Zorbalığa Karşı Ekolojik Bir Yaklaşım

Bronfenbrenner'in ekolojik sistemler teorisi zorbalığa karşı mücadelede kullanılabilir. Bugünkü yazıda sizlere zorbalıkla mücadelede ekolojik bir yaklaşımdan nasıl faydalanılabileceğinden bahsedeceğiz. 
Zorbalığa Karşı Ekolojik Bir Yaklaşım

Son Güncelleme: 06 Ağustos, 2019

Zorbalık yalnızca eğitim hayatıyla alakalı değil sosyal bir problemdir. Bu sebeple, ekolojik bir yaklaşımdan faydalanarak zorbalığa karşı bir takım önlemler almalıyız.

Bir çocuğun büyüdüğü ve geliştiği tüm alan ve çevreler bu yaklaşım dahilinde olmalıdır. Bunun sebebi, okulda zorbalık problemini çözüme kavuşturmada her çevrenin bir etkisi olmasıdır.

Bir çocuğun zorbalığa uğramama hakkı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989’da onaylanan Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre, çocukların devletler tarafından güvence altına alınması gereken bir takım hakları vardır.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen bu haklardan biri de çocukların fiziksel ve kişisel bütünlüğünü her türlü şiddet ve kötü muameleden korumaktır. 

Çocuğumuzun güvenliğini sağlamamız gereken ortamlardan biri okullar ve diğer eğitim kurumlarıdır. Çünkü günümüzde pek çok öğrenci bu yerlerde şiddete maruz kalmaktadır.

Bu gibi durumlara asla müsaade edilmemelidir. Hatta, önlemek için mümkün olan her yola başvurulmalıdır. Her çocuğun güvenli ve samimi bir ortamda kaliteli eğitim alma hakkı vardır.

okulda zorbalık

Gerçek şu ki, zorbalık problemini çözme konusunda eğitim sistemi önceliklidir. Çünkü öğrencilere ve velilere iletişim kurmak, anlaşmak ve tartışmaları çözmek için gereken yapıcı ve olumlu tavırlar doğru ve etkili bir eğitim sistemi ile aşılanabilir.

“Unutmayın ki yalnızca birey olmaya değil aynı zamanda özel olmaya da hakkınız var.”

-Eleanor Roosevelt-

Zorbalığa karşı ekolojik yaklaşım

Zorbalıkla etkili bir şekilde başa çıkabilmek için Bronfenbrenner’in ortaya attığı ekolojik sistemler teorisi oldukça faydalı bir araçtır. Bu teori, bir insanın gelişimini biyolojik niteliklerle olan etkileşimi ve farklı çevrelerle olan iletişimi yönünden tanımlamaktadır. Bu teoride önemi vurgulanan 5 farklı yapı bulunmaktadır:

  • Mikrosistem
  • Mezosistem
  • Ekzosistem
  • Makrosistem
  • Kronosistem

Bu yapılar bir çocuğun hayatına aşağıda bahsedilen biçimde uygulanabilir:

Mikrosistem

Bu yapı çocuğun en yakın çevresi olarak tanımlanır. Bu sebeple de ilk olarak çocuğun ailesini kapsar. Fakat, çocuğun okul hayatı (sınıf ortamı, öğretmenleri ve sınıf arkadaşları) ve arkadaş grupları da bu yapıya dahildir.

Mezosistem

Bu yapı çocuğun en yakın çevresiyle olan ilişkisi olarak tanımlanır. Bu bağlamda, çocuğun ailesi ve eğitim sistemi ile olan ilişkisi bu yapıya dahildir. Ayrıca, aile ve eğitim sistemi arasındaki ilişki, sosyal ve sağlık durumu da bu yapının altında incelenebilir.

Ekzosistem

Çocuğun psikolojik ilişkisi olduğu sosyal çevresi bu yapıya dahildir. Fiziksel ilişkisi bu yapıya dahil değildir. Zorbalık durumu söz konusu olduğunda, hem İnsan Hakları Yasası hem de zorbalık problemini ele alan medya çocuğun gelişimini destekler niteliktedir. 

sınıfta zorbalık

Makrosistem

Bu yapı, çocuğun ilişkisi bulunduğu kültürel inançları, politik ideolojileri ve dini inanışları kapsar. Bazı durumlarda, bu konular ayrımcılığa ve zorbalığa oldukça müsaittir.

Kronosistem

Bu yapı, toplumun bir bütün olarak geliştiği tarihsel süreci kapsar. Çocuğun gelişimi söz konusu olduğunda, çocuğun içinde büyüyüp geliştiği kültür olarak tanımlanabilir. 

“Kültür de bir eğitimdir. Yalnızca onun sayesinde ahlak ve değerler bunalımından kurtulabilirsiniz.”

-Use Lahoz-

Zorbalığa karşı ekolojik yaklaşımın önemi

Zorbalığa karşı ekolojik yaklaşım önemli bir araçtır. Eğer bu çevresel yapıları zorbalıkla mücadele konusunda yardımcı olabilirlerse, alınan önlemler çok daha etkili olabilir.

Bu sebeple de zorbalığa karşı mücadelede yol gösteren eğitim kurumları, öğrencilerin içinde büyüdüğü farklı çevreleri ve öğrencilerin bu çevrelerle olan ilişkilerini göz önünde bulunduran bir eğitim sistemini takip etmeliler.

“Eğitim dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silahtır.”

-Nelson Mandela-


Tüm alıntı yapılan kaynaklar, kalitelerini, güvenilirliklerini, güncelliklerini ve geçerliliklerini sağlamak için ekibimiz tarafından derinlemesine incelendi. Bu makalenin bibliyografisi güvenilir ve akademik veya bilimsel doğruluğa sahip olarak kabul edildi.



Bu metin yalnızca bilgilendirme amaçlı sunulmuştur ve bir profesyonelle görüşmeyi yerine geçmez. Şüpheleriniz varsa, uzmanınıza danışın.