Çocuklarda Astım Tedavisi

Akut bir astım krizi ile karşı karşıya kaldığımızda yapılması gereken en önemli şey, hipoksemi adı verilen kandaki oksijen basıncında meydana gelen azalmayı tedavi etmek olacaktır.
Çocuklarda Astım Tedavisi

Son Güncelleme: 19 Ekim, 2019

Çocukluk döneminin en sık rastlanan kronik hastalıklarından biri astımdır. Son dönemde daha yaygın bir biçimde görülmeye başlayan bu toplumsal sorun, fazla miktarlarda ilaç tüketimine yol açmaktadır. Bu yazımızda sizlere, astım tedavisinin yöntemlerine ilişkin detaylı bilgiler vererek bu hastalığın nasıl tedavi edilebileceğine ilişkin bilgilerinizi derinleştirmeyi amaçlıyoruz.

Astım Nedir?

Uluslararası Pediyatri Birliğine göre astım, “bu hastalığın olası olduğu ve bunun dışındaki diğer hastalık ihtimallerinin bulunmadığı tekrar eden hırıltılı solunum ve sürekli öksürme durumu” olarak açıklanmaktadır.

Astım periyotuna yönelik en bilinen ve yaygın belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Hırıltılı nefes alma
  • Nefessiz kalma
  • Öksürük
  • Göğüs bölgesinde sıkışma
  • Solunum yollarında tıkanıklık
  • Bronşlarda aşırı derecede aktivite
  • Solunum yollarında enflamasyon (iltihaplanma)

Çocuklarda Astım Tedavisi

Astım tedavisi genel anlamda iki temel bölüme ayrılmıştır. Bunlardan ilki akut krizlere yönelik tedavi, ikincisi ise kronik vakaların tedavisidir. Çocuklarda astım tedavisinin ana hedefleri şu şekilde sıralanabilir:

Astımlı çocuk
  • Kronik belirtileri azalmak ve tamamen ortadan kaldırmaya çalışmak.
  • Akut krizleri ortaya çıkmadan önce önlemeye çalışmak.
  • Mümkün olduğunca ilaç kullanımından ve bu ilaçların yan etkilerinden kaçınmak.

Çocuklarda görülen astım vakalarında kullanılan temel ilaçlar şunlardır:

  • Semptom rahatlatıcı olarak bronkodilatörler.
  • Hastalığı kontrol altına almak için kullanılan antienflamatuvarlar (iltihap karşıtı ilaçlar).

Akut Astım Krizlerinin Tedavisi

Akut bir krizle karşı karşıya kaldığımızda, tedavinin amaçları farklı vakalara göre değişiklik gösterir. Bu bağlamda en önemli ve dikkat edilmesi gereken detay, kandaki oksijen basıncının düşmesi anlamına gelen hipokseminin tedavi edilmesidir. Aslında bu durum, astım krizi gösteren bir çocuk için uygulanması gereken ilk tedavi yöntemidir.

Atardamardaki kısmi kan basıncı, pulse oksimetre adı verilen ve kandaki oksijen doyumunu ölçen cihazla değerlendirilir. Bu ölçümden elde edilen sonuca göre, akut astım krizinin şu aşamalardan biri içinde olduğu öngörülür:

  • Hafif: Oksijen doyum oranı %94’ten daha fazla.
  • Orta: Oksijen doyum oranı %91 ile %94 arasında.
  • Şiddetli: Oksijen doyum oranı %91’den daha az.

Hipoksemi tanısı, atardamar kısmi kan basıncı %91 seviyesinin altına indiğinde ya da 60 mmHg seviyesinde konur. Bu tür vakalarda çocukların hastanelerin acil servislerine götürülmesi gerekir. Aynı zamanda, komplikasyon riskinin bulunduğu durumlarda, yüksek risk olduğu hastalığın daha önceki aşamalarından biliniyorsa ya da yeterli tedavi uygulanmaması hallerinde de çocuğun acilen bir hastaneye götürülmesi şarttır.

Akut astım krizi durumunda ilk uygulanacak olan tedavi beta 2 adrenerjik ilaçlarının solunması ve ciğere çekilmesi olacaktır. Bu ilaçlar, basınçlı solunum cihazı ya da nebülizör adı verilen ve sıvının çok ince partiküller halinde püskürtülmesini sağlayan aygıtlar yardımıyla uygulanır. Bu bağlamda, en yaygın kullanılan ilaç salbutamol adı verilen ilaçtır. Diğer seçenekler ise ipratropium bromid ya da kortikosteroidler olabilir.

Astımlı bir kız

Oksijen doyum miktarı %94’ün altında olan tüm hastalar üzerinde oksijen tedavisi uygulaması son derece önemlidir. Bu nedenle bu tür hastaların bir hastaneye gitmesi ve daha kapsamlı bir muayeneden geçerek kan değerlerinin hassas bir biçimde ölçülmesi gereklidir.

Çocuklarda Astım Tedavisi Nasıl Uygulanır?

Kronik astım tedavisi söz konusu olduğunda, çocuğun yaşının özellikle göz önünde bulundurulması gerektiği unutulmamalıdır. Genel anlamda farmakolojik tedavi dışında, bağışıklık tedavisinin (immünoterapi) yanı sıra bu hastalığın ve krizin yönetimi ile ilgili eğitime de özel bir önem verilmektedir.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, çocuklarda astım hastalığının tedavisinde mümkün olduğunca sürekli ve aşırı bir biçimde ilaç kullanımından uzak durmamız gerekir. Başlangıçta en basit ve temel tedavi yöntemleri tercih edilmeli ve sonrasında eğer gerekli olursa aşamalı bir biçimde bu tedavinin yoğunluğu artırılmalıdır.

Astım tedavisinde en yaygın kullanılan ilaçlar, solunum yoluyla alınan budesonid ya da flutikazon gibi kortikosteroidlerdir. İlaçların istenmeyen yan etkilerinden korunmak için kortikosteroidlerin dozlarına çok dikkat edilmelidir. Eğer dozajı artırmak gerekirse, bu ilaçların genellikle bronkodilatörler ile birlikte alınması tavsiye edilmektedir.

Ayrıca 3 yaşın altındaki çocuklarda astım vakalarının büyük bir kısmının viral enfeksiyonlar sonucunda ortaya çıktığını da unutmamak gerekir. Bu tür küçük çocuklarda astım belirtileri tedaviden bağımsız bir biçimde ortadan kalkabileceğinden, faydadan çok zarara yol açabilecek ilaç tedavilerine gereğinden fazla başvurulmaması önemlidir.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Escribano Montaner, A., Ibero Iborra, M., Garde Garde, J., Gartner, S., Villa Asensi, J., & Pérez Frías, J. (2003). Protocolos terapéuticos en asma infantil. Protocolos Diagnóstico-terapéuticos AEP. Neumología y Alergia. Madrid: Asociación Española de Pediatría, 187-210.
  • Laita, J. C., Fernández, J. D. B., Montaner, A. E., Benítez, M. F., de la Rubia, S. G., Garde, J. G., … & Martínez, C. P. (2007, September). Consenso sobre tratamiento del asma en pediatría. In Anales de Pediatría (Vol. 67, No. 3, pp. 253-273). Elsevier Doyma.
  • de Arriba Méndez, S., Pellegrini Belinchón, J., Ortega Casanueva, C. (2016). Tratamiento del niño asmático. Pediatr Integral; XX (2): 94-102.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.