte ve her geçen gün toplum içinde daha da genişlemektedir. Matematiğin kültürel rolünün büyüklüğü her geçen gün daha da çok anlaşılmaktadır ve matematik eğitimi de bu kültürü sağlama amacına hizmet etmektedir.”
– Godino, Batanero y Font –
Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.
- Cardoso, E. y Cerecedo, M. (2008). El desarrollo de las competencias matemáticas en la primera infancia. Revista iberoamericana de educación, 47(5), 1-11.
- Chamorro, M. (2003): La didáctica de las matemáticas para primaria. España: Síntesis Educación.
- Gobierno Vasco. (2010). Decretos curriculares para la Educación Infantil, Básica y Bachillerato de la Comunidad Autónoma del País Vasco. País Vasco: Departamento de Educación, Universidades e Investigación.
- Godino, J. D., Batanero, C., y Font, V. (2003). Fundamentos de la enseñanza y el aprendizaje de las matemáticas para maestros. Granada: Universidad de Granada.