Friedrich Froebel ve Anaokulunun Tarihi

"Anaokulu" kelimesini çok sık kullanıyoruz ama ilk anaokulunun yaklaşık 200 yaşında olduğunu biliyor muydunuz? Anaokulunun tarihi hakkında bilgi edinmek için yazımıza bir göz atın.
Friedrich Froebel ve Anaokulunun Tarihi

Son Güncelleme: 31 Ekim, 2019

Günümüzde anaokullarının veya halk arasındaki diğer adıyla kreşlerin değeri çok önemli bir yere sahiptir çünkü çocukların özel eğitim ihtiyaçlarını karşılama yeri olarak hizmet verirler. Bu yazımızda pedagog Friedrich Froebel ve anaokulunun tarihi hakkında bilgi edinebileceğiniz gibi, bu pedagogun anaokulu tarihinde nasıl bir rol oynadığını da anlama fırsatını yakalayacaksınız.

Friedrich Froebel 21 Nisan 1782’de Almanya’da doğdu. Anaokulu kavramını ilk kez oluşturan Alman bir pedagogdu. Froebel, anaokulu öğrencilerinin okul öncesi eğitime oyun yoluyla pedagojik olarak katılmaları gereken pedagojik bir program geliştirdi.

Birçok insan Froebel’i erken çocukluk eğitiminin kurucusu olarak görmektedir. Çocuğun eğitiminin bu özel aşamasını düşünmekten ve organize etmekten sorumluydu. Ayrıca bunları belirli kriterler, yöntemler, kaynaklar ve öğretim materyallerine göre yaptı.

Friedrich Froebel ve anaokulunun tarihi

Anaokulunun, tarihe baktığımızda geleneksel okul öncesi eğitime bir alternatif olarak ortaya çıktığını görebiliriz. Çocukların doğal ortamlarıyla temasını ortadan kaldıran ve eğitimin okul binaları veya kapalı mimari içinde olması gerektiğini savunan fikri kırmaya yönelik bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır.

Buna ek olarak, Froebel ayrıca kabul edilen aile yapısını ve ebeveynlik uygulamalarını da değiştirdi. Ona göre çocuğun evde aldığı eğitim, sadece eğitim verilmesi için ayrılan özel bir binada profesyonel ve toplumsal bir eğitimle de desteklenmeliydi.

Pestalozzi Froebel’e öğretmenlik yapıyordu. Öğretmeni ona çocuğun eğitiminin büyük bir bölümünün ailedeki annenin sorumluluğu altında olduğunu öğretti. Froebel her ne kadar bu fikri benimseyip, eğitimin de bu fikre paralel olarak gitmesi gerektiğini savunsa da, buna ek olarak evin dışında da ayrı bir eğitim verilmesi gerektiğini savundu.

İki bebek ayıcıkla oynuyor

Froebel, Pestalozzi’nin devam ettirdiği eğitim anlayışına ve sadece annelerin evdeki çocuklarının eğitimlerinden sorumlu tutulmasına pek sıcak bakmadı. Buna rağmen, bu anlayışa ek olarak anaokulu çağındaki çocukların bir kamu kurumunun sorumluluğu altında ek olarak eğitilmesi gerektiğini de savunmaktaydı.

Bu şekilde anaokulu, çocukların evde ve evin dışında aldığı eğitim arasında bir uzlaşmayı temsil ediyordu. Böylece anaokulu, seansları günde üç veya dört saate sınırlandırarak ailenin yerine geçmek yerine aileyi sadece destekleyecekti.

Froebel 1837’de ilk anaokulunu açtı. Üç yıl sonra da okula şu anda kullanılan “kindergarten”, yani “çocuk bahçesi” adını verdi. Bunu tercih etmesinin en muhtemel nedeni de eğitim için kullandıkları yerde bitkilerle kaplı bir bahçenin bulunması ve öğretmenin de burada bahçıvanlık yapmasıydı.

Anaokulunun temellerini atan Froebel fikirlerini geliştirmeye devam etti. Günümüzde bu fikirler tüm Avrupa’da ve dünyada uygulanmaya başlandı ve bugün hala yaygın olarak kullanılmaktadır.

Anaokullarının başlıca özellikleri

Anaokullarının en önemli hedefi doğal ve kapsamlı bir eğitim sunmaktı. Bunu sağladıktan sonra organize olarak, aynı zamanda da açık olarak, dinamik ve esnek bir şekilde belirlenen okul bölgesinde çocukların hızlı bir şekilde gelişmesi için eğitim verilmeye başlanırdı.

Froebel’in anaokullarında kullandığı pedagojik yöntemler çocukların içindeki farkındalığı uyandırarak etraflarında bulunan her şeyin çeşitliliğini anlayabilmesini hedeflemekteydi. Bu da şarkılarla, oyunlarla, oyuncaklarla, anlamlı vücut hareketleriyle ve çocukların kendi aralarında işbirliği yapmasıyla mümkün bir hale geldi.

Çocukların doğasına sürekli öncelik vererek, bu doğayı sınırlamak için değil, geliştirmek için fikirler tasarlayan Froebel, çocuk gelişiminin tüm yönlerine konsantre olarak onlara eksiksiz bir eğitim vermeyi amaçladı:

  • Etkin: Çocukların kapasitelerini oyunlar ve etkinliklerle belirleyip onların dünyayla iletişim kurmalarını sağladı.
  • Duyusal: Çocukların dünyayla, diğer insanlarla ve nesnelerle olan iletişimlerini algılarını teşvik etmek ve duyu organlarını geliştirmek için kullandı.
  • Bilişsel: Bu da çocukların çevreleriyle ve onun gerçekliğiyle olan iletişimlerinin bir sonucudur.

Çocuklar anaokulunda ne öğrenir?

Froebel eğitimsel hedeflerine ulaşabilmek için basit nesneleri kullanmaya dayalı bir yöntem bilim geliştirdi. Ve adını “hediyeler” ve “uğraşlar” koyduğu bu yöntem bilimini ortaya çıkarmış oldu. 

Bunlar aslında geometrik şekillerden (küp, silindir ve küre) oluşan katı cisimlerdi ve bunları kullanırken de zorluk derecesi gittikçe artıyordu.  Çocuklar bu cisimlerle oyun oynayarak onları belirli öğretici materyaller olarak kullanıyordu ve farklı faaliyetlerde bulunuyorlardı.

Froebel’in niyeti bu materyaller aracılığı ile çocukların el becerisi kazanması ve duyularını çalıştırmasıydı. Aynı zamanda çocukların şekilleri, renkleri, hareketleri, konuları, cisimleri ve sözcük çağrışımını da öğrenmesi mümkün olmaktaydı.

Friedrich Froebel ve Anaokulunun Tarihi

Hediyeler” aşağıdaki kavramları öğretmekteydi:

  • Renk: Gökkuşağı renklerinde altı adet ipten oluşan toplar.
  • ŞekilBir adet top, silindir ve bir de tahtadan yapılmış küp.
  • Numara: Sekiz ufak küpe bölünen büyük bir küp.
  • Uzantı: Sekiz paralel yüze bölünen bir küp.
  • Simetri: 27 ufak küpe bölünen bir küp.
  • Orantı: 27 ufak paralel yüze bölünebilen bir küp.
  • Yüzey: Tahta çıtalar, farklı renklerde tam ve yarım kareler.
  • Eğriler ve doğrular: Hepsi farklı renkte ve uzunlukta tam, yarım ve çeyrek dairelerden oluşan metal çubuklar.
  • Noktalar: Çakıl taşları, mercimekler, nohutlar ve karton parçaları.
  • Ve son olarak yeniden kurma: Şekiller oluşturmak için çubuklar ve mumlu kil topları.

Anaokulunun tarihiyle ilgili son düşünceler

Anaokulu tarihinde Froebel’in oyunlar ve kendi geliştirdiği “hediye” yöntemi dışında, iki farklı etkinliği daha yöntemleri arasına dahil ettiğini görebiliriz. Bu etkinlikler “kinetik” ve “bahçıvanlık” oyunlarından oluşmaktaydı. Froebel bu şekilde anaokuluna olan bakış açısını üç farklı etkinlikle tamamladı.

İlk olarak kinetik olarak adlandırdığı oyunlar yarışlar, danslar ve hareketlerden oluşuyordu. Bu oyunlar çocukların kendilerini hareketlerle ifade etmesini sağlıyordu. İkinci olarak da çocukların bahçıvanlık etkinlikleriyle bitkilerin ilk ekildikleri andan itibaren ilk çiçek açtıkları ana kadar olan gelişimlerini tecrübe etmesi sağlanıyordu. Bitkilerin bu gelişimi sağlayabilmesi için ayrıca bitkileri nasıl sıklıkla kontrol etmeleri gerektiğini de öğrenmeleri gerekiyordu. Froebel, bahçıvanlık sayesinde çocukları doğa ile buluşturmayı amaçlıyordu.


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.


  • Heisland, H. (1993). Friefrich Fröbel. Perspectivas Revista Trimestral de Educación. (3-4). Vol. XXIII. pp. 501-519. Recuperado de http://www.ibe.unesco.org/sites/default/files/frobels.PDF
  • Gervilla Castillo, A. (2006): Didáctica básica de la educación infantil: conocer y comprender a los más pequeños. Editorial Narcea. Madrid.

Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.